Sabah gözlerimi aşağıdan gelen seslerle açarken ilk baş nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım. Dün yaşadıklarım aklıma geldiğinde arkamı döndüm direkt. Ömer hala uyuyordu. Onu uyandırıp uyandırmamak arasında kalırken telefona uzanıp saate baktım. Daha 7.30'du. Sanırım hasta ziyaretine geliyorlardı. Gerçi günler geçmişti üzerinden.
Aşağıdaki seslere anlam vermeyi bırakıp Ömer'i uyandırmaya karar verdim.
Yavaşça elim omzuna giderken "Ömer." Dedim. Gözlerinde kıpırdamalar olsa da uyanmamıştı. Bir kere daha omzunu dürterken elimi yakaladı.
"Uyumak istiyorum." Diye mırıldandığını duyduğumda elimi kurtarmaya çalıştım ama pek mümkün değil gibi duruyordu.
"Ömer elimi bırak, uyu." Diye fısıldadım.
Beni cevapsız bırakırken diğer elimle bu sefer müdahale etmek durumunda kaldım. Biraz uğraşsam bile sonuç alamazken gözlerini araladı.
"Şura?" Dedi sorarcasına.
"Ömer, biliyorum uykun var ama ben gitsem iyi olacak." Dedim.
"Tamam, nasıl istersen." Dedi boğuk sesle.
"Elimi bırakır mısın?" Diye sorduğumda yeni fark etmiş olmalıydı. Elimi ateşe değmiş gibi bırakırken geri çekildi.
"Kusura bakma, farkında değilim."
"Seni uyandırmak isterken oldu zaten." Dedim.
"Saat kaç, erken değil mi?"
"Erken ama aşağıdan sesler gelince uyandım. Hazırlanıp ineceğim." Dedim.
"Tamam, ben de hazırlanıyorum." Dedi.
Başımla onu onaylarken kapının kilidini açarak odadan çıktım. Koridorun boş olmasını fırsat bilip hızlıca odama girerken aksiyon yaşıyordum resmen.
Hızlıca üzerime Emir'in oluşturduğu kombinlerden birisini giyip makyajımı yaptım. Artık daha rahatlamış hissediyordum. Kapım birkaç kere tıklatıldığında gerilsem bile gidip açtım. Ömer karşımda dururken içime rahatlama gelmişti.
"Hazırsan birlikte inelim." Dedi.
"Çantamı alıp geliyorum." Dediğimde başıyla onay verdi. Hızlıca yatağın üzerinde duran hazırladığım çantayı alırken odadan çıktım. Birlikte konakta ilerlerken Ömer'i durdurmak adına kolunu tuttum. Bakışlarının anında bana dönmesini fırsat bilip konuya girdim.
"Bugün beni yalnız bırakmazsan sevinirim." Dedim.
"O adamı görür görmez bana söyle." Dedi.
"Ne yapacaksın?" Diye sordum kaşlarım çatılırken.
"Gerekeni. O yüzden görür görmez bana söylüyorsun." Dedi.
"Başına bela almayacaksan tamam."
"Almayacağım." Dedi.
Onu başımla onaylarken yeniden ilerlemeye başladık. Aşağı indiğimizde bir koşuşturmaca vardı. Tanımadığım birçok yüz bir odada oturmuş sohbet ediyorlardı. O odaya girmek yerine Ömer'le Meryem'i aradık.
Elinde kocaman bir bıçakla Meryem karşımıza çıkarken şaşkınca ona baktım.
"Meryem, neler oluyor?" Diye sordum. Hala şaşkındım.
"Abim normal odaya alınmış. Eğer akşama kadar durumu daha da iyiye giderse yarın eve getireceklermiş." Dedi mutlulukla.
"Çok şükür ama ev için erken değil mi?" Diye sordum. Sonuçta orada hemşireler ve doktorlar daha iyi bakabilirlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırınım
Fiksi Remaja•Kesit• "Şimdi sıra sende." Dedi. "Ne?" "Öpme sırası diyorum, sende. Aklını bu kadar çabuk başından alacağımı bilmezdim." Dedi gülerek. "Öpmek sırayla mı oluyormuş, hayatımda ilk defa duyuyorum." Dedim. "Sıra yoksa o zaman izninle, ben bir kere...