"Jungkook, yeni hastaları geldi. Geliyorsun değil mi?" Jungkook, yavaşça başını sallarken elindeki çilek kız bebeğini dolabına bırakmıştı. Telefonu kapatarak cebine sıkıştırdıktan sonra bir süre çilek kıza baktı. Areum'un ölümünden bu yana 3 ay geçmiş ve bu süre zarfında Jungkook tarifsiz acılar çekmişti. En sonunda Jimin'in ısrarları üzerine işine dönmüştü.
Dönmesinin en büyük sebebi aklını iş ile meşgul etmekti. Ayrıca çilek kızını özlediği için beyninde o'nunla olan hatıralarını canlandırmak istiyordu. Sıkkınca nefes verdikten sonra dolabın kapağını kapatarak soyunma odasından çıkmıştı. Dördüncü kata çıkıp Jimin, Soo-an ve Hyunjin'in yanına geçmişti. Dört hasta vardı.
Üçü tekerlekli sandalyede biri ise walkerdan destek alıyordu. Tekerlekli sandalyeli olanlardan birisi yaklaşık 10 yaşında olan bir kız çocuğuydu. Diğerleri orta yaşlı iki erkekti. Walkerdan destek alan ise yaşlı bir teyzeydi. "Merhaba, ben sizinle ilgilenecek olan Fizyoterapist Jeon Jungkook. Umarım iyi anlaşırız." Jungkook, saygıyla eğilerek hastalarına selam verdi.
İki erkek ve yaşlı kadın Jungkook'un karşılamasına karşın nazikçe ve sevecen bir şekilde karşılık vermiş ve kendilerini tanıtmışlardı. Jungkook, sessizce duran kıza bakarak gülümsedi. "Sen kendini tanıtmayacak mısın?" Jimin, küçük kızdan önce davranmıştı. "O Hyuna-" küçük kız ellerini havaya kaldırarak hızla iki yana salladı. Ardından işaret diliyle konuşmaya başladı.
"Hayır. O eski ismimdi benim ismim artık, Areum." Jungkook, yaşadığı çift taraflı şaşkınlık ile yanında duran Jimin'e baktı. Jungkook, kendine gelir gelmez çömelerek küçük kıza baktı. "Areum mu?" küçük Areum, sevimli bir şekilde gülümseyerek başını salladı. "Evet. Üç ay önce bir kalp nakli yaptılar bana. O kalp olmasaydı ölecektim. Bana nakledilen ablanın ismi Areum'du. Hayatımı kurtardığı için o'nun ismini almak istedim."
Jungkook, bir süre sessizce kıza baktı. Areum, Jungkook'un gözünden akan yaşları fark ettiğinde üzgünce yüzünü astı. "Yanlış bir şey mi söyledim? Neden ağlıyorsun?" Jungkook, dudaklarını birbirine bastırarak başını iki yana salladı. Ardından işaret dili ile kızla konuşmaya başladı. "Hayır. Kız arkadaşımın ismi de Areum. O geldi aklıma."
Areum, küçük elleri ile Jungkook'un göz yaşlarını sildikten sonra işaret diliyle konuşmaya başladı. "Ne güzel! Eminim o da benim gibi çok güzeldir. Peki, o şimdi nerede?" Jungkook, kısa bir an başını eğerek derin bir nefes aldı. Başını kaldırır kaldırmaz küçük kızın elini alıp kalbinin üzerine koydu. "Burada. Hep burada kalacak." Areum, kaşlarını havalandırarak kısa bir an Jungkook'un arkasında duran abilerine baktı.
Jungkook, iç çekerek yerinden kalkmıştı. "Yorgun olmalısınız, arkadaşlarım size odalarınıza kadar eşlik etsin. İyi istirahatler." dedi Jungkook, hastalarına bakarken. Hem sesle hemde işaret diliyle konuşuyordu. Jimin, Hyunjin ve Soo-an diğer hastaları alırken Jungkook, Areum'un arkasına geçti. Tutacakları kavrayarak minik kızı, çilek kızın eski kaldığı odaya götürdü.
Kızı kucağına alıp yatağa yerleştirirken konuşmaya başladı. "Bundan sonra odan burası. Eğer bir şeye ihtiyacın olursa buradaki butona basman yeterli." Areum, gülümseyerek başını salladı. "Teşekkür ederim! Bu arada işaret dilini nereden biliyorsun? Genelde pek bilen olmaz, o yüzden merak ediyorum." Jungkook, yatakta yüz yüze gelecek şekilde kızın yanına oturdu. "Kız arkadaşımda konuşma engelli. O'nun için öğrenmiştim."
Areum, kaşlarını havalandırarak neşeyle güldü. "Senin gibi bir erkek arkadaşı olduğu için çok şanslıymış. Kız arkadaşını gerçekten çok seviyorsun." Jungkook, başını sallayarak gülümsedi. "Evet. O'nu gerçekten çok seviyorum ve hep seveceğim." Areum, gülümsedi. Jungkook, yerinden kalkarak küçük kızın saçlarına minik bir öpücük kondurdu. Kızın yanından ayrılarak dinlenme odasına geçmişti.
"Düşündüğüm şey mi? Hyuna'ya nakil olan kalp Areum'un kalbi mi?" Jimin, onayla başını sallarken yerinden kalktı. "Evet. Babası Areum'un organlarını bağışlarken yanındaydım. Bay Jun, ilk başta bunu kabul etmedi. Doktor kalp nakli bekleyen küçük bir hastanın olduğu ve eğer uyarsa bir hayatın kurtulacağını söyleyince ikna oldu. Bay Jun, o an kalbin nakil olacağı hastayı görmek istediğini söyledi ve doktor o'nu kırmayıp hastayı bize gösterdi. O hasta Hyuna'ydı."
Jungkook, yavaşça başını sallarken alnını ovaladı. "Anne ve ya babası iletişim için numaralarını bıraktılar mı?" Jimin, başını olumsuzca iki yana salladı. "Hyuna, çok küçükken anne ve babası ölmüş. Çocuk esirgemede kalıyor. Çocuk esirgeme müdürünün numarası var." Jungkook, anladığını belirtmek adına başını salladı. "Mektupta yazdığın gibi.. Fiziken değil ama kalben hep yanımdasın. Gerçekten yanımdasın, çilek kız."
.
.
.
.Araştırmalarıma göre normalde kanser biri tamamen iyileşmeden organ bağışı yapamıyormuş, yapılsa bile organı nakil alan hastalar bir süre sonra kanser olup ölüyormuş. Ama bu kitapda oluyor ve yaşamaya devam ediyor kız hehe birde kalp ameliyattından 3 ay sonra fizik tedavi uygulanması belki riskli olabilir, bu konu hakkında bir bilgim yok ama bu kitapda riskli değil yani normal bir durum (: yani takılmayın bu detaya.
Öptüm seni şap şup muahhh (:♡