1 hafta sonra Tuana
Saç-tamam. Makyaj-tamam. Okul kıyafeti olmayan okula gideceğim kıyafet-ah tabii ki tamam. Aynada her bakımdan okula aykırı olduğumu onayladıktan sonra yatağımın üzerinden çantamı aldım. Beni devlet okuluna göndermek ha! Görürsün sen abi. Heyecandan yoksun 1 karış suratla odadan çıkıp merdivenlerden indim. Her zamanki gibi televizyon karşısında bütün hantallığı ile yatan abime seslendim.
"Anahtarlar koca çocuk."
Ah. Bu bir mucize. Tuna Erez gözlerini televizyondan ayırabilip bana bakabildi.
"Yürüyerek git, devlet okulundasın artık. Eski lükslerinin hiçbiri olmayacak."
Bana ceza verme sürecini zevkle geçirdiğinden %100 emindim. Nefes al Tuana, sinirlenmeye gerek yok. Sinir olduğunu bildiğim için ayaklarımı yere vura vura kapıya yürüdüm. Anında yüzünü gerdirerek
"Ayrıca o kıyafet ne? Okula gidiyorsun farkındaysan. "
Dedi. Abi abi... Sabrımı mı sınıyorsun acaba? Tuana ne zaman üzerime atlayıp beni boğazlar testi mi bu? Vestiyerde unuttuğu araba anahtarları gözüme çarpınca şeytan tüm gücüyle içimde gülümsedi. Anahtarları sessizce çekerek cebime attım ve evden çıktım. Park yerimize gelince hangi arabanın olduğunu anlayamadığım anahtarın tuşuna iki arabanın arasında bastım. Panaremanın ışıkları yanınca sevinçle arabaya atladım. Çantamı yan koltuğa atıp müziği son ses açtım.
Şeytan diyor ki arabayı almışken kalk git evede dönme birdaha. Bu şeytanda ne çok işime karışıyordu. Can sıkıntısı ile okulu düşünce arabayı çalıştırıp park alanından çıktım. Çok hızlı gitmesemde herkes arabaya bakıyordu. En nefret ettiğim şeydi bu. Dışarıdan gösteriş meraklısı gibi görünmek. Kırmızı ışık yanınca saate baktım. Kırmızı ışıkta geçerken içimden kusura bakmayın federaller derse geç kalıyorum dedim. Evet eğlendim. Evet zevkliydi. Ve yine evet kesin ceza yiyecektim. Bu düşünceleri kafamdan uzaklaştırarak okula varmadan önceki son kavşağı geçtim. Kayıdımı abimin bana sormadan yaptırdığı cehenneme hoş geldiniz. Kırmızı duvarlarıyla gerçekten cehennem gibiydi. Gördüğüm şey sıra mı? Ne yani okula girmeden önce bahçede mi toplanacaktık? Harika. Tuna beyi alkışlayalım lüften. Arabayı okula yakın bir yere park edip çantama utandım.
Dışarıdan arabaya gelen ıslık seslerini şimdiden duyar gibiydim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım ve arabadan indim. Etrafa baktığımda herkesin serbest kıyafetle gelmiş olması bemi mutlu etmişti. Bak okul eğer böyle olursan seni sevebilirim. Bana bir uzaylıymışım gibi bakan insanları umursamadan yüksek derecede fazla korunmuş okulun demir kapısından girdim. Abim en azından hangi sınıfta olduğumu söylemişti. B şubesi . Tüm sıralara göz gezdirdikten sonra gereksiz derecede büyük yazılmış B harfine yürüdüm. En arkaya geçip kendimi yapabildiğimce soyutladım. Herkesin gözünün üzerimde gezmesi çok rahatsız ediciydi.bazılarıyla göz göze geliyor ve gözlerimi kaçırmak zorunda kalıyordum. Kürsüye müdür çıktığında gözüme takılan kıza bakmaya başladım. Mavi saçlı ve hemen hemen benim boylarımdaydı. Sanırım oda yeniydi. Arkası bana dönük olmasına rağmen sanki baktığımı hissetmiş gibi ani bir dönüşle bana baktığımızda. Vücudumda oluşan rahatsız edici hisle yine gözlerimi kaçırdım ve telefonumu çıkarıp ilgileniyormuş gibi yaptım.
BUSE
Üzerimde gezinen bakışlar hissedince refleks olarak arkamı döndüm. Bana dikkatli dikkatli bakan kızıl saçlı kızla göz göze gelince kız çekinip telefonuyla ilgilenmeye başladı. Yarım dudak gülümseyerek önüme döndüm. Sanırım okula fazla aykırı duruyordum. Üzerimde gezinen gözleri umursamamaya çalışmak çok zordu çünkü. Sırayla içeriye almaya başladıklarında sınıfın yerini bilmediğimden önümde duran çocukları takip etmeye başladım. Büyük kapıdan içeri girince herkesin dağıldığı görünce iş başa düştü diyerek duvardaki sınıf planına yöneldim. Plana göre 2. Katta sağdaki 4. Sınıf görünüyordu. Pekala diyerek merdivenlere yöneldim. İlk katı ağır adımlarla çıktığımda okulun gerçekten inanılmaz kalabalık olduğunu anlamıştım. Panik yok diyerek 2. Katıda çıktım.