19. Bölüm

114 9 7
                                    

Esma: Başkası olsa inan ki kabul etmem 

Nefes: Kabul ediyorsun yani doğrumu anlıyorum 

Esma: Kabul ediyorum 

Nefes: Çok sağol

Esma: Sen notere git bana vekaletname çıkar gerisini ben hallederim 

Nefes: Hemen yapıyorum noter açılır açılmaz hemen girip çıkarttırıcam ama benim şimdi gitmem gerekiyor 

Esma: Kalsaydın beraber kahvaltı ederdik sonra gidersin notere

Nefes: Yok benim noterden sonra başka bi işim var onu halledicem sonra bi kaç bi şey alıcam ben bunları yapana kadar akşam olur zaten.

Esma: O zaman ben seni hiç tutmiyim 

Nefes: Akşama görüşürüz o zaman 

Esma: Akşama mı? ne var ki akşama?

Nefes: Haberin yok mu?  Asiye abla herkezi çağırdı nede çağırdığını da söylemedi kimseye 

Esma: Yoktu sen söyleyene kadar haberim özel bir şey mi söyliycek ?

Nefes: Bilmiyorum bana da hiç bir şey anlatmadı.

             Neyse sana doyum olmaz benim gitmem gerekiyor  görüşürüz

Esma: Görüşürüz


  Bana kazık atan avukatı bulmam gerekiyordu telefonumu çıkarıp sistemden arattım adamın kim olduğu çıktı adam 4 dört çocuklu bir ailenin en küçük oğluydu babası ölmüş annesi yaşıyordu, adam Artvinliydi annesinin ikametgah adresi Hopada yaşıyordu kadın oraya bakmak kimsenin aklına gelmezdi ama ben oraya gidip bakıcam ne olursa olsun...

  Beni başkasına satmak neymiş görücek, insanların paranla rezil olmak dediği şey bu olsa gerek... 

 Ona rüşvet almak neymiş göstericem onu bulduğumda, elimden çekiceği var 

   Arabaya binip yola koyuldum üç saat içinde gelmiştim şimdi kadının evini bulmam lazımdı. Torpidodan silahımı alıp belime koydum üstünede silahım gözükmesin diye uzun bir hırka giydim. Arabadan inip yürümeye başladım... Buralara daha önce hiç gelmemiştim çok güzelmiş cennet gibi yerler sessiz, sakin şelaller vardı yakınlarda sesleri geliyordu...

  Manzarayı seyretmeyi bi kenara bırakıp yoldan geçen birine kadını sormaya karar verdim. 

Nefes: Merhaba ben Fikriye hanımı arıyorum da evini bi türlü bulamadım siz eğer biliyorsanız bana tarif edebilirmisiniz?

x: Ne edecesun sen fikriyeyi?

Nefes: Ben küçük oğlu Selimin arkadaşıyım annesi hastalanmış doktor olarakta beni çağırdı 

X: Daha yolun uzun ilerde terk edilmiş gibi duran bakımsız her yeri dökülen bi ev görüceksin orası işte Fikriyenin evi

Nefes: Çok teşekkür ederim 

X: Rica ederum 

Kadının dediğini yapıp ilerlemeye başladım, baya bi mesafe kat ettikten sonra evi buldum, kapıyı çaldım içeriden bi kadın sesi geldi.

Fikriye: Kapı açık içeri girebilirsin Öhh Öhh

   İçeri girdim her yer rutubet kokuyordu normal şartlarda bi insanın burada yaşaması mümkün değildi. Belliki bu kadının ona bakacak kimsesi yoktu yada hiç bir çocuğu gelip ilgilenmiyordu. Bi insan annesini nasıl bu şekilde bırakabilirdi aklım almıyor... 

   Kadın salonda yatıyordu bi yandan da öksürüyordu.

Nefes: Teyzecim merhaba ben Selime bakmıştım burdamı acaba?

Fikriye: Burda kalıyor dışarı çıktı erzak almaya, gelir birazdan sen neden arıyorsun Selimi?

Nefes: Ben selimin arkadaşıyım bende borç para istemişti onu getirdim, Selim gelene kadar burda beklesem olurmu sizin içinde bi mahsuru yoksa eğer. 

Fikriye: Öhhöö öhhöö tabi bekleyebilirsin

   Bu evde insanın hasta olmamısının imkanı yoktu oturmak için temiz  bi yer baktım ama malesef ki öyle bir yer yoktu. Mecburen montumu çıkarıp onun üstüne oturdum. 

10 dakika sonra Selim geldi ama beni görünce kaçmaya başladı. bende peşinden koşmaya başladım. Durmayınca mecburen ateş etmek zorunda kaldım. Havaya ateş ettim, havaya ateş edince durdu ve kendini kontrol etmeye başladı  

Nefes: Eğer durmazsan bu sefer ıskalamam direk alnın çatından vururum

Nefes nefese konuşmaya başladı 

Selim: Tamam ateş etme 

Nefes: Madem ölmek istemiyorsun geç şu tarafa yoksa vururum

Selim: Geçicem yeterki ateş etme 


Evet canlarım sizin için saatlerdir bölüm yazıyorum kıymetimi bilin 

Bölümü bende sizlerle beraber okuycam 

İçime sinen bi bölüm oldu 

Sizleri çok seviyorum görüşürüzzzz bidahaki bölüme 

Çav












Çocukluk Aşkım 💖Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin