" Baran Ağa " avludan gelen yüksek ses kadınların sıçramasın'a neden olmuştu. Kapıdan gelen gürültülü sesler kadınların ayaklanmasına tutmuş avluya çıkmasına sebep olurken iki el silah sesi duyuldu .
Kadınlara beraber avluya çıktı genç kız. Gerçi hayatının orada kararacağını bilse ayak dahi basmaz'dı . " neredesin Baran Ağa çık dışarı " dedi avludaki aşiret Ağası . Gür sesi , heybetli vücudu ve elinde tutmuş olduğu silahı ile insanın içini korkudan titretecek bir insandı.
Arkadaki aşiret pek hayırı halamet değildi.
" ne olur burda , nedir bu gürültü ! " Merdivenin başından gelen gür ses ile herkez bakışlarını oraya çevirmişti. Hazar ağa merdivenden inerken yanında iki oğlu da vardı." Nasıl saygısızlık edip destursuz girersin konağima " iki aşiret ağası karşı karşıya gelmişti. " Asıl en büyük saygısızlığı senin torunun Baran yapmıştır Gökhan yapmıştır. " dedi sert bir tonda " hele durasın Hazar ağa ne etmiş benim oğlan " dedi arkasında ki Azat , oğlu
Senin oğlanla benim kız sevgiliymiş , kaçmaya kalkıştılar , anlımıza leke sürülmüştür . Eğer siz bir hal çaresini bulmazsanız ikisini de öldü bilesiz " dedi çatık kaşları'yla.
" Oğlumun saçında ki teline zarar gelse bütün Mardini cehenneme çiviririm bilesiz " ettiği tehdit canını yakmıştı genç kızın . Abisi'nin tek bir saç teline zarar gelse Mardini yakacak adam , kızının en ufak hareketinde bile saç tellerini kendi elleriyle yoluyor'du .
" Bu mesele iki yolla çözülür , ya ikisi'de kara toprağa gidecek yada berdel yapılacak " dedi Hazar Ağa . Gözlerini yumdu genç kız . Kendisiyle birlikte üç ablası daha vardı . Ama bir tanesi evliydi.
Dualar ediyordu genç kız . Çünkü babasının onu , onlara vereceğinden o kadar korkuyordu ki , titriyordu resmen " hele durasın Hazar ağa diğer ağalar'la toplanıp konuşuruz bu meseleyi " Baran ağa evin en büyüğüydü , o ne derse o olurdu.
" Peki o halde bu mesele bugün çözülecek " Hazar Ağa'nın sesi insanı ölüme sürüklüyor'du . Elindeki silah titriyordu ama bu titreme'nin sinirden olduğunu anlamamak işte ancak kör olmak lazımdı .
♠
Kızın kanla kaplı suratına bakmıştı , acıyordu onlara " bu işin iki yolu var . Ya ikisi'de ölecek yada berdel yapılacak . " Ağalar'dan biri konuşmuştu .
" Ben öldürelim derim " ölümün lafını duyan babam resmen sinirden kudurmuş'tu " dedi başka bir Ağa . Kalbim çarpmaya başlamıştı sanki göğüs kafesim'den fırlayacak'mış gibi ...
Ölmeleri genç kız için hiç bir şey ifade etmiyor du. Bu canice gelebilir ama sırf bu iki salak yüzünden kendi hayatının kararması istiyeceği en son şeydi . " Benim kızım bu berdel için müsaittir . " Göz kapaklarım kapatmıştım . Kimden bahsediyordu bilmiyorum " kızım Avbanu bu iş için uygundur . "
Durmuştu , benim dünyam durmuştu , kalbim atmıyor'du sanki , kulaklarım duymuyordu . Bir göz yaşı düştü gözümden , kafamı eğdim . Göz yaşımı silmek için bile güç kalmamıştı bedenimde .
Silmek istemedim . Çünkü silerse'm yenilerinin geleceğini biliyordum. " Benim oğlum Aras ile yapalım derim " nabzımın hızlandığını hissediyordum . Oğlu Aras bütün Mardin'de deliliği ve korkusuz'luğu ile tanınır'dı.
Sert kişiliği ile kimse ona yaklaşamıyor'du . Bu benim korkumu arttırıyor'du . Herkes gibi bende Aras'tan korkardım ve adım kadar emindim ki bu işi kabul edebilecek biri değildi .
Hazar Ağa'nın altı oğlu vardı ikisi evlenmişti. Miraç , Melih ikiz'di ikiside yirmi üç yaşındaydı , Azer ise daha onbeş yaşındaydı.
" Aras ne der bu işe " başka bir Ağa'nın konuşmasıyla Aras'ın dedesi " Aras dedisi'nin sözünü dinler . " dedi Kalender Ağa , bakışlarım yerde oturan iki yüze kaymıştı .
Mutluluktan havalara uçacaklar'dı , bir başkasının hayatını karartır'ken , bu kadar mutlu olmak bencillik değil miydi ? . Yanımdaki anama bakmıştım. Başı havada Ağa karısı olduğunu belli ediyordu.
Gıkını dahi çıkarmayan kadın eğer şuan berdel değilde ölüm kararı alınsa ortalığı yıkar'dı . Bundan adım kadar emindim ama eğer ortada ben varsam ve oğulları için beni ateş atmaları gerekirse bir dakika bile durmazlar'dı .
Avlunun kapısı sertçe açılırken göz ucuyla bakmıştım . " Ne olur burda ! " resmen kükreyerek giren Aras ile korkum kat ve kat artmıştı . " Oğlum gel otur hele " sözünü kesmişti Aras " anlatmaya gerek yok babo bilirim ben her şeyi " siniri , damarlı çıkan anlın'dan anlaşıyor'du .
Gözü yaşlı Anası gitmişti yanına " kurbanın olayım he de bu işe yoksa ölecek kardeşin " Anası yalvarıyordu artık . Kaşlarını çatmış , boynunda beliren damarlar sinirini gösteriyordu " ana ne dersin sen " dişlerini sıkarak konuşuyordu . O kadar beliydiki kendisini zor tutuğu .
" Oğlum öldürecekler kardeşini , bana tekrar evlat acısı yaşatma " ağlayan kadın oğlunun kolunu tutmuştu , gerçi kolundan destek almasa yere yığılaca'ğı belliydi .
" Ana senin kızın kendisi seçti , en başından beri birinin öğreneceğini çok iyi biliyordu . Şimdi sırf kardeşim yüzünden ne kendi hayatımı nede bana verilecek olan kızın hayatını karartamam " yükselttiği ses beni azda olsa rahatlatır'ken , yerdeki oturan abimin sevgilisi nerdeyse ağlayacak duruma gelmişti .
Anasının ağlaması daha'da yükselirken ayakta duracak hali kalmamıştı " Aras kurbanın olayım yapma , kıyma kardaşına .
" Yeter , son söz söylendi . Bir hafta sonra düğün yapılacak . " Kalender ağa söze atlamasıy'la hayatımın karardığı belli olmuştu ." Dede yapma , siz iki kişinin hayatını kurtarırken bizim hayatımızı yakıyorsunuz ! " Dedi Aras ama bu saatten sonra ne onun sözü bir işe yarardı nede başkasının .
Yine aynı şey olmuştu , yine yanan Avbanu oluyordu. Ne anası , ne babası , ne abileri hiç kimse karşı çıkmıyordu. Çünkü biliyordu ki kimse onu sevmiyordu.
Anası , babası varken , bir ailesi varken hiç bir zaman aile sevgisi görmemişti çünkü her zaman o ailenin dışındaydı.
Büyük abisi Barlas şuan o kadar kız kardeşi Banu olsa karşı çıkardı. Oda isterdi annesiyle dertleşsin , babasıyla gülüp eğlensin , abisi saclarını okşasın , birisi ona karıştısa gidip abisine şikayet etsin .
Ama hayır bu saydıkları'nın hepsi bir rüyadan ibaretti baş ucunda duran rüyayı yaşayamam'ak o kadar canını yakıyordu ki .
Annesi komşuya gittiğinde babası eve gelirse ve sinirliyse odasına gelir hiç bir suçu olmamasına rağmen döverdi. Annesi gülerken , abileri eğlenirken o dayak yiyordu .
Artık bıkmıştı her şeyden bıkmıştı . Aras arkasını dönüp konaktan dışarı çıktı . Araba sesi uzaklaşırken tırnaklarımı avuç içime bastırmıştır'mıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİMİZDEKİ MAHSEN
General Fictionİnsanların çoğunluğunu gıcık eden şey ebeveynlerin çocuklarının hayatlarına burunlarını soklarıydı. Avbanu'da bu durumdan gıcık alan insanlardan biriydi. Neden yapıyorlardı. Neden kızlarının hayatlarını karartmak için bu kadar uğraşıyorlar'dı . Ned...