26. Bölüm

3.9K 379 147
                                    

Biraz yorum olsun, iyi okumalar

**

3 hafta sonra, Kingsley Drake

King elindeki kan lekelerini Dexter'ın ona fırlattığı havluya sildikten sonra silahına uzandı. "Aç gözlerini Zannar," Nefretle konuştu, Zannar'ın üzerine doğru eğildi. "Siktiğimin gözlerini aç!" dedikten sonra silahı onun alnına dayadı ve öfkeyle Zannar'ın çıkmış çenesini tuttu. "Göreceğin son kişi ben olacağım."

Zannar'ın çok fazla vakti kalmamıştı, artık nerede olduğunu bile hatırlamıyordu. Bir haftalık işkence uzamaması gerektiği kadar uzamıştı, sebebi ise King'in çıkıp gelememesiydi. İçinde tuttuğu her şeyi, iyi veya kötü fark etmeden Zannar'dan çıkarıyordu. Zaten ona karşı merhameti yoktu ve gözü iyice kararmıştı.

Zannar ağzından akan kanı King onu bırakınca yere tükürdü, öksürdü ve öğürdü. Zannar konuşmaya kalkıştı ama kelimeleri anlaşılamayacak kadar zayıftı. "Bunu sen ve senin piçin başlattı." King konuştuktan sonra silahı onun alnına dayadı ve Zannar istediği gibi gözlerini açıp onun nefretle parlayan gözleriyle buluştu. "Ben bitiriyorum."

Ateş sesi geldiğinde hemen arkasında duran Logan irkildi. King içeri girdiğinden beri başka taraflara bakıp duruyordu. Zannar tepki veremeyecek kadar zayıftı ama onun bakamamasının sebebi hem King'in öfke nöbeti geçirmesiydi hem de kopan etleri görmekten kusacaktı.

King, Zannar'a bakmadan dönüp odadan çıktı, kapıyı kıracak bir güçle kapattı. Koridordaki soğuk havanın onu yatıştırması gerekiyordu ama daha da yakıcıydı. Hızını bozmadan kendisini çimenlerin üzerine attı ama durmadı. Deponun çatlayan duvarlarından ayrılmadan sola döndü, girişten oldukça uzaklaştı. Kimsenin yüzünü görmüyordu, ona dik dik bakan Dexter'ın bile farkında değildi. Üstü başı kan içindeydi, ellerinden Zannar'ın kurumuş kanını uzun uğraşlar sonucu çıkaracaktı.

Kimsenin onu görmeyeceği bir tarafa geçtiğinde başını kaldırıp çektiği nefesi gözleri kapalı bir şekilde üfledi. Sırtını soğuk duvara yasladıktan sonra kabanının önünü açtı ve buz gibi çimenlerin üzerine oturdu. İntikamını almıştı, babasına ulaşmak için ufacık bir role sahip herkesi mezara yollamıştı ama göğsünden çıkacakmış gibi atan kalbi yatışmıyordu. Dışarıdan gören birisi onun rahatlamış bir şekilde oturduğunu sanacaktı ama King depoyu ateşe vermek istiyordu.

Kabanının cebinden bir paket sigara ve çakmak çıkardı. Kanlı elleriyle sigarayı tutup dudaklarına koydu, yakmadan önce ayak seslerini duymuştu. Başını kaldırmadı, kimin geldiğine bakmadı ve uzun bir duman alıp başını duvara yasladı.

Logan bir elini cebine soktu ve tepesinde dikilirken King'in ihtiyacı olan dumanı üflemesini izledi. "Bırakmamış mıydın?" diye sordu.

King üzerini kanlı parmak iziyle boyadığı çakmayı geri attı, yüzü bile lekeliydi. Ela gözlerini Logan'a çevirdi. "Sonuncuyu bugüne saklamıştım." dedi ve Logan'a bakarak bir duman daha çekti. Elindeki silahı hala sıktığını da arkadaşının bakışları oraya yönelince fark etti.

Logan iç çekti, onun oturuşunu inceledi. Ağaçları izliyordu, aralarına doğru dalıp gitmişti ve her sigara içişinde tek bir dumanla ölmek istiyormuş gibi istekliydi. Kendisine doğru kırdığı dizinin üstüne kolunu yasladı ve kirli elini kısacık saçlarında gezdirip küfretti.

Dexter, Logan'ı otuz saniye önce King'in yanına gitmemesi için uyarsa da Logan artık bittiğini ona hatırlatmak istemişti, rahatlamadığını görüyordu. "Öldü King." dedi ona başını eğerek bakarken. "Bitti."

King dişlerini kıracak bir güçle birbirine bastırdı. Öfkeyle parlayan iri gözlerini ona tuttu ve silahın namlusuyla kendi başının yanına dokundu. "O zaman neden susmuyor?" dedi. Canını yakacak bir şekilde namluyla iki kere kendisine vurdu. "Siktiğimin sesi kesilmiyor!" Bağırışıyla Logan gözlerini yumdu, deponun önünden gelen mırıltılar bir anlığına kesildi.

OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin