Furkan: Sen yarramı yedin mi benim hiç?
Faruk: Ben değilde sen yemiş gibisin
Faruk: Bu sözünü unutursan hatırlatacak çok güzel bir yer ve zaman biliyorum.
||||||||||||||
Sevdiğiniz veya bir ilişki içerisinde bulunduğunuz adamın mafya olduğunu öğ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
××××××××××
Akşamın ilerleyen saatlerinde anlamsız bir şekilde oda ısınmıştı. Büyük ihtimal Faruk abi dışındakiler yapmış olmalıydı.
"Aga ver şunu!" Diyerek Tanerin elinden beyaz konsolu çekiştirdim. Taner konsolu bana verdikten sonra rahatlamış bir şekilde ellerini kafasının arkasına koyarak koltuğa yaslanmıştı. Havada dalgalanan London Wiew şarkısı gerilime eşlik ediyordu. Hızla dudaklarımı yaladım ve elimden gelenin en iyisini yaptığımı göstermek amaçlı hızla basıyordum tuşlara. En sonunda direğe çarpıp kaleye gifmeyen top ile yerimden sıçradım. "Hay böyle işi ya!" Diyerek bağırdım hızlıca.
Ha kime karşı oynadığımı söylemedim dimi, az buz tahmin edebiliyorsunuzdur zatende ben yine söyliyim.
Faruk Çakırla karşı karşıyaydım. Yüzüne bi' iki saniye bakma şansı kazanmıştım ve terlediğini görmüştüm. Ben daha yeni ısınmıştım o nasıl terliyordu bilmiyordum fakat bilmekte istediğim söylenemezdi. İki oyuncu karşı karşıyayken o üzerindeki sweat'e bir çırpıda çıkardı ve bir tarafa fırlattı.
Düdük çaldı ve biz yine deli gibi oynamaya başlamıştık. Karşı takımın adamları her tarafımdaydı ve ben yanlış birşey yaparak pas vermek istemiştim fakat Faruk abi bir anda topu kendi ayağına alarak koşmaya başlamıştı. Götü sıkıştığı anda pas atıyordu ve iyide oynuyordu.
"Hay sikiyim dur biraz!" Diye bağırdım en sonunda.
Bana bakıp yandan gülümsedi. "Hardcore severim ben." Dedi ve dudağının kenarını yaladı. Fakat bu hareketi yapması hiç olmamıştı çünkü şu an top bendeydi ve onun kalesine doğru koşuyordum.
Hızlı bir vuruşun ardından top kaleye girdi ve benim dudaklarımdan da, "bende sokmayı seviyormuşun tesadüfe bak." Cümlesi dökülmüştü.
Herkes bana bakarken Taner dirseğiyle boşluğuma vurdu. "Çok ağır olmadı mı sence?"
Faruk abi konsolu kenara bıraktı ve ayağa kalktı. "Haksızlık ben Furkanla oynamam!" Dedi.
"Noldu küçücük çocuğa yenildin diye niye dikleniyorsun?" Dedi Davut abi ima yapmak ister gibi.
"E abi senin yanında böyle birşey dururken sen oynayabilir misin, gelmiş dudağını yalıyor bide gözüm kayıyor!"
"E abi bizimki yarrak mı bizimde gözümüz kayıyor senin vücuduna ama biz bişey diyor muyuz otur kabullen sende!"
İkimiz de ne dediğimizi bilmiyorduk ve öylece atışıyorduk fakat diğerleri bunun farkına bizden önce varmıştı. Üçüde yorgan üstü bize bakış atıyordu, çok büyük yarrak yediniz bakışıydı bu.
