15

437 42 9
                                    

Aku yosano-sensei'nin yanına doğru koşuyordu.
Yosano sensei'nin yanına gelince yosano-sensei hemen olaya el koydu. Atsushi'i yatağa yatırdım, yosano-sensei atsushi'i kontrol etti.

*****

*Aku'nun ağzından*

Şu anda bir şehir hastanesindeyiz. Yosano-sensei bir ambulans çagırdı ve hastaneye geldik.

Atsushi'nin durumu daha iyi acil bölümünde bir yatakta yatıyor, bende yanında oturuyorum. Az önce uyanıktı ama rahatlamak için biraz uyudu.

Atsushi uyurken düşüncelere boğulmuştum. Atsushi'e doğru bakıyordum ama kafam çok başka yerdeydi. Beni uyandıran şey atsushi'nin uyanmasıydı.

Atsushi: Aku
Aku: Atsushi! Simdi nasılsın?
Atsushi: Daha iyiyim.

*Yazar'ın ağzından*

Atsushi bunu dedikten sonra atsushi'nin doktoru yanlarına geldi.

Doktor: Uyanmışsın bakıyorum nakajima-kun, sonuçları konuşmak için gelmiştim. Nakajima-kun'un yakını siz misiniz?

Aku: Evet, yakınıyım.
Doktor: Nakajima-kun'un durumu gittikçe ilerliyor, kötü anlamda. Yeni bir tedavi başlatıcam.

*****

*Akutagawa'nın ağzından*

Atsushi ile hastaneden çıktıktan sonra eve gittik. Yalnız kalmasını istemediğim için bize gelme fikrini sundum, ilk kabul etmese de sonra ikna oldu.

Atsushi: Akşam akşam rahatsız ettiğim için özür dilerim...
Aku: Atsushi seni ben davet ettim rahatsız etmedin.

Bir anda atsushi'nin telefonu çaldı. Atsushi telefonu eline aldı gördüğüm kadar arayan chuuya-sandı. Atsushi telefonu açtı.

Chuuya: Alo atsushi.
Atsushi: Ah, alo chuuya-san.
Chuuya: Atsushi şimdi nasılsın?
Atsushi: Daha iyiyim.
Chuuya: Evinde misin şuan?
Atsushi: Hayır, aku'nun evindeyim.

Atsushi'nin cevaplarından chuuya-san'nın ne dediğini anlayabiliyordum.

Chuuya: Bir hastalığın mı vardı?
Atsushi: Eh şey evet.
Chuuya: Anladım, kendine dikkat et. İyi günler.
Atsushi: Size de iyi günler.

Atsushi aramayı kapattı. Beraber koltuğa oturduk.

Aku: Aç mısın?
Atsushi: Biraz...
Aku: Ben birşeyler hazırlıyım sende televizyona bak istersen.

*Atsushi'nin ağzından*

Aku mutfağa doğru gitmişti. Yanımda duran kumandayı alıp televizyonda bakınmaya başladım. Hiç düzgün izliycek birşey bulamayınca televizyonu kapatıp kumandayı yerine geri bıraktım.

Telefonumu alıp biraz bakınmaya başladım bir süre sonra aku elinde bir tepsi ile geldi. Önümüzdeki sehpaya tepsiyi koydu. Tabaklarımızı alıp yemeye başladık.

*****

Zaman çok çabuk geçmişti çoktan saat 17.40 olmuş bile.

Aku: Çok sıkıldım
Atsushi: Bende. Ne yapsak?
Aku: Ne yapmaktan hoşlanırsın?
Atsushi: Bilmem ki belli birşey düşünmedim.
Aku: Oyun oynayalım.
Atsushi: Olurr

*****

2 saat kadar oyun oynadıktan sonra biraz oturup sohbet ettik.

Beyaz çizgi /soukoku/shin soukoku/Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin