Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sarı saçlı genç peri elindeki küçük sepete kopardığı papatyaları nazikçe koyarken bir yandan doğanın armağan ettiği sesiyle şarkı söylüyordu. Onun şarkısına çevredeki kuşlar cıvımayarak eşlik etmeye başladığında dolgun pembelikleri yukarıya doğru kırılırken ; yeşil badem gözleri kısılmıştı. Mutluluğu kalbinde hissederken az ilerde kendi gibi çiçek toplayan perileri görüvermişti. Şarkısını yarın bırakırken yanlarına doğru ince ve uzun yeşil kanatlarını çırpmıştı. "Merhaba, kardeşlerim!"
İri güçlendirmesini sunarken diğer perilere başına geleceklerden tamamen habersizdi.
***
O sırada ise gökyüzndeki aşk tanrısı olan Eros sırtında asılı duran ince uzun samanlardan yapılmış olan çantasından oklarından birini uzun kemikli parmakları arasında kavramıştı. Kalabalık peri grubundaki sarışın çilli çocucağa oku atmak için hazırlanmıştı parmakları arasında iyice gezdirmiş ve yayın uzun telini serbest bırakmıştı. Son anda sarışın sarışın çocuğun önüne geçen bir başka beyaz saçlı perinin tam kalbini isabet etmişti oku. Genç tanrı olan Eros'un ağzından küçük bir "ups.." kaçarken kımıldamıştı. Beyaz saçlı çocuğun olduğu tarafta duran genç sarı saçlı periye bakarken kalbinin ritminin değiştiğini hissetmişti Minho adındaki beyaz saçlı peri. Yanakları al al oluvermiş , nefesleri hızlanmıştı. Elindeki küçük samandan sepeti düşüverirken sarı saçlı periden gözlerini alamamıştı. Beline kadar uzanan sarı saçlara sahip bu peri ne zamandır bu kadar dikkat çekiciydi?
Oradaki perilerin bakışları ona dönerken umursamadan, çaresizce döküldü bu kelimeler dudaklarından. "Hey! Sarı kafalı benimle sonsuza kadar çiçek toplamak ister misin?"
***
Yine mini bir kurgu ile karşınızdayım. Umarım bu zor günleri çok çabuk atlatabiliriz. Bölümler kısa ve birbirinden bağımsız olucaklar. Umarım beğenirsiniz. Hayırlı ramazanlar.
