2.bölüm

3.4K 54 4
                                    

Ateş eve gelib salona girmesiyle duraksamışdı karısı koltukda oturmuş ağlıyordu yanında kız kardeşi Nazlı oturmuş teselli ediyordu anneside hemen karşısında ifadesizce onları izliyordu aslında Nazlının teselli etmesinden anlaşırıyordu iyi şeyler olmadığı çünkü Nazlı kimseyi umursamaz teselli etmezdi. Ateşin hemen ardından Cihan bey girdi salona oda anladı hemen durumu burda bir şey konuşmak sadece gelinini üzecekdi o yüzden yanlızken karısıyla konuşması gerektiyini düşündü. Ateşse biraz önce karısını burdan çıkarmanın derdindeydi hemen karısının yanına gidib ellerini tutub dudaklarına götürdü sonra "odamıza giderimmi?" Diye sordu sadece başıyla cevab veren kadınım elinden tutub kaldırdı ailesinden müsade isteyib odalarına çıkdılar odaya girer girmez kadını bağrına basan genc adam hıçkırarak ağlayan karısınım gözyaşlarına dayanamıyordu.
"Ağlama bitanem, sen ağlayınca ölüyorum"
"Olmayacak,asla anne olamayacağım"
Ne diyeceğini bilemiyordu Ateş, oda çok istiyordu baba olmayı ama elinden hiç bişey gelmiyordu çaresizdi, nefret ediyordu bu durumdan. Öte tarafda Cihan bey karısından duyduklarıyla düşüncelere dalmışdı bugüne kadar baskı yapmamışdı çocuklara ama artık oda endişereniyordu eğer başka oğlu olsaydı bu kadar sorun etmezdi ama Ateş tek oğluydu ve Arslanlı soyadının devamı ona bağlıydı ama yinede şimdilik hiç bir şey yapmayacakdı zaten Mardine gitdiklerinde babası bi çare bulurdu.
Arzu diksinelek ne zaman daldığını bilmediği uykusundan uyandı Ateş arkadan kollarını beline dolamışdı yavaşca kollarının arasından çıkdıkdan sonra uzunca bakdı aşık olduğu yüze uyuyunca çok masum görünüyordu ama deyildi sevdiyi adam bir mafyaydı kendi ailesi bile korkardı ondan kaç kere bu yüzden kavga etmişlerdi hatırlamıyordu Ateşe bu işleri bırakmasını söylemişdi ama Ateş bıraksa bile babası, dedesi bırakmayacakdı ama o bunu bile bile evlenmişdi Ateşle. 22 yaşındaydılar evlendiklerinde Ateş yeni mezun olmuşdu Arzuysa daha okuyordu 1 sene birliktelikden sonra bir anda karar vermişdiler evlenmeye ve hemen evlenmişdiler aileler pek onaylamasada çocuklarının mutluluğu için ses çıkarmamışdılar. Arzunun ailesi İzmirde yaşıyordu anne babası doktordu kendisi gibi ve kızlarının tıp fakultesinden arkadaşı Selimle evlenmesini istiyorlardı ama Arzu Selimle çok yakın arkadaşdı ve Selim aynı zamanda onun Ateşle tanışmasınada vesile olan kişiydi Selim Ateşin çocukluk arkadaşıydı Selimin babası Cihan beyin hem adamı hemde dostuydu ve bir çatışmada hayatını kayb etmişdi daha sonra Cihan bey onu okutmuşdu şuan yurddışında. Selimin doğum gününde tanışmışdılar Ateş ve Arzu, Arzu onun tehlikeli olduğunu bilmiyordu çünkü Ateş kötü tarafını ona asla göstermezdi mafya olması,aşiret ağası olması bunlar Arzu için kabul edilemez şeylerdi ama insan aşık olunca gözü bir şey görmüyor ve karşı çıkdığı her şeyi kabul ediyordu, aileside istemiyordu bu evliliyi onlar doktor ailesiydi mafya,aşiret bunlar onlara uygun şeyler deyildi ama kızları öyle aşık olmuşduki bi şey diyemiyorlardı. Aslında her şey çok güzeldi aşık olduğu insanla evliydi, sevdiyi işi yapıyordu tek eksiği bir bebekti ama elinden bir şey gelmiyordu. Akşam yemeği vakti gelmişdi Ateşi uyandırması lazmdı ama öyle güzel uyuyorduki kıyamıyordu  bi süre daha izledikten sonra yanağına konulan minik öpücüklerle açdı gözlerini Ateş karısı ağlamakdan şişmiş gözleriyle onu izliyordu ama o haliyle bile o kadar güzeldiki.
"Güya beni sakinleşdireceksin uyuya kalmışsın" karısının alayla karışık sitemli sesiyle güldü adam
"Bebeğim sen benden 1 saat falan önce uyumuşdun bile yanlız"
"O zaman uyumayıb beni izleseydin"kollarını önünde birleşdirince genc adam ne kadar tatlı göründüyünü düşündü hemen gelib saldı kollarına güzel kadınını
"Daha iyimisin?"Bilmiyorduki daha iyi olmak mümkünmüydü daha iyi olmak için ne yapmalıydı bilmiyordu
"İyi olacakmıyım bilmiyorum ama alışacam" dudaklarını karısının alnına basdıran adam
"Alışacağız" dedi kendinden emin sesiyle. Aşağı indiler birlikte her kes yemek masasında yerini almışdı onlarda yerlerine keçince yemeğe başladılar. Cihan bey canı sıkkındı çünkü babası öyrenmiş bugün olanları ve onu arayıb hemen yarın gelmeleri gerektiyini söylemişdi nasıl öyrendiyine asla şaşırmıyordu çünkü Aslan beyin elinin uzanmadığı yer yokdu Mardinden dünyayı bile yönete bilirdi adam. Bunu şuan söylemek istemedi,yemekten sonra oğluyla konuşacakdı. Yemek bitmesiyle Ateşi çalışma odasına çağırdı Cihan bey, babasının karşısında söyleyeceklerini bekleyen Ateşin aklı karısındaydı, uzatmadan lafa girdi Cihan bey
"Deden yarın buraya gelin diyor"
"Anlamıyorum ne yapa bilirki? Bu bizim suçumuz deyilki" Oturduğu koltukdan kalkıb odada gezmeye başladı Ateş, Cihan bey oğlunu izliyordu onun gözlerindeki endişeyi görüyordu ,biliyordu Ateş dedesinin aklındakileri İstanbulda yaşasada Mardinin kanunlarını çok iyi biliyordu oraya gitse dedesiyle kavga edecekdi.
"Oraya gidersek olacakları biliyorsun deyilmi?"
"Gitmemek olacakları engellemiyecek babam asla durmayacak, sende bunu biliyorsun"
Koltuğa çökdü genc adam biliyordu çünkü dedesinden kaçamayacağını nolursa olsun yüzleşmek zorundaydı. Uzun keçen günün sonunda her kes odasına keçirmişdi Ateş yarın Mardine gitmesi gerektiğini karısına söylemek zorundaydı ama nasıl.Başını kocasının göğsüne akoyub anın tadını çıkarmak isteyen kadın birazdan duyacaklarından korkmasına rağmen sormalıydı.
"Babanla ne konuştunuz?"Odaya geldiklerinden beri bu soruyu bekleyen Ateş sıkıntılı nefes verib
"Yarın Mardine gidiyorum" dedi, yatakda oturur pozisyonu alan kadın kocasının gözlerinin içine bakıyordu.
"Ne konuşacak deden senle?"
"Bilmiyorum,gidince öyrenecem" tabiki biliyordu ama söyleyemezdi.
"Bu konuyla ilgilimi?"
"Bilmiyorum dedim ya hayatım işle ilgilidir belki gidince anlayacam işte" tek umudu dedesini ikna ede bilmekdi. Sabah kahvaltıdan hemen sonra Mardine doğru yola koyurmuşdu. Ateş ve babası uçakdan indiklerinde tonlarla koruma karşılamışdı onları korumanın açdığı arabanın arka koltuğuna minerken beyninde dedesiyle yapacağı konuşmayı ölçüb biçiyordu. Araba Arslanlı konağına doğru giderken zor bir gün onları bekliyordu.

Tekrar merhaba
Aslında dün yayınlayacakdım ama yetişdiremedim iyi okumalar)

Gözümden Düşdüğün An Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin