Üzerimizi değişmiş, bavulları kapının kenarında hazır beklemeye almışken Ömer'le aşağıya indik. Merdan gelmiş olsa gerek epey kalabalıklaşmıştı ev.
Tahmin ettiğimiz gibi etrafı bir kalabalık sarmıştı. Her gelen geçmiş olsun niyetlerini dile getiriyordu. Bir an ne kadar çok seveni var diye düşündüm. Gerçekten geniş de bir aileye sahipti. Güzel bir şey olmalıydı. Bizim aile bu kadar kalabalık değildi.
Rojda teyzeyle gözlerimiz kesişirken "gelsene kuzum." Dedi eliyle beni yanına çağırırken.
Yanına gidip anında otururken genç kızlar ellerinde tepsilerle yemek servisi yapıyorlardı.
"Merdan odasında mı?" Diye sordum.
"Evet, şimdi kalabalığa girsin istemedik. Sağolsun akrabalar ziyarete geldiler ama zararlı." Dedi.
"Evet, haklısınız. Böylesi daha iyi olmuş." Dedim.
"Bak yarın Meryem'le abisi için Kur'an okutacağız. Çarşıya çıkıp ihtiyaçları alacaklarmış. Siz de onlarla gidin, hem gezmiş olursunuz." Dedi.
Gözlerim ileride erkeklerle oturan Ömer'e kayarken onun da bana baktığını fark etmiştim.
"Rojda teyze, bizim uçağımız var. Geri dönmemiz gerekiyor. Yarına kadar kalamayacağım maalesef. Çok şükür Merdan'ın iyi olduğunu görmek için gelmiştik zaten." Dedim.
"Olur mu öyle şey? Ne gitmesi, daha yeni geldiniz. Sizi güzelce ağırlayamadım bile." Dedi.
"Her şey çok güzeldi Rojda teyze, çok teşekkür ederim. Biz daha müsait bir zamanda geliriz yine." Dedim.
"Yapma kuzum ya, Merdan'ıma güzel moral olmuştunuz." Dedi.
"Merak etme, ben sık sık onunla konuşacağım." Dedim.
"Peki, tamam. Nasıl isterseniz ama bunu saymadım bilesiniz. Bir kere daha geleceksiniz. Hatta ailenizle de gelin. Buralar çok güzeldir, gezip görün bir." Dedi.
"Tamam, olur. Eğer bir ihtiyaç olursa telefonum her zaman açık. Dilediğiniz zaman bana ulaşabilirsiniz." Dedim.
"Tamam kuzum, senin varlığın yeter zaten." Dedi.
Gülümseyerek ona sıkıca sarıldım. Sanki yıllardır tanıdığım birisi gibi geliyordu artık bana.
"Yolunuz açık olsun kızım, Meryem'e söyle sizi havalimanına bıraksınlar." Dedi.
"Yok teyzem, biz taksiyle geçeriz. Kızın işi başından aşkın zaten." Dedim.
"Peki madem, öyle olsun." Dedi.
Gözlerimi sıkıca kırparken gülümseyip oradan çıktım. Ömer de benim oradan çıkmamla ayaklanırken "Merdan neredeymiş?" Diye sordu.
"Yukarı odasına almışlar. Kalabalık iyi gelmez diye." Dedim.
"Tamam, yanına mı gidiyorsun?"
"Evet, biraz sohbet ederiz dedim."
"Birlikte gidelim o zaman." Dedi.
Onu başımla onaylarken yukarı çıktık. Merdan'ın odasını bulup içeri girdik. Etrafta yaşıtımız birçok kişi vardı.
"Evet kuzenler, bunlar benim biricik dostlarım. Beha ve Şura." Dedi Merdan.
Gülümseyerek ona bakarken yanına ilerleyip yatağının kenarına oturdum.
"Utandırıyorsunuz beni Merdan bey." Dedim.
"Aaa hiç olur mu öyle şey Şura hanım, az bile. Hayranınızım sizin." Dedi.
"Teşekkürler teşekkürler, imzalı fotoğrafımı bırakırım o zaman. Bakıp bakıp hasret giderirsin." Dediğimde kahkaha attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırınım
Jugendliteratur•Kesit• "Şimdi sıra sende." Dedi. "Ne?" "Öpme sırası diyorum, sende. Aklını bu kadar çabuk başından alacağımı bilmezdim." Dedi gülerek. "Öpmek sırayla mı oluyormuş, hayatımda ilk defa duyuyorum." Dedim. "Sıra yoksa o zaman izninle, ben bir kere...