"Baba!"
Preston konakta çıkan sesle çalışma odasından kalktı. "Pacifica?" dedi kendi kendine ve hızla koridoru geçip kızının odasına ilerledi. "Pacifica? Bir şey mi oldu tatlım?"
Küçük kız hemen sarındığı yorganlardan çıktı koşarak babasına sarıldı. "Korkunç bir kabus gördüm! Makinede tek başımaydım, hiç kimse yoktu, sen bile yoktun! Beni yalnız bırakmıştın!" dedi Pacifica ve adamın göğsüne yumruk attı. "Beni asla bırakmayacağına söz ver yoksa senin beynini patlatırım!"
Preston bir kahkaha attı ve kızını alıp yatağına oturdu. "Ah Pacificia, siz kadınlar her yaşta aynısınız."
"Söz ver!" dedi Pacifica homurtuyla.
"Söz veriyorum tatlım." dedi Preston kızının kâküllerini okşayarak. "Eğer korkarsan ve beni bulamazsan şunu hatırla ki başıma ne gelirse gelsin minik yıldız ışığımdan asla ama asla uzakta olmayacağım."
Pacifica kıkırdadı ve o gece babası yanındayken uykuya daldı.
Bu beraber uyudukları son geceydi.
Pacifica şimdi 15 yaşında annesini öldürmüş bir ergendi. Homurtuyla yatağından kalktı ve kulaklığını kulağına taktı, rastgele metal bir müzik seçti ve o müzik çalarken yorganı üstünden attı. Yatağını toplamakla uğraşmayacaktı, zaten hizmetliler ne için vardı ki.
O istemese bile odasına giriyor ve tüm yasaklı ve "zararlı" eşyaları alıyorlardı. Sadece keskin bir şey olarak makas kullanabiliyordu resmen! Bıçaklar kendine saplayabileceği için odasında olması yasaktı ve mutfak dışına çıkamazdı.
Pacifica yastığını ters çevirdi ve kılıfa sakladığı tek dal sigarayı ve çakmağı aldı, sigarayı dudaklarına koydu ve ucunu yaktı. Çakmağı cebine koydu, bir nefes çekti ve sonra dışarı üfledi. Sigaranın boğazını yakan nikotini hoşuna gidiyordu. Bunu ne kadar aptalca olduğunu biliyordu ama yine de kullanmaktan vazgeçmiyordu.
Sigarası ağzında odasından çıktı ve mutfağa ilerledi.
"Günaydın! Pacifica!" dedi Preston neşeyle. Hemen Pacifica' nın ağzındaki sigarayı aldı. "Sigara konusunda ne düşündüğümü biliyorsun."
"Evet, sen içebilirsin ama ben içemem." dedi Pacifica öfkeyle. "Sakın inkar edeyim deme! Onu senin odandan çaldım."
"Odama nasıl girdin?" dedi Preston şaşkınca. Sigarayı çöpe attı.
"Tel toka. Bir arkadaş öğretmişti." dedi Pacifica dalgınca. Sonra buzdolabına ilerledi ve mısır gevreği kutusunu çıkardı.
"Ne dinliyorsun?" dedi Preston merakla.
"Bu şarkının adı Dünyam etrafımdan yanıyor. Siktir git baba tarafından." dedi Pacifica. "Gurubun ismi o."
"Oh, anladım." dedi Preston iç çekerek. "Uzun süredir, ama çok uzun süredir ne yapmadım biliyor musun?" dedi Preston heyecanlanarak. "Seni en sevdiğin yere götürmedim!" dedi Ve kızının yanına yaklaştı. "Neden birlikte Loo Loo Land' e gitmiyoruz!"
"Artık 5 yaşında değilim!" dedi Pacifica öfkeyle.
"Loo Loo Land' e her gittiğimizde çok mutlu olurdun. Oraya tekrar gidip eğlenmeye ne dersin? Sadece ikimiz!"
"Kendimi öldürmeyi yeğlerim." dedi Pacidica mutfak bıçakları ile bakışırken.
Preston hemen kızı ve bıçakların arasına geçti. "Şimdi güvenliği ayarlayım!"
"Tema parkı için koruma mı?" dedi Pacifica şaşırarak.
"Biz zenginiz Pacidica! Ayrıca biliyorsun, toplum bizden pek hoşlanmıyor." dedi Preston ve telefonunu çıkartıp Ford' u aradı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Goth Au / Gravity Falls -Bitti-
De Todo-Tamamlandı- Gravity Falls ama Herkes gotik ve emo! "Şu lanet karga ne oluyor?" "Bu yüzden, burada, Gizemli Kulübe grubundaki bizden, bitmemiş işinizi halledeceğimize söz veriyoruz ya da paranız gitti ve asla geri alamazsınız ve bize kötü bir incele...
