19.bölüm

213 12 32
                                    

 Öncelikle herkeze merhabalar arkadaşlar belirtmek isterim ki  hikayelerimi  okuyup  oylamamanız beni üzüyor  vote i  söylemiyorum bile  

tek istediğim emeğime saygı göstermeniz 

teşekkürler...  :)

okuldan sonra  kelebklerle toplanıp servetin verdiği çantanın içindeki mallardan bölüşüp satış  yapmak için  mekanlara dağıldık ben ve  vural  iki kişi  sabri ve  bora  iki kişi  ayrı ayrı mekanlara  gittik 

biz  vuralla   türkü-bar , gece klubü  gibi mekanlarda  gezinirken 

sabri ile  bora  sokaklara  döküleceklerdi 

takip edilme riskinden dolayı böyle bir yöntem bulmuştum

satış yapar  gibi bi kaç mekan gezindikten  sonra tamirhane de toplandık

plan tamamdır diye  genclerle gülüştükden sonra 

sadi hocanın verdiği çantadan parayı çıkardım ve herkeze birer balya  dolar  çıkardım ve verdim  

herkes seviniyordu  ilk defa temiz  bir işten kazanç sağlamanın şaşkınlığındaydı

sabri paralarla oynarken ulan oğlum  keşke  ömür  boyu  organizeye  yardım etsek  böyle  paralar kazansak felan diye kouşuyordu

vural  düşünceli  düşünceli lan oğlum yardım  yardım da bu  sadi hoca ile songül ablanın memur maaşı ile verilecek para değil bu çantada onların ömür boyu  alacakları  maaş var bunlar nerden çıkardı  bu parayı lan 

bora lafa girdi

hakkaten kral  doğru diyo vural sen eminmisin  sadi  hocanın  sizin hakkınız da var dediğine 

 öyle dedi bilmiyorum 

biaz kendi içimde  düşünüp  grubun haklılık payını farketsem de

ne bilim lan oğlum devlet bütçe felan ayırmıştır belki de

sabri aldığı paraların sevincini yaşarken  vural elindeki para destesiyle sabrinin kafasına  geçirdi  bi tane 

ulan oğlum azcık ciddi ol lan 

neyse  kral biz   dağılıyoruz  deyip  vural  milleti toplayıp tamirhanden ayrıldılar

ben ise aradığım fırsatı bulup 

prensesimi aramak için cebimden telefonu çıkarıp kilidi açtım 

bu zamana kadar kayıptım  ve  ne bi mesaj ne de bir bildirim vardı aylinden 

telefonla aradım ve bakmayınca  mesaj attım 

prenses nerdesin ...

sevgilim ...

bu  araz kulunu hiç mi merak edip  düşünmüyorsun  sen ...

yarım saat bekledikten sonra   merakta kalıp  arabaya binip aylinin evine  sürdüm arabayı

ışık yanıyordu  zili  çaldım  kapı açıldığında  kapıyı  açmasını beklediğim kişi karşımda yoktu 

ooo sen hayırdır  çocuk adam 

sen ne geziyon lan burda muzlu süt 

sanamı  soracağım arkadaşımın evıne  gelirken 

neyse  senle uğraşamicam  aylin  nerde içerde değilmi

yok  değil  aaa bi yerlere  giderken  sana haber vermeyecek kadar değer vermiyorsa demkki...

ulan muzlu  süt benim asabımı  bozma aylin nerde dedim  ve yakasına yapıştım

Bir Kelebek Hikayesi - ARLiNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin