4 -Geçmiş-

41 14 0
                                    

Geçmişin devamı.

Bütün sınıf topluca aşağı indiğinde Derin hala sınıftaydı, çantasının arasına koyduğu telefonundan gelmesini beklediği mesajı bekliyordu ama herhangi bir uygulamadan bile bildirim gelmedi. Ağzına attığı gofreti tamamen yiyip yutmadan ağzında iyice gevelediğinde sıkılıp tamamen hepsini yuttu ve çantasını da alıp sınıfın köşe bucağına geçti, giyinmeye başladı. Tişörtünü giyinirken yüzünün yarısında kalmış halde kalakaldı çünkü kapı aniden açılmış, kafası ise dar olan tişörtün içinde sıkışmıştı.

Kalbi hızlanmıştı, yanına doğru yavaş adımlarla gelen birisinin olduğunu hissetti ve istemsizce sırtını duvara yasladı, tişörtü kafasından tamamen geçirdiğinde karşısında Ufuk'u gördü, sırıtarak Derin'e doğru yaklaşıyor bir yandan onu süzüyordu. ''Korkma, yemem seni.'' dedi kendince komik olduğunu zannettiği bir nizam ile.

Derin aradan sıyrılarak etrafına baktı, Ufuk onun üç katıydı ve ona karşın gelebileceğini bile düşünemiyordu, Ufuk yaklaştı ve ona acır gözlerle baktı. Önce tişörtünün ucunu kavrayarak kendine çekti, sonra ise çenesini kavrayarak Derin'i kendine çekti, ''Geldiğinden beri seni izliyorum, çok güzel bir kızsın. Neden bize katılmıyorsun?'' Derin, Ufuk'un tişörtünde ki ellerini  indirmeye çalışıyordu. Yüzüne yaklaşan dudaklar ile korku ile gözlerini kapattı.

Bir kaç saniyenin ardından Ufuğ'un acı ile bağırışını kulaklarında zonklarmışçasına hissetti. Vücudu üzerinden sıyrılan yük ile savruldu. 

Yavaşça araladı gözlerini. Karşısında Ufuk'tan hafif kısa olan, esmer ve yemyeşil gözleriyle kendisine bakan çocuğa baktı. Gözlerini kısarak teşekkür ettiğini anlatmak istedi ki umarım anlamıştır diye geçirdi içinden, hızlıca ona karşın konuşmaya çalışan çocuktan sıyrılarak aşağı doğru indi. Aptalca hareketinden dolayı kendine kızdı, merdivenlerden kendine kızarken hızlıca iniyordu. 

Utancından dolayı ve korkusundan dolayı hızlıca sınıftan ayrılmıştı lakin bir anda geri dönerek hızlıca sınıf katına geri çıktı. Onu kurtaran çocuğun onu fark etmesiyle Derin ona doğru yaklaştı, tam ağzını açacaktı ki Ufuk'un çocuğun yakasından tutarak kafa atmasıyla dona kaldı,.

Hızlıca ağzından anlık çıkardığı çığırış ile bir kaç öğretmen ve öğrenci sınıfa gelmiş, yerde ki baygın çocuğun başına toplanmışlardı. Derin ise resmen kafasında kurduğu onlarca şey ile kendinden nefret etmiş, pişmanlıkla çocuğa doğru bakıyordu.. Bir süre sonra her şey göz açıp kapatıncaya kadar hızlıca geçmişti, Derin ise bir köşede oturmuş, yanına gelen Göksel'i fark etmemişti.

''Senin suçun değildi.'' dedi Göksel Derin'in yüzüne dahi bakmadan. Derin sessiz kalınca Göksel  yavaşça ona doğru döndü ve yanına yaklaştı, oturunca bile Derin'in ondan uzun kalmasına şaşırdı. Üstünü başını inceledi, Derin sapsarı saçlarına, allaşmış yanaklarına ve güzel yüzüne aksi simsiyah giyinmişti.  ''Sen iyi misin, az önce ne oldu''

Derin bu sefer sessizliğini bozmak istermişçesine bankın yan kısmında ki Göksel'e baktı, daha doğrusu onun orada olduğunu bile görmemişti. Masmavi gözleriyle ve hayat saçan gülüşüyle ona anlatsam ne anlarki diye düşündü, ama kelimeler tek tek döküldü ağzından. Olayı anlattığı zaman Göksel bir kaç saniye sessiz kalmış, sonrasında Derin'e dönerek ''Polise gitmelisin biliyorsun değil mi?'' demişti. 

Derin ise o sırada aklına bile gelmeyen çözüm önerisiyle Göksel'e baktı. Göksel sanki pişman olur gibi olmuştu çünkü Derin ona o kadar donuk bakmıştı ki gözlerinin arkasında bir şeylerin yaşanmış olduğunu görebildi. Özür de dileyemedi ama dilemekte istemişti.

Love Palette//  GXGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin