ybbbbb
iyi okumalar⛓⛓
~~~~
Minho sudaki garip hareketliliği gördüğü an kamp sorumlusu olan Min Yoongi'yi bulmuş ve hızlı bir özet geçmişti.
Bu herkes için beklenmedik bir şeydi. Herhangi bir tehlikenin bu kampın sınırları içinden geçemiyor olması gerekiyordu. Melezler hemen her köşeye dağılmış olanlar ve olacaklar hakkında tahmin yürütüyorlardı.
Tartışmanın en hararetli olduğu yerse merkez görevi gören yemek kulübesiydi. Hades'in oğlu Chan, alınacak önlemler hakkında sert talimatlar vermeye başladığı sıra Zeus'un en gözde oğlu araya girmişti.
Yaklaşık yarım saattir Zeus kulübesiyle Poseidon ve Hades kulübesi hararetli bir tartışmanın içindeydi.
"Babası yer altına hapsedilmiş birinin bu kadar söz sahibi olduğunu düşünmesi ironik!" Zeus'un favori çocuğunun acımasız atağı sonucu kulübede saniyelik bir sessizlik oluştu.
"Ne o, babam sağdan soldan çocuk peydahlamadı diye mi ezikleniyor şu anda?!" kulübe içindeki herkes şokla karşı atak beklerken Chan gülümsedi.
"Babası önüne geleni sikme merakı içinde olan birinin kendini ayrıcalıklı sanması daha da ironik, öyle değil mi Seungmin?!" Zeus'un oğlu sinirlerine daha fazla hakim olamamış olacak ki dışarıdan şimşek sesleri duyulmaya başladı.
Başından beri bütün laf dalaşını sessizce izleyen Hyunjin araya girme vaktinin geldiğine karar verdi:
"Birbirinizi yemenizi izlemek gerçekten zevkli ama bu aptal ego savaşınızı dışarıdaki tehlikeden kurtulduğumuzda yapsanız?!" gözlerini masadaki harita tarzı şeylerde gezdirdi. Ortam gibi masa da savaş alanına dönmüştü.
"Sadece merakımdan soruyorum, dışarıdakinin ne olduğu anlaşılmadan ne gibi bir strateji geliştirebilirsiniz?" gözleri Chan'la Seungmin arasında gidip geldi. "Bu kadar aptal mısınız cidden?"
Evet, Zeus'un favori çocuğunun adı Seungmin'di. Aslına bakıldığında sesi en az çıkanlardan biriydi ama işin içine Hades ya da Poseidon'un oğlu girerse düşman kesiliyordu.
Hyunjin'den duydukları yüzünden ağzını açmaya yeltenemeyen üç büyüklerin melezleri, sakince çocuğu beklemeye başladı. Belli ki kafasında çoktan bir plan hazırlamıştı.
"Şimdi, biraz ciddileşelim!" gözleriyle masayı tararken hızla genel kamp haritasını eline aldı. "Öncelikli atak denizden geleceği için Poseidon kulübesine ihtiyaç duymak kaçınılmaz olacak. Minho, biz seni koruyacak birilerini ayarlayacağız. Sen de en güvenli yerden onları yavaşlatmak için elinden geleni yapacaksın. Onları diyorum çünkü sayılarını bile bilmiyoruz." Minho hızla başını salladı. Kimsenin egosunu önemseyecek hali kalmamıştı. Üç büyüklerin melezlerinin bile...
"Minho'yu korumak için Hermes kulübesinden araç gereç temin etmeliyiz," gözü Hermes kulübesinde gezindi. "Ne kadar işe yarar şey varsa toplayın. En ufak şey bile fayda sağlayacaktır." Hermes kulübesinden de onay geldi ve hızla gerekli şeylere bakınmaya gittiler.
"Asıl sorun oradaki her neyse kampa ulaştığında başlayacak. Seungmin, sen ve kardeşlerin geleni karada yavaşlatmaya yardım etmeli, bir yerden sonra Minho'nun su gücü yetersiz kalacak!" Seungmin itiraz edecek gibi oldu ama Hyunjin'in sert bakışlarıyla karşılaşınca sustu.
"Artemis ve Athena kulübesi okçuluk görevini merkez kulübeden üstlenecek. Hades kulübesinin tek üyesine gelirsek," Chan yerinde dikleşti. "Bu kampta çok fazla melez öldü biliyorsun değil mi?" Chan aldığı soru karşısında şaşkınca başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
olympus, hyunchan
FanfictionTanrıların melez çocukları, dünya üzerindeki bir kampta sıradanlıktan uzak ve yalnız bir yaşam sürmektedir. yan shipler: Minsung, Changlix, Seungin.