Felixten:
F:kullandın mı beni hyunjin?
Hyunjin suratıma bakıyor ve olanları anlamaya çalışıyordu.
H: Nasıl? Seni seviyorum ben felix
Jeonun dinlettiği ses kaydını aldım ve ona dinlettim. Her mimiğini dikkatle inceliyordum. Gözleri duyduklarıyla açılmıştı ve yavaşça eski haline çevirdi. Endişe ile konuşmaya başladı.
H: Felix! Bak başlangıçta sadece seni kendime aşık edecektim ama ben aşık oldum Lix.
F: Peki bu beni kandırdığını değiştirir mi! Cidden bu kadar basit mi bir insanın duygularıyla oynamak?! Yah.. Bende seni seviyordum hyunjin! Ama buraya kadar artık seni görmek istemiyorum!
Bu tartışma benim duygusal yönümü tetiklemişti. İrislerini hala üstümde hissediyordum. Ona güvenmiştim! Yongbok Haklıydı. En yakının olsa bile güvenme demişti. Yoluma tek başıma gidecektim. Şimdi hyunjini düşünmek istemiyordum. Zihnime girmemesi için zihnimi kapattım. Minho öğretmişti. Eğer birisinin zihnini okumasını fln istemiyorsan zihninde bir duvar düşün demişti. Onu yaptım. Zihnime ulaşmasını engelledim. Adımlarımı hızlandırdım ve babamla eskiden kaldığımız eve geldim.
Çünkü...Flashback
Episode-13 / felixin rüyasıYongbok: taşı bul felix. Baban senden saklıyor. Küçük mavi bir taş. Ve unutma kimseye güvenmemelisin.
Flashback end
Eski evimize gelmiştim çünkü babamın ben küçükken taşınmadan önce etrafa(?) Birşeyler koyduğunu görmüştüm. Hep sorduğumda büyüdüğünde derdi. Ev oldukça eski olduğundan kimse burayı kiralamak istememişti. İçeri adımımı attım ve girdim. Aklıma hala hyunjin geliyor! Düşünme felix.. taş daha önemli.
Ev komple ahşaptı ve yıkılmak üzereydi. Dediğim gibi çok eski. Taşı nasıl bulacağımı bile bilmiyorum! Lanet olsun yongbok nerde? Yardım etmelisin bana. Acaba beni duyabilir misin? Evet şuan iç sesimle konuşuyordum.
'Duyabilirim'
'Höst lan noluyo'
'Sen çağırdın ya'
'Ay doğru. Neyse ben taşı nasıl bulacağım?'
'Babanın gitmeden önce ayağıyla yere vurduğunu hatırlıyor musun?'
'Evet'
Babam evden gideceğimiz sırada oldukça garipti davranıyordu. Etrafı kontrol edip ayaklarını yere vururdu? Garip bulsamda küçüğüm. Anlamıyordum. Gerçi hala anlamadım ama neyse deneyelim.
Ayaklarımı yere vurup yürümeye başladım. Dışarıdan oldukça malca gözüküyordu taa kii.. boşluk sesini duyana kadar. Ayağımı tekrar o yere doğru vurdum. Boştu! Kulağımı yere dayadım. Ne olduğunu anlamaya çalıştım. Burayı açmanın bir yolu olmalıydı. Dikkatle inceleyince parkenin üzerinde bir boşluk gördüm. Anahtar boşluğu!
Anahtarı bulmak için etrafa bakındım. Of baba neden saklarsın ki! Ahhy.
Şöminenin önüne geldim. Etrafta tek eşya olarak burası vardı ve muhtemelen buradaydı. Üstüne baktım hep toz! Neyse
İçine bakmaya çalıştım. Ama karanlıktı ve birşey yoktu. Olm yaktığımız odunların külleri bile duruyordu oha. LAN YOKSA! elimi dikkatle küllerin arasında gezindirdim. Sert bir cisim çarpınca Onu aldım ve tabiki anahtar! Ulan baba uğraştırdın bizi umarım değer.
Hızla parkenin üstünde bulunan deliğe anahtarı soktum. Kilit sesini duyduğumda kalbim hızla atmaya başladı oldukça heyecanlanmıştım. Kapağı kaldırdım ve içinde bulunanlara baktım.
Bir kutu vardı? Onu kucağıma aldım. Bunda kilit yoktu. Kutuyu açtım büyük bir sabırsızlıkla.
Bir zarf ve kutu vardı içinde birkaç parça fotoğraf vardı. Zarfı aldım kalbim çok hızlı atıyordu..
Zarfı açtım ve içindeki kağıtta yazanları okudum.
Felix'e:
Felix! Ben lily fazla zamanım yok ve yakında maalesef öleceğim. Bunu sana bu şekilde yazmak asla istemezdim çok özür dilerim. Senin büyüdüğünü görmek,ilk anne diyişini duymak, vampir dişlerinin çıktığında yanında olmak çok istiyordum tabi dişin çıkarmıydı bilmiyorum ama istiyordum. Seni annesiz bıraktığım için çok üzgünüm lix.
Beni anlamanı istiyorum. Halk çok öfkeli. Bizim için felix. Sana bir hediye bırakmak istiyorum.. bir tılsım. Bu sadece soylu vampirlerde (kraliyet ailesinde) bulunan nesilden nesile verilen bir mücevher. Taş seni tanıdığında seni korur. Sana güç verecek ve zarar vereni yok eder lix. Ben koruyamadıysam taş korur seni lixie. Ama unutma Boynundaki mücevher seni koruyacak felix ama bazı bedelleri olacak"
Kimseye verme. Ve dikkat etSeni çok seven Annen.
Ne zaman yanaklarımdan aktığını bilmediğim yaşlarımı sildim. Annem bizim için kendini feda etmişti. Onun için intikamını ben alacaktım! Onu öldüren halkını ben yakacaktım.içinde bulunan fotoğraflara baktım birinde babam annemi kucağına almıştı ve ikiside gülüyordu. Birinde annem başında tacıyla tahtın üstüne otururken çekilmişti. Ve sonuncuda... annem bana hamileyken çekilmişti.... ağlıyordum. Ama mutluluktandı. En azından fotoğrafta olsa annemi görmüştüm.
Küçük ahşap kutuyu açtım. Zincirin ucunda küçük ama göz kamaştırıcı mavi bir taş vardı. Oldukça şık ve sade duruyordu. Zincirinden tutup kaldırdım taşa dokunmak istedim. Tereddütle elimi taşa yaklaştırdım. Elimi her yaklaştırdığımda taşın ışıltısı artıyordu. Dokunduğum zaman mavi bir ışık haznesi oluştu. Ve beni içine aldı. Taştan elimi ayırmadım. Birden karşımda yongbok belirdi.
Y:Merhaba felix! Sonunda taşı buldun.
F:Evet buldum.
Y: Ben o elinde tuttuğun taşın koruyucusuyum. Ve artık taş sahibini buldu.
F: bu veda mı oluyor...
Y:Hayır öyle düşünme.. sadece görevim sona eriyor. Sen çok güçlüsün lix. Öncelikle gücünü kontrol etmeyi öğren. Sonra taşı kullanmayı.. ama unutma sakın taşı kötülük için kullanma. Bedeli vardır felix.. sakın
F:pekala.. seni özleyeceğim.
Y:ㅋㅋ bende. Görüşürüz umarım.
F: Görüşürüz-
Ve birden bedeni toza dönüştü. Işıltılı tozlar parkenin üstüne düştü. Işık haznesi kayboldu. Gözlerim dolmuştu. Oğff bu serüven beni iyice ağlak yapmıştı.
Evet Lix hikayen daha yeni başlıyor. Bambaşka bir felix olacaksın! Hazır mıyım Peki... Tabiki Evet!
Siz hazır mısınız?
Merhaba arkadaşlar umarım bölüm hoşunuza giderr ilk defa çok uzun yazdım (830 kelime) oylar için çok teşekkür ederimm HARİKASINIZ
ben lily'in mektubunda oldukça üzüldüm :( ama felixi oldukça güçlü bir karakter yapmayı düşünüyorum... Bu arada bölümlerim kısa ama artık 800+ kelime olacak
Yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum baybayyy
Oy sınırı : 5
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampire Love - HyunLix -
Vampireİnsanlar okulunda okuyan birçok vampir vardı. Hyunjin felix'i çıkarları için kullanmak istiyordu. Çünkü kraliçe öldükten sonra başa geçecek olan oydu. Felix bunu bilmiyordu. Felix'in sade bir yaşantısı vardı. Bilmiyordu ki baş kraliçe onun annesiydi...