メKai'den.
Şaka mı yapıyor? Yoksa ciddi mi? Ben mi çok aptalım yoksa bu çocuğun ne yaptığı belli değil mi?
Acaba Soobin ile sevgili olsam nasıl olur?
Bana ne diye seslenir?
Soobin hakkında yanılmışım, kesinlikle bana göre biri ve iyi bir arkadaş, Belki daha fazlası.
Kafamı yastığa gömüp Soobin hakkında senaryolar kurmaya başladım.
°
Sanırım gay oluyorum.
Kafamı dağıtmak için film izlemeye karar verdim, ama Soobin'le.
(Aranıyor...)
00:00
"Bebeğim?"
"Sen herşeyi kafanda halletmişsin Soobin, nişanlasaydın bide bizi"
"Onuda yaparız aşkım"
"Neyse ben şey diyecektim."
"Söyle aşkım"
"Beraber film izlem-"
"Hemde nasıl isterim"
"Bekliyorum seni"
"Geliyorum bebiş"
▼Aramayı Sonlandırdınız▼
Telefonu kapattımda yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşmuştu. Soobin gerçekten mükemmel biri.
Herşeyi hazırlamıştım, geriye sadece Soobin kaldı.
Çok geçmeden kapı çaldı. Koşarak kapıyı açtım. Soobin mükemmel gülümsemesi ve peluş köpekbalığı ile kapıda bekliyordu.
"Hey bu köpekbalığı ne için?"
"Film izlerken kullanırız."
Kenara çekildim ve Soobin'in içeri girmesini bekledim. Mutlu görünüyordu.
"Ne izleyeceğiz aşkım?"
"Birincisi cıvıklaşma, ikincisi seçmedim."
Soobin kendini koltuğa attı.
"Senin seçmeyeceğini bildiğim için ben seçtim bebiş"
Yanına oturdum, köpekbalığını kucağıma koydu ve
"Semantic Error izleyeceğiz" dedi.
"Ama o film değil dizi"
Gülümsedi.
"Olsun, 8 bölüm zaten, bu gece bitiririz"
Başımı salladım ve bahsettiği diziyi açtım. Soobin kalkıp ışıkları kapattı.
"Niye ışıkları kapatıyorsun?"
Yanıma oturdu.
"Öyle işte."
Dizi güzeldi ama boyslove olduğunu bilmiyordum, bunu dizinin yarısında falan anladım.
"Bunlar... Bunlar gay!?"
Soobin sırıttı.
"Evet, aynen öyle"
Soobin'e bir bakış atıp başımı televizyona çevirdim.
°
"Soobin! Seni yakaladım, bana yaklaşmaya çalışıyorsun!"
Soobin gülümsedi.
"Diziyi nasıl buldun?"
"İyi gidiyor ama bu diziyi özellikle seçmen hiç iyi değil."
Dizinin ilerleyen bölümlerinde öpüşme sahneleri artmıştı.
Soobin kulağıma yaklaştı ve
"Erkeklerle öpüşmeyi sever misin?" Dedi.
Kafamı geri çektim, sırıtarak bakıyordu.
"Hiç denemedim ama sevmem"
"Hiç denemediysen nerden biliyorsun? Belkide çok hoşuna gidecek?"
"Niye böyle konuşuyorsun sen daha önce denedin mi?"
"Hayır ama denemek istiyorum."
Kollarımı bağladım.
"Soobin."
Soobin bana yaklaştı.
"Lütfen, denemekten zarar gelmez, belkide çok seveceksin, ikimizde öğrenmiş olacağız, lütfen Kai lütfen"
Başımı sağa sola salladım. Omuzlarımı tuttu.
"Kai'm lütfen lütfen kimse bilmeyecek, aramızda kalacak lütfen."
"Soobin" sesimde bezgin bir ifade vardı.
"Kai lütfen bir daha bu konuyu asla açmayız, sadece deneyelim. Küçük bir öpücük."
Bir süre gerçekten kabul etsem mi diye düşündüm. Kabul etmedim diyelim ya ilerde Soobin'le öpüşmek istersem ve bu şansı kaçırmış olursam?
Soobin'e baktım, düşüncelerimi okumuş gibiydi.
"Yapalım gitsin" dedi.
Kafamı ona doğru çevirdim.
Soobin kaşlarını kaldırdı. Bir şey demedim sadece başımı aşağı yukarı salladım ve bekledim.
"Gözlerini kapat"
Dediğini yaptım.
Beni kendisine çekti ve öptü. Bir şey yapmadım sadece hareketsiz bekledim.
Aslında, hoşuma gitmişti ama hoşuma giden şeyin erkeklerle öpüşmek değil, Soobin ile öpüşmek olduğuna adım gibi emindim.
...ᘛ⁐̤ᕐᐷ
