searching for a mom | cynonari

7

Cyno günbatımında biraz hava almak için odasındaki balkona çıktı. Uzun süredir ellemediği ve balkon masasında öylece duran sigara paketinden bir dal sigara çıkardı. Sigaranın ucu tutuşurken çalan telefonu onu ürkütmüştü.

Candace'den bir görüntülü arama vardı. Sigara ağızındayken aramayı cevapladı. "Tünaydın Cyno Bey! Bugün niye gelmedin— Hey, dur! O ağzındaki sigara mı?" Cyno konuşmak yerine masada duran paketi gösterdi Candace'e. "Sana sigara içirtecek ne yaşandı? Perişan gözüküyorsun zaten." Cyno tek bir çırpıda olan biteni anlattığında Candace'in ağzı açık kalmıştı. Hızlı hızlı bir yerlere yürürken konuştu. "Yuh! Neyse bak arabaya biniyorum, size geleceğim."

"Niye?" Candace arabasına binerken Cyno'ya cevap yetiştirdi. "Sen git kafanı dağıt biraz. Collei'i de yarın sabah benim evimden alırsın. Kızını kaçıracağım! İtiraz kabul etmiyorm." Candace'in şakasına kurduğu cümleyle güldü. "Teşekkürler Candace."

Yarım saate yakın bir süre sonra Cyno'nun evine varan Candace'in yaptığı ilk şey Cyno'yu evden atmak olmuştu. Cyno da şimdi sokaklarda yürürken ne yapacağını düşünüyordu. Uzun zamandır yapamadığı şeyleri aklında tek tek sıralayınca eskiden neredeyse her gün gittiği bara gitme fikri onu cezbetmişti. Nasıl olsa Collei emin ellerde, biraz kafa bulmanın bir zararı yok diye düşünüp bara doğru bir yürüyüş yapmaya karar verdi.

Bara varması biraz sürse de zafere ulaşmanın vermiş olduğu sevinç ile tezgahın etrafına dizilmiş uzun taburelerden birine oturmuştu. Tezgahtan görevli iki barmenden biri de tam yanına geldiğinde bir süre süzdü onu. Cyno şakayla karışık konuştu. "N'aber ihtiyar? Görüşmeyeli uzun zaman oldu." Yaşlılıktan yüzü buruşmuş barmenin dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm oluştu. "Cyno sen misin? Tanrım, ne kadar uzun zaman oldu! Nerelerdesin sen?" Cyno cevap verdi. "7 yaşında bir kızım var, tek başıma büyüttüğümden gelemedim. Bugün de arkadaşım bakıyor ona. Yoksa bi' 7 sene daha gelemezdim herhalde."

"Bunları duymak güzel. Ama niye tek başına büyüttün?" Cyno bozuntuya vermedi. Bu yaşlı barmen belki de hayatındaki en güvenilir kişiydi. Üniversite zamanlarında da bir derdi oldu mu hep ona anlatırdı zaten. "Annesi istemedi. Vermek isteyince de ben reddettim. O da terk etti bizi." Barmenin ağzındak kısık sesli "tch, tch, tch"lar duyuldu. "Sıkma canını. Bak ne güzel büyütmüşsün işte. Eskiden içtiğinden mi vereyim?" Cyno onu başıyla onayladığında önünde bir bardak belirmesi 1 dakikadan kısa sürmüştü. Barmen diğer müşterilerle ilgilenirken Cyno istemsizce sağında oturan müşterinin diğer barmenle olan sohbetine kulak kabartmıştı.

"... Sonra ben de gece mece dinlemedim gittim kapısına. Ama bana fena sinirliydi, haklıydı da! Ne kadar özür dilesem de beni affetmedi. Dün gece eve nasıl geri döndüğümü ben bile bilmiyorum. Gözüme uyku da girmedi."

Cyno hem sohbetin konusundan hem de sesin sahibinden şüphelendiği için kafasını çevirdi o tarafa doğru. Şüphelendiği gibi bu kişi Tighnari çıkmıştı. Kendini tutamadı ve şaşkınca "Tighnari?" dedi. Tighnari de kafasını adının söylendiği tarafa çevirince hem utanç hem de şaşkınlıkla gözlerini kaçırdı. "Ahah... Buraya geleceğini tahmin etmemiştim." Cyno bir şey demeden tekrar önüne döndü. O böyle yapınca zaten gerilmiş olan Tighnari biraz daha gerilmişti.

***

İkisi de hiç konuşamamıştı onca saat boyunca. Sadece birbirlerini görmezden geldmişlerdi Cyno bilmem kaçıncı kadehi kafasına dikerken hâlâ ayıktı. Ama yanındaki Tighnari onun aksine çoktan sarhoş olmuş, kafası tezgahta bir şeyler diyordu. Cyno bu kadarının yeterli olduğunu düşündüğünde hesabı ödemişti. Kalkıp gideceği esnada gözleri istemsizce sarhoş Tighnari'ye kaydı. Her ne kadar kendisini kızdırmış olsa da onu öylece orada bırakıp gitmeye içi elvermemişti.

Tighnari'nin hesabını ödeyip onu bardan çıkarmak için koluna girdi. Barın gürültüsünden kurtulduklarında Tighnari'nin mırıldandığı şeyler daha anlaşılır olmuştu. "Üzgünüm Cy- *hıçkırık sesi* -no, düzelteceğim." Cyno onun bu haline gülmeden edemedi. Sarhoşken de ayıkken de özür dilemesi gerçekten pişman olduğuna ikna etmişti Cyno'yu.

Tighnari'nin adresini bilmediğinden onu kendi evine getirmek zorunda kalmıştı. Candace Collei ile birlikte çoktan kendi evine geçmişti. Bu yüzden ev boştu. Tighnari'yi nazikçe oturma odasındaki koltuğa bırakıp üzerine çok da kalın olmayan bir battaniye ötrmüştü. Sonra kendisi de odasına çekilmişti uyumak için.

***

Sabah başı sanki çatlıyormuşçasına ağrırken uyanmıştı Tighnari. Etrafına bakındı bir süre. Kendi evinde olmadığını anlaması pek de uzun sürmemişti. Dün fazlasıyla içmişti ki hiçbir şey hatırlamıyordu.

"Günaydın Tighnari." Köşe koltuğun öteki tarafında oturan Cyno konuşunca bir anlığına korkmuştu. Cyno'nun evinde miydi? İyi de araları bozukken niye ona bu denli bir iyilik yapmıştı? Zar zor yattığı yerden doğrulup ayılmaya çalıştı. "Burası senin evin mi?" Cyno onu başıyla onayladığında devam etti. "Beni niye getirdin?"

"Dün o kadar sarhoştun ki bırakıp gitmek istemedim. Rahatsız olduysan kusura bakma." Tighnari ellerini salladı reddetmek için. "Hayır hayır, çok teşekkürler." Cyno koltuktan kalktı ve mutfağa yöneldi. "O zaman kahvaltı yapalım. Hem seninle konuşmak istediğim bir şey var."

Tighnari Cyno'nun dediğini ikiletmeden kalktı ve üzerini örten battaniyeyi katlayıp kenara koydu yük olmamak adına. Sonra da hemen Cyno'ya yardım etmek için mutfağa gitmişti.

Cyno buz dolabından çıkarttığı yumurtaları tezgaha koyarken konuştu. "Hiç kız arkadaşın var mı Tighnari?" Tighnari avel avel Cyno'ya baktı. Cyno devam etti. "Artık adam akıllı bir aile kurmam gerekiyor ve kız tavlama konusunda pek iyi değilim. Yani beni tanıştırabileceğin birileri var mı?"

Tighnari o anda tüm arkadaş listesini bir kolaçan etti. Çok fazla kız arkadaşı yoktu. Bu yüzden onları ayırt etmek kolay olmuştu; Lisa, Dehya ve Nilou. Lisa ve Dehya'yı daha düşünmeden elemişti zaten. Geriye bir tek Nilou kalıyordu. "Biri var, onunla konuşurum. Ama ne cevap verir bilemiyorum." Cyno bu haberi aldığına sevinmişti. "Teşekkürler Tighnari."

-

833 kelime vihuu

neyse arkadaslar nilouya sinirlenmeyin nilou iyi biri o tatli seyi kotu biri yapamazdim