01.04.23
Bu kitap, kalbi elinde duran kız çocuklarına.
Bu kitap, ruhları çizik olan oğlan çocuklarına.
Bu kitap, tırnakları eline batan annelere.
Bu kitap, bir kişi için hayatını yaşayanlara.
Bu kitap, intihar bıçağını diline dayayanlara.
Bu kitap, benliğini elinde sıkıca tutmak isteyenlere.
Kalben-Kalp HanımLOTUSUN EMARELERİ
GİRİŞ
Sığınağınız ne bir kitap, ne bir insan, ne bir şarkı, ne bir spor, ne uykunuz, ne uykusuzluğunuz, ne bir takım, ne yemek yemeniz, ne yemek yememeniz, ne kalbinizin olduğunu göstermemeniz, ne birinin gülümsemesi olmasın, sığınağınız; benliğiniz olsun.
Bir insan her şeyi kaybeder, herkesi kaybeder ama benliği her daim bedeninin içerisinde, zihninin bir köşesinde varlığını sürdürür.
Kelimelerin olduğu sayfaları kendine sığınak belleyen bir kız çocuğu vardı.
Birileri geldi kelimelerin kolon, sayfaların duvar, mürekkebin temel olduğu sığınağa yağmur yağdırdı. Mürekkep dağıldı, kelimeler acıyla iç içe geçip haykırdı ve sayfalar bir kadının güveni gibi parçalandı.
Ve en önemlisi o birileri, kız çocuğu için birileri denemeyecek kadar birileri değildi.
Kız çocuğu baştan yarattı o sığınağı. Yeni bir kitap açtı. Bu defa da oradaki sayfaları kendine sığınak edindi. Kelimeler tekrar kolon oldu, sayfalar yeniden duvar ve mürekkep tekrardan temel oldu. O birileri olmayan birileri tekrardan geldi ve o sığınağı sarstı, sarstı ve sarstı. Büyük bir darbe indirdi evin çatısına. Kelimler bir ceset misali patladı kız çocuğunun kelimeleri bir çukura gömüldü, duvarlar yerlere döküldü kız çocuğunun ruhundan parçalar insanların ayakları altında ezildi, temel bir göçükten başka bir şey değildi artık tıpkı kız çocuğunun kalbinin olduğu yer misali...
Kız çocuğu azimle tekrardan yarattı o sığınağı. Yine ve yeniden yeni bir kitap açtı. Kelimeler kolon, sayfalar duvar, mürekkep temel... Yine, yeni, yeniden, azimle...
Birileri geldi ne yıktı ne de yağmur sularına boğdu o sığınağı.
Birileri geldi ve o sığınağı kelimeleriyle altüst etti. Belki bir cümleydi ama sayfalarca kelimelerden ağırdı.
Bazılarını anne-babası, bazılarını annesi, bazılarını babası, bazılarını gülümsemesi ve bazılarını acısı büyütürdü.
Nihan Gök. Onun acısı vardı. Babası o acıyı yaratmış annesi büyütmüştü. Nihan acının büyüttüğü kadındı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LOTUSUN EMARELERİ [Yarı texting]
Teen FictionSığınağınız ne bir kitap, ne bir insan, ne bir şarkı, ne bir spor, ne uykunuz, ne uykusuzluğunuz, ne bir takım, ne yemek yemeniz, ne yemek yememeniz, ne kalbinizin olduğunu göstermemeniz, ne birinin gülümsemesi olmasın, sığınağınız; benliğiniz olsun...