Yoğun geçen 4 matematik dersinden sonra beynimizin suyu masaya damlarken yanımıza Kaan geldi. Birine gönlünü kaptırdığını söylediği gün ona hiçbir şey sormadık ve şokunu atlatmasını bekledik. Aşkın ilk aptallığını üzerinden attığına göre onu soru yağmuruna tutmanın tam sırasıydı. Zaten sıkıntılı yüz ifadesinden de bir şeyler olduğu bariz belli oluyordu.
"Dur dur, anlatma. Gamze'yi bulup geleceğim. Nasılsa daha 50 dakikamız var." Sıradan kalkınca dönüp Efe'ye işaret parmağımı salladım. "Bak sakın bir şey sorma biz yokken." Beni duyduğundan bile emin değildim; zira çocuğun gözleri bomboş bakıyor, muhtemelen gözleri açık uyuyordu.
Ben tam sınıftan çıkarken benimle aynı boyda, tatlı bir çocuk adeta önümü kesti. Çekingen gözleri bana Efe'nin küçüklüğünü hatırlatmıştı. Ben yanından geçip gitmeden konuşmaya başladı.
"Arkadaşınız kısa saçlı kız bu sınıfta mı?"
Birkaç saniye boş gözlerle çocuğa baktım. O da bana aynı aptal ifadeyle bakıyordu. Acaba o da üst üste 4 saat matematik dersi görmüş müdür diye geçirdim içimden. Nihayet kafamı toplayabildiğimde, "Gamze mi?" diye sordum. Çocuğun gözleri öyle bir parladı ki gözlerinden çıkan ışık beni iyice kendime getirdi. Beynimi kullanabildiğimde, bu yavrucağın geçen gün Sercan'ın yerinden kaldırmak istediği çocuklardan biri olduğunu anladım.
"Demek ismi Gamze..." Öyle heyecanlı görünüyordu ki avuçlarının terlediğine yemin edebilirdim. Tam o sırada yanımıza yaklaşmakta olan Gamze'yi fark edince çocuğa arkasını dönmesini işaret ettim. Tam kendisine sor diyecektim ki kızı görmesiyle ortadan kaybolması bir oldu. Üç saniyede koridoru koştu, beş saniyede de bahçeye ulaşmıştır herhalde. Gamze yanıma gelince onun da yüzünde en az benimki kadar yorgun ve aç bir ifade vardı.
"4 saat matematik."
"4 saat matematik+geometri."
"Seninki daha kötüymüş kardeşim geçmiş olsun." Sarıldık.
"Kader arkadaşım benim."
"Bu arada az önceki çocuk seni soruyordu."
"Öyle mi? Kim ki o, ne dedi?" Bu sırada kantine doğru ilerledik.
"Yanındaki kısa saçlı kız bu sınıfta mı falan dedi, Gamze mi deyince gözleri parladı. Herhalde hayranlarından biri."
"Aman aman eksik kalsın. Kimseyle uğraşacak halde değilim. Şuradaki çift... Yok artık Miray! Kemal değil mi şu?"
Kantin sırasında fazla yakın duran bir çifti işaret ediyordu. Okulun popüleri Kemal Bey yine sevgili yapmıştı.
"Bunu okul gazetesine yazacağım." dedi heyecanlı heyecanlı. "Canıma tak etti artık bu çocuğun çapkınlıkları."
"Kıskanıyor olabilir misin acaba?" Gamze'ye takılmak hoşuma gidiyordu.
"Ben bu kazanovayı kıskanacak olsaydım çıkma teklifini kabul ederdim."
"Haklısın arkadaşım, bir şey diyemeyeceğim." Sıra bize geldiğinde beş tane dürüm, beş tane de ayran sipariş ettik. Ek olarak Efe için bir gofret aldım. Diğerlerine de yemek götürmeye, aç kalmasın Hint fakirleri diyerek karar vermiştik.
Elinizde dürüm dolu bir poşetle koridorda yürüyorsanız, karşıdan havalı bir çocuk gelmesin diye dua edersiniz. Şansa bakın ki biz bir orduya yetecek yemeği taşırken Kemal bizi görmüş ve Gamze'ye bakıp kıs kıs gülmüştü. Gamze ise bunun üzerine, "Hayvan." deyip konuyu geçiştirdi. Sınıfa girerken, "Kendimi Kral Şakir'deki Necati gibi hissediyorum." dedim. "Hep açım ve hep dürüm yiyorum. Dürüm dansı yapmama ramak kaldı, tut beni." Gamze güldü ve bizimkilerin yanına gidip yiyeceklerini dağıtmaya başladık. Sercan da gelip Efe'nin yanındaki yerini çoktan almıştı.
"Yardım kampında yiyecek dağıtıyoruz sanki. Eliniz ayağınız yok mu oğlum sizin? Neden hep biz gidiyoruz kantine?"
Ancak çocuklardan hiçbiri bizi duymuyordu. Hepsi kendi hâlinde bir yerlere dalmış, bir şeyler düşünüyorlardı. Fazla bilgiden beyni hata veren zavallı Efe'nin önünde gofreti sallayınca kendine geldi. Elimden kapıp bana minnettar gözlerle bakarken saçını okşadım.
"Hadi ye Tanju, seversin sen gofreti."
"Ne?"
"Var ya şu çizgi filmdeki. Amaan, neyse. Bugün konumuz Kaan'ın aşk hayatı."
"Onun öyle bir hayatı mı vardı?" Sercan dürümünden büyük bir ısırık aldı.
"Ah kıyamam, senin haberin yok tabi. Trip atıp sürüden ayrılırsan öyle olur. Kaan bir gacıya vurulmuş, hem de fena." dedim pipetimi açmaya çalışırken. Dünün hatıraları zihinlerinde canlanan Sercan ve Gamze birbirlerine elektrik dolu bakışlar fırlatırken Kaan derin bir of çekti.
"Sevdiğim kız bana abi dedi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaz Rüyası
ChickLitBence insan senin de dediğin gibi, bir ruha aşık olmalı. Normal hayatımda gördüğüm yüzlerce insana rağmen ben, hiç tanımadığım, hiç bilmediğim; ama düşüncelerine ve hislerine hakim olduğum biri hakkında düşünmeyi daha çok seviyorum. Zihnimin seninle...