Come Through Yakuza

六~kolumu da kalbimi de sök götür be adam

六

Hyunjin kaçtıktan 2 saat sonra malikane

Felix bugün çok yorulmuştu ve korumalara aldıkları bazı malzemeleri mutfağa bırakmasını söylerken diğer poşetleri de odasına götürmesini istedi. Biraz dinlendikten sonra mutfakta yeni eşyalarını yerleştirmeye başladı. Tabi bu da 1 saat kadar daha vaktini aldı.

Mutfak ile işi bitince ortalıkta kimse görünmediğinden odasına gitmeye karar verdi.

Aldığı kıyafetleri tek tek açıp özenle yerleştirdi. Tabiki de bunu yaparken kendi yatağını değil Hyunjin'in yatağını kullanmıştı, ancak bir kombinin kayıp olduğunu fark edene kadar kullandığı yatağın sahibinin de ortalarda görünmediğinin farkında değildi.

Bir saniyeliğine de olsa "Hyunjin nereye gitti acaba?" Diye düşunse de sonradan tuvalete ya da Minho'nun yanına gitmiştir diye düşündü.

Zaten Hyunjin için çok fazla endişelenemeden Hayatının anlamı bir tanecik sevgilisi kapıyı çaldı.

"Gel gel"

Jisung sessizce odaya girdi ve hemen öpüşmeye başladılar. Uzun süren öpüşmelerini Jisung'un aklına gelen şey bozdu.

"Bebeğim ben sana bir şey söylemek için gelmiştim"

"Hm, çok mu önemli?"

"Aslında evet"

"Tamam dinliyorum"

"Ya senden önemli değil cidden"

"Tamam ya trip atmıyorum dinliyorum"

"Heh, Minho bana Hyunjin'in nerede olduğunu sordu"

"Sonunda Hyunjin'den etkilenmeye mi başlamış?"

"Yok öyle değil, hergün geliyordu ya bugün gelmemiş o yüzden soruyor herhalde"

"Ee sen ne dedin?"

"Bilmiyorum dedim"

"O ne dedi?"

"Sizin yanınızda değil miydi dedi"

"Sen ne dedin?"

"Felix'in yanındadır dedim"

"E ama benim yanımda değil"

"Nerede o zaman?"

"Bilmiyorum"

"Sıçtık, Jhangbin'in yanında da değil"

"Kalk çabuk bi arayalım"

Felix ve Jisung panik olmuş bir şekilde Hyunjin'i ararlarken Minho adamlarına kamera kayıtlarını kontrol etmelerini söylemişti bile. Nasıl oluyordu da en yakın arkadaşının kaybolduğunu anlamıyordu?

Minho'nun aklına da birkaç senaryo gelmişti. Belki de babasının adamları onu almak için gelmişti, belki de ona düşman olan başka biri kaçırmıştı. Kısa süreliğine boşluğa düştü Minho. Neredeyse her gece gelmesine alışmıştı bile. Bu duygu da neydi anlayamıyordu.