7

761 121 22
                                    

warhouse, love's a stranger

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

warhouse, love's a stranger

Her şey ne zaman kontrolden çıkmıştı?

Jeon Jungkook'a evimin anahtarından bir tane daha yaptırdığım zaman mıydı, yoksa onu uyurken benim yatağıma aldığım o gece miydi?

Sahi, ne düşünmüştüm bunu yaparken? Uykulu ve hafif çakırkeyf olmuş bedenin elini tutmuş, salondaki rahatsız koltuktan kaldırırarak odama götürmüştüm. Bir an olsun elini çekmemişti elimden. Beni yatağa çağırmış, onu reddetmemiştim. Yanına uzanmış, tüm gece onu izlemiştim. Ne zaman uykuya dalmıştım o gece?

O günleri hatırlamak sisli bir perdeyi aralamak gibi geliyordu, çok uzak günlere ait duruyordu ama değildi. Jeon Jungkook'u yatağıma aldığım gece ile onu en son gördüğüm o gece arasında sadece birkaç ay vardı. Güzel bir rüyaydı yaşananlar. Öyle görmenin içimdeki acıyı hafifleteceğini düşünüyordum.

Jeon Jungkook ile aynı yatağa girdiğimiz geceye kadar olanlar hâlâ net bir şekilde aklımdaydı. Jimin'in evime gelerek ondan uzak durmam konusundaki uyarılarını ciddiye almadığım o gün vardı mesela. Akşamında Nicole bana gelmiş, Jeon Jungkook'un uyuduğu koltukta uyumuştu. Her şeyin kontrolden çıkması o ana denk geliyor olabilir miydi?

Nicole yorgun görünüyordu. Bitkin bir şekilde yüksek bar taburesinde otururken onu dalgın gördüğüm ilk zamandı. Saçları düzgün bir şekilde omuzlarına dökülüyordu. Bakışları hemen arkamda kalan şişelerde geziniyordu, ağzına içki koymaması gerektiğini iyi biliyordu. Sıcak sütü içerken sessizliğe ustanın bir yerleri kırmasının sesi karışıyordu. Bir şeylerin parçalara ayrıldığı, onların da mutfak zeminine saçıldığı bir gerçekti. Bir kez daha neden burada olduğunu sordum. "Seni görmek istedim." dedi, bakışlarını benim üzerimde gezdirmekten çekiniyordu.

"Bebeğin babası kim?"

Bakışları bana çevrildi, parmakları porselen fincanı sıkı bir şekilde kavradı. Alt dudağını ısırıyordu. Nicole gergindi, karşıma geçerek benimle birlikte bir adam ile daha ilişki yaşadığını söylerken bile bu kadar gerilmiş olduğunu hatırlamıyordum. "Kim, sen benim güvenli sığınağımdın." dedi, ilk kez duymayacaktım bu cümleyi, Jeon Jungkook bir gece uyuyakalmadan önce son sözleri olacaktı bana ve ben de gülümseyerek kollarıma alacaktım onu. Nicole ile konuşmamız hakkında düşünürken bile Jeon Jungkook aklıma gelecek kadar hayatımın içine sızdığını o yakınımdayken fark etmiş olsam, ne olurdu?

Bana cevap vermemek için lafları çeviriyor olduğunun farkındaydım. Nicole'ün bildiğim hallerinden biriydi. "Soruma cevap istiyorum." dedim, Nicole yeniden bakışlarını kaçırdı benden. "Değişmişsin." Yanılıyordu, değişmemiştim. Onun oyunlarına ayak uydurmaktan sıkılmıştım. "Nicole, çok yorgunum. Uyumak istiyorum. Bana gerçeği söyle." dedim, iç geçirdi. Soğumaya başlamış sütü içti.

he's in love' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin