Gece saat 2.30 da yatağımda uyumaya çalışırken telefonumun çalmasıyla yerimden sıçradım. Bu saatte arayan kimdi ki? Yatağımın yanındaki sehpanın üzerinden çalan telefonumu elime aldım ve kim aradığına baktım. Arayan sanal grubumuzdan Akira'ydı kendisi bir japondu ve yaklaşık 9 aylık sanal arkadaştık.
-Alo, Asel uyuyor musun?
-Evet hâlâ uyuyorum ve aynı zamanda seninle konuşuyorum.
- Ya kızım şakanın sırası değil şimdi. Gruba baksana bi.
-Ne grubu? (Akira japon olmasına rağman güzel bir türkçesi vardı. Zaten 4 yıldır türkiyede yaşıyordu.)
-Kızım gece gece beynin durdu herhalde bizim grup işte.
-Tamam ne bağrıyorsun ya gece gece unutmuş olamazmıyım.
-Tamam be bağırmadık.
Hemen Instagramı açtım ve gruba girdim. Toplamda 104 mesaj vardı. Ben şimdi bunları nasıl okuyayım.
-Ya oğlum çok uzun yazışmışsınız sen direk özet geç işte.
-Tamam anlatayım bari. Bak şimdi ben internette bir yazı gördüm. 23 Haziran cuma günü İstanbul da bir kamp olacakmış. Bende gruba yazdım gidelim mi diye benle birlikte 5 kişi kabul etti sen ne diyorsun?
-iyide ben İzmir'de yaşıyorum. Nasıl olacak o?
-Ya sen orayı hiç takma. Hepiniz benim evime geleceksiniz. Oradan da kampa geçeriz işte.
-İyide 6 kişi nasıl sığıcaz sizin eve.
-İyide bizim evde kalmayacaksınız ki sadece kampta gerekli olmayacak eşyalarınızı koyarsınız. Diğer eşyalarınızı yanınıza almanız gerek zaten.
-Tamam yarın düşünür yazarım gruba.
-Bak kesinlikle katıl söz çok eğlenceli olacak.
-Tamam tamam bakarım. İyi geceler
-Sanada
Telefonu kapattıktan sonra geri sehpanın üzerine koydum.Ve uykuya daldım.
💭
Gözlerimi açtığımda saat 9.50 idi. Telefonumla yatağın içinde biraz vakit geçirdikten sonra kalktım. Lavaboya gidip işlerimi hallettim. Mutfağa geçtim ve kendime kahvaltı hazırlamaya başladım. Birden telefonum çaldı arayan yine Akira'ydı hemen açtım.
-Alo, Asel Düşündün mü?
-Sanada günaydın Akira.
-Günaydın günaydın, Düşündün mü?
-Hayır.
-Ne demek hayır.
- Daha düşünmedim demek.
-Kızım o kadar fazla düşünecek ne var ki gel işte çok eğlenicez.
-Eğleniriz eğlenmesine de diğer 4 kişi neden gelmiyor.
-Ya onlar yaz tatilini ailelerinin yanında geçireceklermiş.
-kimler geliyor o zaman.
- Ben, Daira, Boris, Derek ve han geliyor.
-Nasıl yani Nazlı gelmiyor mu?
-Valla bende şaşırdım onun gibi birisi hayatta böyle bir şeyi kaçırmazdı ama gelmiyor.
- Anladım.
-Eee geliyormusun.
Sesi çok heyecanlı geliyordu. Ve benimde bir yaz tatili planım yoktu. Hem sanal haricinde arkadaşım da yok. Ailemde bu yaz kapadokya'ya tatile gidicekler. Yani tüm yaz tek başıma geçirmek yerine en iyisi kampa gitmek hem bu bizim ilk buluşmamız. Sanaldan tanışmıştık ve daha önce hiç buluşmadık ama Birçok kez görüntülü konuşmuştuk yani onların 60 yaşında dayı çıkma ihtimali yok. Zaten grupta 2 türk vardı. Biri bendim diğeri ise Nazlı, nazlı gezmeyi çok sever neredeyse tüm Türkiye'yi gezdi. Ve tüm etkinliklere katılmaya çalışır. Böyle bir şeyi nasıl kaçırdı anlamadım.
-Tamam o zaman bugün hazırlanmaya başlarım. Yarınada uçak bileti alırım.
-Yaşasın be. Ben diğerlerinede haber vereyim o zaman.
-Tamam ver. Ha bide diğerleri ne zaman senin yanına gelicek.
-Onlar da yarına uçak bileti almışlardı uçakta karşılaşırsınız belki.
-Tamam ben hazırlanmaya başlıyayım o zaman. Görüşürüz.
Telefonu kapattım. Hızlıca kahvaltımı yaptım ve bavulumu hazırlamaya başladım.
Ya ben daha önce kampa gitmedim ki ne bileyim ben ne alıcağımı.
Aslında gitmiyecektim ama Boris'in geldiğini duyunca hemen kabul ettim.
Boris bir Alman erkosu şerefsiz çokta yakışıklı onu ilk görüntülü konuştuğumuzda görmüştüm. Ve tabiki mal olduğum için direk aşık oldum. Şimdi ise onu daha yakından görücektim ve beraber kamp yapıcaktık. Böyle bir şansı nasıl kaçırabilirim ki.(Bu bizim yazdığımız ilk bölüm biraz uzun ve sıkıcı oldu biliyorum ama sonra ki bölümler çok daha güzel olucak. Umarım beğenirsiniz.)
💗💗💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DÖNÜM NOKTASI
Science Fiction10 arkadaş sanaldan bir buluşma ayarlar buluşmaya sadece 6 kişi katılır. Gittikleri yerde bir salgın yayılır ve 6 kişinin hayatta kalma mücadelesi başlar.