E̶x̶c̶i̶t̶a̶t̶i̶o̶

11

"Ne yapıyorsun?"
Dağınık saçlı çocuk,çıktığı dört saatlik aralıksız şifa dersinin yorgunluğu ile geçtiği odadan gördüğü kişiyle duvarın pervazına yaslandı. Yorgun gözlerinin altında biten soluk ve mor holkalar koca bir duruşmanın ondan daha da yorucu geçen geceninin izlerini daha iyi yansıtıyordu. Remus John Lupin ne kadar harika bir öğretmen olursa olsun bunu dinlenince daha iyi fark edeceğini bilen çocuğa karşı siyah dalgalı saçlara sahip adam gülümsedi.

Yakışıklı ve bir o kadar da çekici gülümsemesi ay ışığının altında safkan yüz hatlarını ortaya çıkarmıştı. Azbakan gibi iğrenç bir yerde 12 yıl kadar uzun bir süre bile yüzündeki yakışıklılıktan birşey götürememiş aksine adamda devrim yaratarak olgunluğa erişmesini sağlamıştı. Uzun saçlarını bağlamış bir şekilde dönerken bukleleri sallandı ve oradaki çocuk bir şeyin daha farkına vardı. Asla onun gibi olamayacaktı. Olamazdı.

"Ayakları onu tutamayacak bir baş belasının vahtiz babası ne yaparsa onu"
Harry yüzündeki yorgunluğa rağmen canlı bir gülümseme ile kaşlarını çattı.

"O zaman Merline şükret"
Harry'e karşı elini sallayarak bağdaş kurduğu kütüphane yamacına çağırdı. Çocuk ikiletmeyecek kadar yorgunken ona denileni sorgulamadan yapıp vahtiz babasının yanına oturdu. Adam elindeki kitapları üfleyerek koca  toz kütlelerini havalandırdı. Küçük bir öksürük bırakırken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Dumbledore,senin ele geçirilme mevzusunu bize ilk söylediğinde birkaç kitap bulmuştum. Ölüm Lanetleri,onun bıraktığı zararlar veya faydalar hepsi şu serinin içinde saklı. Uygulamaya geçmeden önce bunlarla geçinebilmeliyiz. Sevgili babam bunları bulmak için binlerce kilometre yol atlattı. "
Harry kalın ve 8 kitaptan oluşan seriye bakınırken altlardan üçüncüye uzandı ve onu diğerlerinden ayırdı.

"Bunu okumuştum"
Harry havaya kaldırdığı kitabın kendiliğinden kitaplığa geçişini izlerken esnemesine engel olamadı.

"Oldukça yorgun olmalısın. Duruşma,Hogwars alışverişin. Eksik birşey kalmadı değil mi?"
Harry başını onaylamaz bir şekilde sallarken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Muggle'lara uğrayıp birkaç arkadaşla görüşmem dışında birşey kalmadı"

"Kaçak Sihirbazlar güvenli değildir Harry."
Harry vahtiz babasına omuzlarını silkerek başını onaylarcasına salladı.

"Bu yüzden yanıma Tonks ve Remus'u alacağım. İkisi de Muggle'ları görmek için çok ama çok saçma bir merak içindeler."
Dedi ve ekledi.
"Uygulamaya geçmekle ilgili birşey söyledin."

Sirius hatırlamak adına birkaç saniye sabit kalırken hatırlayınca anında cevapladı.

"Ha,evet uygulama. Profesörün Snape ve Dumbledore ile görüşürken,ikisi de oldukça iyi,ilk önce Snape'i düşünmüştük. Daha sonra Merlin sana acıdı ve Dumbledore derslerine girmeye gönüllü oldu."
Harry çapraz olarak sardığı kolarıyla arkasındaki duvara yaslanırken kaşları çatık bir şekilde sordu.

"Kararını ne zaman değiştirdi?"
Sirius tek gözünü yumumup hesaplarken söz aldı.

"Bir veya iki ay olmuştur. Şu,hatırlarsın lanet olası Ruh emicilerden sonraki toplantıda"
Harry bastığı toplantıyı hatırlarken başını onaylarcasına salladı ve konuşmak için dudaklarını araladı.

"Yoldaşlık hakkında tutumumu biliyorsun"
Sirius basit bir şekilde başını onaylarcasına sallamakla yetinirken Harry fırsatdan yararlandı.

" Yoldaşlığın başındaki adamdan ders almak düşüncelerime ters."

"Onun okulunda eğitim görüyorsun."

"Derslere bizzat girmiyor"
Hazırcevaplıkla yanıtladığı Vahtiz babası tekrardan konuşmak için dudaklarını araladı.