ACKERMANS 2

3. Bölüm ~ Eve Dönüş ~

"Bunu söylediğime inanamıyorum ama evimde görmeyi bekleyeceğim en son kişisiniz."

Eren ve Levi, Erwin Smith in salonunda otururken çok garip bir tablo oluşturduklarını itiraf ediyorlardı. Bir eski dedektif, bir katil, bir polis aynı odada oturuyordu. Üçünün tek ortak noktası ellerinin kirli olmasıydı. Eren daha önce hiç Erwin Smith in evine gitmediği için biraz gergindi. Dedektiflerin yanında her zaman gergin olurdu. Ayrıca Kaptan Levi ın adamdan hoşlanmadığını sanıyordu. New York ta kaldığı zamanlar hakkında pek iyi şeyler duymamışlardı. Erwin Smith babasının intikamını almak için Kenny Ackerman ı öldüren kirli bir polisti. Ancak Paradis i Rod Reis in elinden kurtarmalarına yardım ettiği için aralarında sessiz bir ateşkes yapılmıştı.

Eren için Kaptan Levi ile araları iyi olduğu sürece anlaşabileceği bir adamdı. Babasının katilini öldürmem için yıllarca PPD de çalısan bir adamdan nasıl nefret edebilirdi? Eren ona içten içe büyük saygı duyuyordu. Ancak bunu Kaptan Levi ın önünde itiraf edemezdi.

Erwin önlerine iki çay kupası bıraktı. "Hange olmadığına ve ikiniz bir araya geldiğinize göre başınızın belada olduğunu var sayıyorum?"

"Biri evime kadar girip bana silah çekti." Konuya girme hızı orada bulunmak istemediğini ortaya koyuyordu. Levi çaya dokunmadı.

Erwin karşısına oturdu. "Ceset nerede?"

"Adamın ölü olduğunu nereden biliyorsunuz?" dedi Eren şaşkınca.

"Levi yı öldürmeye çalışan birinin hala hayatta kalması şaşırtıcı olurdu." Erwin omuz silkti.

"Ormanda." dedi Levi. "Kulübenin yerini bilen sayılı kişi var ve aralarında en güvenmediğim kişi sensin. Yeterince açıklayıcı oldu mu?"

"Seni öldürmeye çalışanın ben olduğumu mu düşünüyorsun?" Erwin güldü. "Bunu yapacak olsam daha önceden yapmaz mıydım? Diyelim ki seni öldürmek istiyorum, işe önce Hange yi öldürerek başlardım. Arkandan ömür boyu sürecek intikam oyunlarının hedefi olmaya hevesli değilim."

"Evet haklısın, ben de öyle düşünmüştüm." dedi Levi. Kupaya uzanıp dalgınca bir yudum aldı.

"Kulübenin yerini benden başka kim biliyor?" dedi Erwin.

"Mikasa, Eren ve sen."

"Yelpaze çok geniş. Seni öldürmek isteyen herkes olabilir." dedi Erwin.

"Aslında," bu kez söze Eren de karıştı. "Mikasa kayıp. Bununla bir ilgisi olabileceğini düşünüyoruz." neler olduğunu baştan sona bir kez daha Erwin e anlattı. Bitirdiğinde Erwin de şaşkın görünüyordu. "Yardım edebilir misiniz dedektif? Bunu sizden başka kimseden isteyemem. PPD de pek sevilen bir çift olduğumuz söylenemez."

"Neden Mike a anlatmıyorsun? Yanılmıyorsam senin için af çıkaran oydu." dedi Erwin.

"Mike olmaz, Hange nin öğrenme riski var." dedi Levi. Hange nin peşinde birinin olduğunu bilmesini istemiyorsun.

"Demek bu kez Hange nin arkasından iş çeviren sensin." Erwin gülmüyordu ama bunu eglenir tonda söylemesi Levi uyuz etti. "Yardım edecek misin etmeyecek misin? Para önemli degil, ne kadar istiyorsan veririm."

"Paraya ihtiyacım yok ama gelecekte başka bir iyiliğin karşılığında yaparım." dedi Erwin, bu kez ciddileşti. "Yine de pek fazla şey beklemeyin, cesedi gömdüğüne kanıt bulmak daha da zor olacak."

Birden Eren nin telefonu çaldı. Arayanın kim olduğunu görünce şok geçirdi. "Bu Mikasa..." telefonu hemen kulağına götürdü. "Alo?" ayağa kalkıp odadan çıktı.