She was forced to hide her feelings

549 31 22
                                    

Annem ben kendimi bildim bileli hep gülerdi...

Üzgünken, kızgınken, mutluyken gerçekte ne hissettiğini asla bilemezdim.

Çünkü duygularını örten gülümsemesi dışarıya karşı bir perde çekerdi.

Onun kızı olsam da bunu geç fark etmiştim.

Ancak asla sorgulamadım.

Çünkü onun gülümsemesi bana iyi geliyordu.

Beni sevdiğini söylemesi, 

Benimle beraber çocuklaşması,

Benim için yaptığı her şey bana iyi geliyordu...

Evdeki kan izlerine rağmen iyi geliyordu.

Çünkü o yanımda olduğunda kan izleri korkutucu değildi, gerçeklik korkutucu değildi.

Babam korkutucu değildi...

Cesetler korkutucu değildi...

Annemin nazikliği ve içtenliği beni sımsıkı sarıyordu, bu yüzden bunları düşünemiyordum bile...

"Sadece mutluluğa odaklan Sakura."

Odaklanabilirdim ama neden her şeyin altında bir karanlık ve bilinmezlik vardı.

Anneme baktım.

Gülümsemeye devam etti.

Ondan aldığım yeşil gözlerinde yansımamı gördüm.

Ve o anda anladım.

Neden tüm duygularını basit bir gülümsemenin arkasına sakladığını...

Neden yüzleşmek yerine saklanmayı tercih ettiğini...

Ellerimi annemin ellerine kenetledim.

"Anne, hiç canın acıdı mı?"

Annem gülümsemeye devam etti.

"Her insanın hayatında canı acıyabilir, Sakura. Gerçi, bizim için bu durum biraz farklı olabilir çünkü en çok acıyı çeken biziz."

Dişlerimi birbirine kenetledim.

Dikleştim ve benimle beraber çimenlere oturmuş anneme sarıldım.

Sesimi olabildiğince nazik bir tonda kullanmaya çalıştım.

"Normal değiliz, bu doğru ancak bunu kast etmedim, anne...Sadece sen ölünceye kadar ne kadar canın acıdı bilmek istiyorum. Fiziksel ya da manevi umurumda değil...Çünkü, ben senin için acılarını öldüreceğim..."

Kararlı bir şekilde söylediklerime karşı gülümsedi.

"Senin varlığın benim için zaten şifa."

Ancak omzumda hissettiğim gözyaşları gülümsemesine rağmen kendini ele veriyordu.

İlk defa...

"Masum insanlar değiliz. İleride sen de olmayacaksın, Sakura. Bu yüzden ne kadar acı çektiğime odaklanma..."

Omzumdan doğruldu.

Elleriyle yüzümü avuçladı.

Gözlerimin en derinine bakarken söylediklerinin yalan olduğunu yüzüne haykırmak istedim.

Ama konuşamadım...

Sadece annemin büyüleyici güzelliğine baktım.

"Sadece acının sana ne kadar şey kazandırdığına odaklan. Çünkü, ileride tutunabildiğin tek dal bu olacak..."

Hiçbir şey söylemedim.

Sadece bu anı aklıma kazıdım ve onun yüzüne baktım.

Kendimi görebildiğim berrak gözleri donuklaştı.

O anda,

Etraf karardı.

Tüm yaşam belirtisi söndü.

Kimse yoktu, soğuk ve boştu.

Sadece annem ve ben vardık.

Tanıdık bir manzaraydı.

Bir mezar ve bir çiçek...

Ve ardından gelen bilinmezlik..




Yeni kurgumuz hayırlı olsun ;)

Sasusaku ile kalın...

Sasusaku ile kalın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
She And Her Sacrifice♟️/SASUSAKU FANFICTION [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin