gelmedin 🥀

36 4 0
                                    

Jungkook büyük bir heyecanla kapıya koşuyordu. Sürekli Jimin'in geldiğini söyleyip duruyordu. Jimin gitmezdi. Jungkook'u yanlız bırakıp gidemezdi. O zaman başına bir şey geldi. Biri onu kaçırdı ama o bir idol nasıl kaçırılsın ki değil mi? Çok saçma.

Jungkook eğer gelen Jimin değilse ne yapacağını bilmiyordu. Yıkıldı? Delirir di? Kook şu an zaten delirmiş ve yıkılmış durumdaydı. Eğer Jimin gittiyse ya da Jimin'e bir şey olursa Jungkook ölürdü. Nefes alamaz yaşayamaz dı. Yapamazdı.

Kapı çalmaya devam ederken Jungkook akan yaşlarını sildi nefes aldı ve kapı kolunu indirdi. Yavaşça kapıyı açtı ve gelene baktı. Gördüğü kişi ile yüzü düştü. Artık iyice kötü düşünmeye başladı. Akşam olmuştu ama Jimin yoktu. Gelen Tae idi. Jungkook hayal kırıklığı ile içeridekilere döndü. Donuk bir ifade ile bakıyordu onlara. Gözleri yarı kapalıydı. Bazı sesler değiyordu kulağına ama ne olduğunu seçemiyor du. Sonra vücudu ağırlaştı ve bıraktı kendini.

"Jungkook? Jungkook!?"

Jungkook bayılmıştı. Tae hemen Jungkook'u tutmuş yere düşmesini engellemişti. Namjoon hemen oğlunun yanında koşmuştu Jin de Namjoon'un peşinden.

"Jungkook? Jungkook?"

"Oğlum beni duyabiliyor musun? Namjoon bir şey yap!"

"Oğlum? Oğlum aç gözlerini hadi. Kolonya getirin!"

Namjoon ve Seokjin oğullarının başında uyandırmaya çalışıyorlardı. Yoongi ambulansı ararken Hoseok kolonya arıyordu . Seokjin ağlamaya başlamıştı. Yaşadığı bu üzüntü onu kötü etkiliyordu. Öyle ki tansiyonu düşmüştü.

"Seokjin! Seokjin kendine gel hayatım Seokjin!"

Seokjin bayılmadı ama durumu kötüydü. Bunu gören Yoongi telefonda bir ambulans çağıracakken iki tane çağırmıştı. Hoseok  kolonya ile geri geldiğinde Tae ile birlikte Jungkook'u uyandırmaya çalıştılar. Bir yandan da Namjoon hem oğluna bakıyor hem de eşini sakinleştiriyor du. Evde durum kötüleşmişti. Ambulanslar gelince hemen Seokjin jungkook'u hastaneye kaldırdılar. Jungkook ve Seokjin odalara alınırken Namjoon Tae Yoongi ve Hoseok dışarıda onları bekliyorlardı. Yoongi Seokjin'in yanında dışarda bekliyordu. Tae ve Hoseok da Jungkook'un. Namjoon iki oda arasında gidip geliyordu. Seokjin'in durumu çok ciddi değildi ama dinlenmesi ve sakinleşmesi lazımdı. Bu yüzden bir serum takılmıştı ve sakinleştirici iğne eklenmişti seruma. Neyse ki çocuğuna bir şey olmamıştı. Karnında ki çocuk iyiydi ama oğlu değil di. Jungkook yeni iyileşmişti ama yemek yememesi onu güçsüzleşturmişti ve Jimin'e ne olduğu bilinmemesi onu üzmüştü. Üstüne büyük hevesle açtığı kapıda Jimin'i görmemesi onu hayal kırıklığına uğramış ve bayılmasına neden olmuştu.

"Doktor hanım neden bayılmış"

Namjoon merakla odadan çıkan kadına sordu.

"Üzüntü korku ve hayal kırıklığı. Yakın zaman da onu üzen bir olay travma oldu mu?"

Doktorun sorusuna Namjoon cevap vercekken Tae girdi araya.

"Şey sevgilisi kayıp. Nerde olduğunu bilmiyoruz. "

Doktor kafa salladı. Sonra da yeni bir soru yöneltti

"Peki sevgilisi ile kavga veya bir tartışmaya yaşadı mı?"

"Hayır çok iyiydiler sevgilisi onunla çok güzel ilgileniyordu "

Doktor Namjoon'un cümlesi ile kaşlarını çattı. Ne demek istediğini anlamamıştı.

"İlgileniyordu derken?"

"Şey oğlum hastaydı sevgilisi yaklaşık on gündür hep onunla ilgileniyordu."

I Always Wanted -jikook-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin