Yazarın anlatımından
Kayla'nın elleri buz gibi kesildi.Ama birisi o an ona dokunsa cehennem kadar yandığını fark bile etmeyebilirdi.
Atlas'ın elinden aldığı anahtarla hemen kapıya doğru koştuğunda hiçbir şey hissetmemeye o an and içmişti sanki.
Karşısında ki kadın camlara kanlı elleri ile vuruyordu ve bu görüntüyü görmek bile gözlerini yerinden çıkarma isteğini harladı.
Kilidi açsa bile anahtarı elinde sımsıkı tutmaya devam etti. Kapı yavaşça aralandı.
"Kayla, geri çekil." Dedi birisi arkasından. Atlas mı yoksa Kartal mı bilmiyordu, şuan bildiği tek şey kulaklarının çınlamasıydı.
Ama ona deli gibi bağıran kişi İrem'di.
"Kayla, geriye gel." Dedi bu sefer başka bir ses. Kayla gene kim olduğunu anlamadı. Ne geri gidiyor ne de ileri geliyordu. Elini kapıya uzattı ve titreyen ellerini fark etmeden kapıyı hızlıcana araladı.
Memur hanımlardan birisi karşısında güçlükle durmaya çalışıyordu.
Geri adım attı, kadın o an tam karşısına yığıldığında.
Çığlık attı, o an için bunu sadece üç kişinin duyduğunu biliyordu.
"K-" dedi yerde yatan kadın. "Ka.."
"Kendini zorlama Hale." Diye seslendi Atlas arkadan ama o an ismini bile bilmediğinden emindi. Güçlü durmak istiyordu. Korkusuz gözükmek istiyordu ama bunu başarmadığını sadece kendisi biliyordu.
"Kaçın." Dedi yerde yüz üstünde yatan kanlar içinde ki kadın. Kayla ve İrem ilk başta ne dediklerini anlamadığından nasıl hareket edeceklerini de bilemez olmuşlardı ama ofisin içinden bir başkasının çığlıkları duyulduğunda ikisinin hem zihinleri hemde bedenleri irkilmişti.
"Neler oluyor?" Diye soludu Kayla.
Atlas onun yanına gelmiş çoktan koluna girmiş ve gözlerini yerde ölmüş olan kadının bedeninden başka yere çekmeye çalışıyordu ama Kayla zeki bir kadındı.
Kaçın dedikten sonra hızlı hızlı nefes sesleri duyulmayan bir kadın zaten ölmüşten bile beter olmuştu karşısında ve Atlas şuan onu bu durumda bile korumaya çalışıyordu. Kafasını ağır adımlarla çevirdiğinde Kartal'ın ise İrem'i teselli ettiğini fark etti.
"Bu sesler de neyin nesi?" Diye mırıldandı Atlas'a bakarak.
"Bilmiyorum, bilmiyorum.." diye başını hızlıcana salladı Atlas, şuan kendisi bile irkilirken yanında titreyen kadını korumaya çalışıyordu.
"Gitmemiz gerek." Dedi Kartal bağırarak. "Buradan acilen çıkmamız gerek."
"Neden, bize ne yapacaklar?" Diye sordu İrem. Sesi o kadar çok titriyordu ki Atlas sesini duyduktan sonra derin bir nefes almıştı ve onunda ellerinin titremeye başladığını anlayan sadece Kayla'ydı.
Atlas'a baktığında sadece onun duyabileceği bir şekilde, "Sakin kal." Dedi.
Kartal ve İrem önlerine geçip kapıdan çıktıklarında duraksadıklarını fark etmişti Kayla ve Atlas. "Ne var?" Diye bağırdı Atlas ve o da hemen Kayla'nın omzundan itekleyerek kapıdan dışarı çıkardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇIĞLIKLARIN SESSİZLİĞİ
Teen Fiction"bırak onu!" dedim sessizce boğazımdan çıkan mırıltı ile, kimsenin beni duyduğunu düşünmüyordum, kimseler duymazdı beni. Kimselerin duymasına izin veremezdim. Birisi beni duyarsa eğer "bir sorunun mu var?" derdi. Sorun çoktu sadece verecek cevap yok...