chapter thirteen: she hates me

667 51 90
                                    

Isaac daha sonrasında polisler ile ayrılmak zorunda kalırken Stiles, kurtadam çocuğa dönerek konuşmaya başladı. "Babasını kim öldürmüş?" Scott bilmediğini belli edercesine kafasını sallarken takım çoktan dağıldığı için iki çocukta üzerini değiştirmek için kızın yanından ayrılmaya çalıştı. Rosa sıkılmış bir ifade ile sahanın ortasında dikilmeye devam ederken ikisinin de duyabileceği bir şekilde sordu. "Yani ikiniz hiçbir şey olmamış gibi gidiyor musunuz şimdi? Ben buraya bunun için mi geldim ya?"

Kızıl gözlerini devirerek konuşurken Stiles'ın mırıldandığını duymuştu. "Witchy sıkılmış" Scott ona aldırış etmezken cevap verdi. "Şuan yapabileceğimiz bir şey yok Isaac sorgudan çıktıktan sonra onunla konuşmaya gideriz." Rosa birkaç saniye onlara dümdüz bakarken sonunda kafasını salladı ve ikisine arkasını dönerek bıraktığı çantasını almaya gitti. Çantanın askısını omzuna takarken sahadan çıktı ve tekrar binaya girdi. Eşyalarını almak için dolaba giderken birkaç metre ileride dolaba yaslanmış ve insanları inceleyen Lydia'yı fark ettiğinde kızın yanına gitmek için hamle yaptı.

Kızın yanına geldiğinde onun kendisine döndüğünü gördü ve konuşmaya başladı. "Hey Lydia uh-" Kızıl, diğer kızın kendisini görünce çatılan kaşlarını fark edince duraklarken devam etti. "Ben nasıl olduğunu sormak istemişti-" "Gerçekten mi? Psikopat amcan beni ısırdığı için günlerce hastanede kalıp daha sonra da iki gün boyunca ormanda çıplak koştuktan sonra nasıl olduğumu mu soruyorsun?" Lydia diğerlerinin tam olarak konuştuklarını duymasına izin vermeden yine de tartıştıklarını fark edebilecekleri bir tonda konuşurken Rosa yerinde kaldı.

Bakışlarını ondan kaçırırken bu sefer öncekine kıyasla daha küçük bir sesle konuştu. "Bak tamamen haklısın farkındayım muhtemelen şuan benden nefret ediyorsun-" "Evet öyleyim." Rosa kızın ısrarla sözünü kesmesi ve alaycı sözleri ile kesik bir nefes bırakırken tekrar sözünü kesmemesi için hızlıca konuştu. "Bak dediğim gibi haklısın ama bunu bilmiyordum Lydia eğer böyle bir şey yapacağını bilseydim ona engel olurdum gerçekten üzgünüm. Ayrıca benimle konuşmak zorunda falan değilsin sadece özür dilemek istedim."

Lydia konuşmayı bitirdiğinde tırnaklarını incelemeyi bırakırken arkasındaki yaslandığı dolaptan çekildi ve biraz daha öne eğilerek konuştu. "O zaman özrün kabul edilmedi." Lydia kıza son bir kez daha bakmadan saçlarını savurarak arkasını dönerken onu dolapların önünde yalnız bırakarak gitti. Rosa birkaç saniye kızın arkasından bakarak dururken sonunda oflayarak yere oturdu ve sırtını dolaba yasladı. Kucağındaki çantasına sarılmaya devam ederken herkes derse girdiği için boşalan koridoru izlemeye başladı. Birkaç dakika sonra birisinin yanına sessizce oturduğunu hissederken konuştu. "Benden nefret ediyor."

"Muhtemelen şuan hepimizden biraz nefret ediyor yani belki senden biraz daha fazla ama bu Lydia bir gün unutacaktır." Scott kıza bakarak konuşurken Rosa da ona döndü. "Bak beni affedip etmemesi umurumda bile değil birkaç insanın benden nefret etmesine alışkınım sadece kendim yapmadığım bir şey için bu muameleyi görmekten hoşlanmıyorum tamam mı? Şimdiye kadar tanıştığım neredeyse her insan benimle sadece aile üyelerimi tanıdığı için veya onlardan nefret ettiği için konuştu. Şimdi o da beni dinlemeye bile çalışmadan benden nefret ediyor!" Kızıl kız ardı ardına cümlelerini sıralarken Scott kızdan gelen duyguların yoğun kokusu ile yüzünü buruştururken kesik bir nefes bıraktı.

"Oh- tamam sakin ol muhtemelen seni anlamıyorum bu yüzden anlıyorum gibi bir şeyler söylemeyeceğim. Biliyor musun aslında sinirli veya üzgün bir insanı nasıl teselli edeceğim hakkında da hiçbir fikrim yok. Sadece kokundan çok fazla gergin olduğunu anlayabiliyorum. Ama bunlar seni sakinleştirecek cümleler değil- dur şuan sadece saçmalıyorum değil mi?" Scott yüzünü buruştururken ne dediğini anlamaya çalışır gibi bir ifade ile kendisine bakan kızı gördü. Kızıl birkaç saniye sonra gülmeye başlarken ara vererek konuştu. "Tamam Scotty bence burada sakin olması gereken birisi varsa o sensin. Ayrıca emin ol bu bir teselli cümlesinden daha iyiydi." Scott tekrar ona bakarken sordu. "Öyle miydi gerçekten?" Rosa ona kafasını salladı.
"Evet ve benden bir daha bunu duymayacaksın."

Daha sonra ikisi birkaç dakika boyunca sessiz bir şekilde oturmaya devam ederken yanlarına koşarak gelen heyecanlı çocuk ile yerlerinde dikleştiler. "Hey! Sonunda sizi buldum her yerde seni arıyordum Scott. Jackson, müdürün odasında babama Isaac hakkında ifade veriyor."

Scott, Stiles'ın sözleri ile yerden kalkarken Rosa da ayağa kalktı ve sessizce yürümeye başlayan iki çocuğu takip etti. Kısa bir süre sonra müdürün odasının önüne gelirlerken üçü odanın dışındaki sandalyelere oturdu ve Scott ne söylediklerini dinlemeye odaklandı. Rosa ve Stiles da duymakta zorlansalarda başlarını duymak için duvara yaslarken Stiles içeridekilerin duymaması için kısık sesle söylendi. "Hiçbir şey duyamıyorum."

Rosa onu onaylayarak sordu. "Evet bende, ne konuşuyorlar Scott?" "İzin verirseniz dinlemeye çalışıyorum ama Jackson, Isaac'in babası tarafından şiddet gördüğünü söylüyor." Rosa, Scott daha sonra sessiz kalırken adamın ölmesinin belki de o kadar kötü olmadığını düşünmüştü. Birkaç dakika sonra üçü yanlarından gelen bir ayak sesi duymuştu. Başlarını hızla duvara yaslamayı bırakıp oraya dönerken Stiles yüzünü bir dergiyle kapattı. Şerif oğlunun görünmediğini düşündüğü saklanma çabasına gözlerini devirirken diğer iki gence kısaca selam verdi. "Scott, Rosa merhaba." İkisi adama küçük bir el hareketi ile selam verirken Şerif başka bir şey söylemeden yanında ki memur ile yürümeye devam etti. Stiles babasının gidişinin ardından dergiyi yüzünden indirirken yanına bıraktı ve bir söyleyemeden odadan çıkan başka bir adamı farkemesiyle o tarafa dönük olmayan iki çocuğu dürttü. Scott adama bakarken yaşlı adam yüzündeki sahte gülümseme ile seslendi. "Çocuklar, hadi içeri girin. Sizinle biraz konuşmak istiyorum."

Üçü birkaç saniye yerinden kalkmadan adama bakmaya devam ederken yerlerinden kalktıklarında Rosa diğer yöne gitmek için bir hamle yaptığında Scott adama fark ettirmeden onu kolundan gitmemesi için tutmuştu. Kız bıkkın bir nefes verirken kendileriyle onu da içeriye sürükleyen Scott'a gözlerini devirerek odaya girdi ve müdür masasının önündeki sandalyelerden birisine oturdu. İki çocukta yanına otururken adam yüzündeki gülümsemeyi azaltmadan kendi yerine oturdu ve önüne bir dosya açarken onlara bakarak konuşmaya başladı.

"Hm, Scott McCall" Yaşlı adamın gözleri Scott'ı bulurken devam etti. "Akademik olarak en başarılı değil ama görüyorum ki sen tam bir spor yıldızısın." Scott hiçbir şey söylemeden neredeyse görülemeyecek kadar küçük bir baş sallama verirken adam bu sefer başka bir dosya alarak Stiles'a baktı. "Bay Stilinski, mükemmel notlar ama ders dışı aktivite çok az ya da hiç yok. Belki de lacrosse'u denemelisin."

Stiles koltuğunda kıpırdanırken cevap verdi. "Aslında takımdayım ama yedekte." Adam ona başka bir şey söylemezken bu sefer Rosa kendi dosyasını aldığını tahmin edebiliyordu. Sıranın kendisine gelmeyip adamla konuşmak zorunda kalmamayı ummaya devam ederken mecburen dediklerini dinledi. "Rosalyn Hale. Tanıdık bir soy isim, Derek Hale ile bir akrabalığın var mı?" Sanki bilmiyorsun. "Evet kendisi abim olur." Rosa aklından geçen yerine başka bir şey söylerken en büyük Argent sanki hiç bitmeyecekmiş gibi konuşmaya devam etti. "Hakkında çok fazla bir şey olmadığını görüyorum ama yine de notlar en iyisi sayılmaz." "Yeni öğrenci sorunsalı, adapte olmak falan." Rosa adama zorunluluktan cevap verirken yerinde huysuzca kıpırdanmaya devam etti. Sonunda adam tekrar Scott'a bakmaya başlarken kızıl da ona döndü. "Scott McCall sen sanırım torunum ile çıkandın değil mi?"

Scott gözlerini genişletirken hızlıca konuştu. "Eskiden çıkıyorduk ama artık birlikte değiliz ya da birbirimizi görmüyoruz yani." Scott endişeyle konuşurken adam güldü ve cevap verdi. "Rahatla Tanrım sanki dişlerinle siyanür hapı kıracak gibi görünüyorsun. Herneyse çocuklar bildiğiniz gibi ben yeni müdürünüzüm beni bir düşman gibi görmenizi istemiyorum ama ilk günüm olmasına rağmen öğretmenlerime destek olmam gerekiyor bu yüzden ne yazık ki birinizin ceza için okulda kalması gerek." Rosa gözlerini adamdan çekip Stiles ve Scott ikilisine bakarken Scott'ın da Stiles'a baktığını fark etmişti. Stiles daha sonra üzerindeki gözleri hissederek elleriyle oynamayı bırakırken ciddi misiniz der gibi birkaç saniye Scott'a bakmıştı. Sonunda oflarken gözlerini ondan çekti.

*****
lydia'ya cok sovmeyin arkadaslar bit taraftan bakınca haklilik payi da var ve zaten sonrasında düzelecek aralari yani cok buyuk bir mesele degil

ayrıca scott sirinligi>

seer | teen wolf [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin