1. Bölüm: Yeni Komşu

52 5 7
                                    

“Bu saatte matkap çalıştırmaya hangi eşya sebep olmuş olabilir!”
Burak yatağında yarı uykulu bir şekilde söylenirken göz ucuyla cep telefonundan saate baktı; 11:29’du. Üstündeki yorganı güçsüz bir şekilde yan tarafa attıktan sonra yatakta oturur vaziyete geçti. Sağ eliyle gözlerini ovuşturarak “Tamam, pek erken saat olmayabilir ama bu matkap aşkı nereden çıktı?” kendi kendine söyleniyordu, bir yandan da tavana bakıyordu… Çünkü duvarla beraber uykusunu da delip geçen matkap sesi üst kattan geliyordu. Ellerini dizlerine bastırarak ayağa kalktı. Mutfağa yönelmeden önce karşısındaki odanın kapısına tıklatarak “Koray, uyuyor musun?” diye seslendi. Ses gelmeyince kapı kolunu yavaşça aşağı bastırıp içeri girdi. Sağa sola baktıktan sonra “Lan acaba gece hiç mi gelmedi yoksa sabah erkenden işe mi gitti?” diye sordu kendi kendine, ardından rotasını mutfak olarak belirledi.

Tavayı çok az yağladıktan sonra iki yumurta kırdı. Yağ yetersiz kaldığı için yumurtanın bir kısmı tavaya yapıştı. Şişenin dibindeki yarım bardaklık meyve suyunu da bir bardağa döktükten sonra kahvaltısı hazırdı. İştahla yemeye çalıştığı yumurtanın dibini sıyırmak üzereyken, korkunç matkap sesi tekrar peydah oldu. Burak, son lokmasını da ağzına attıktan sonra “Evi baştan mı inşa ediyorsunuz şerefsizler” deyip ayağa kalktı. Odasına gidip üstüne bir gömlek, altına da bir pantolon geçirdikten sonra hızlıca üst kata çıkmak için daireden ayrıldı. Toplam dokuz dairelik bir apartmandı, her katta üç daire vardı. Burak, sesin geldiği daireyi tespit ettikten sonra kapıya sinirle birkaç kere vurdu. Kapı açıldığında ise sarf edeceği kelimeleri çoktan yutmuş, sinirini ise saklayacak bir yer aramıştı. Karşısında kumral, beyaz tenli, yeşil gözlü, güzel ve yorgun bir kadın duruyordu. Burak henüz ağzını açmadan kadın söze girmişti gülerek…

“Matkap sesi yüzüne geldiniz, değil mi? Kusura bakmayın yeni taşındığım için mutfakta tadilat var.”

“Çok kişi şikayete geldi herhalde”

“Bir iki kişi geldi maalesef”

*Burak ne yapacağını bilemeden elini uzattı…

“Ben alt komşunuz, Burak”

“Ben de Berna, memnun oldum. Yarım saate kadar işler biter… Umarım yani”

Burak üst kata taşınan kadını görünce beyninden vurulmuşa dönmüştü sanki. Kendi evine girdikten sonra hemen telefonu eline alarak Koray’ı aradı.

“Oğlum, üst katımıza ateş gibi bir hatun taşınmış. Galiba ondan hoşlandım.”

“Sen kadınlardan mı hoşlanıyordun? Şüphe etmeye başlamıştım ben senden!”

“Göt göt konuşma. Kuralları baştan yazıyorum: bir; bu kadınla ilgilenmek yok. İki; bu kadın için bana taktik vereceksin.”

“Kardeşim ben o kadınla sabah tanıştım zaten. İsmi… Berna mı Banu mu neydi. Akşam bize yemeğe gelecek”

“Ne yemeği lan”

“Kadının mutfağında tadilat varmış ben de ‘ortalık savaş alanı gibidir, bugün yemek yapmakla uğraşmayın, hoş geldin yemeğine davet edelim sizi’ dedim. Madem sen hoşlandın akşam senin üstüne oynarız”

“Mantıklı ha! Benim niye aklıma gelmedi ki yemeğe davet etmek?”

“Neden yalnızım sorusunun yanına bu soruyu da ekleyip içler dışlar çarpımı yaparak bir sonuca ulaşırsın. Müşteri geldi, akşam görüşürüz… Ha bu arada akşam için birkaç tane güzel ev yemeği sipariş et!”

Burak telefonu kapattıktan hemen sonra evi toplamaya başladı. Öğrenci evinden hallice bir pisliğe sahipti ama bir iki saate biterdi. Burak bir yandan temizlik yapıyor, bir yandan şarkı mırıldanıyordu. Temizliğin yarısında matkap sesi durmuştu… Zaten Burak’ta matkap sesinden rahatsız olmayı unutmuştu…

Burak temizliği bitirdikten sonra kendine sert bir kahve yaptı. Kahvesini içerken de evi… Daha doğrusu şaheserini inceliyordu “Çiçek gibi oldu be” dedi kendi kendine ardından kahvesinden gururlu bir yudum daha aldı.

Saatler, dakikalar hızlıca geçerken hava çoktan kararmıştı. Burak, Koray’ın dediği gibi birkaç çeşit ev yemeği sipariş etmişti; mercimek çorbası, kuru fasulye ve pilav, biraz da salata. Burak cebinden telefonu çıkartıp Koray’ı aradı.

“Söyle”

“Yemekleri falan sipariş ettim, akşam erken gel. Berna gelmeden önce ne yapacağımı falan anlatırsın.”

“Çıkacağım birazdan. Yemek olarak ne sipariş ettin?”

“Mercimek çorbası, kuru fasülye ve pilav… Ha bi de salata”

“Adımız ne olsun peki?”

“Ne adı oğlum?”

“Esnaf lokantamızın kardeşim… Esnaf lokantamızın adı ne olsun?”

“Ne saçmalıyorsun yine sen?”

“Salağa mı yatıyorsun, deli taklidi mi yapıyorsun karar veremedim… Evine bir kadın gelecek ve sen ona mercimek çorbası, kuru fasulye ve pilav mı vereceksin? Bir de masanın üstünde soğan kır!”

“Senin gibi her akşam farklı bir kadınla yemek yemediğim için bilemedim kardeşim, kusura bakma. Bugünü atlatırsak gerisi gelir zaten”

“Yarım saate evdeyim”

34 dakika sonra kapı çalmaya başladı. Burak, kapının yanında asılı duran boy aynasından üstüne başına bakarken, dışardaki kişi “Aynaya bakmayı bırak, ben geldim” dedi. Gelen kişi Koray’dı. Koray içeri girip evin halini görünce şaşkınlıkla güldü.

“Hamaratlığın tutmuş lan. Bıraksam yemeği de sen yapardın herhalde”

“Taşak geçme oğlum! Ne yapacağım sen onu anlat”

“Amacın bu kadınla alelade bir şeyler yaşamak mı yoksa doğru dürüst bir ilişki kurmak mı?”

“Doğru düzgün bir ilişki; düzenli ve düzeydi”

“Tamam. Önce sakin olacaksın. Ben zaten kadınla daha önce tanıştım. Masaya üç kişi oturacağız. Ben sohbet içinde olabildiğince geri planda duracağım, sohbeti sen yöneteceksin… Yalnız bunu kadınla beraber yapacaksın. Flörtöz bir tavrın olsun ama sakın abaza gibi gözükme. Bol bol espri yap ama sakın peş peşe yaparak şaklaban gibi gözükme! Esprilerini sohbetin geneline yayarak konuya uygun bir şekilde yap. Konuşma esnasında seni öveceğim paslar atacağım o pasları çok iyi değerlendir. Madem ciddi bir şeyler yapmayı deneyeceksin bu kadınla o zaman ara sıra beni gömebilirsin… Ama sakın ileri gitme yoksa kadının gözünde ‘bir kadın için arkadaşını satıyor’ damgası yersin. En başta söylemem gerekeni en sona bıraktım; önce kadını tanı, onu konuştur. Kadının belki ilişkisi vardır… Hatta belki de lezbiyendir.”

Burak, Koray’ın ağzından çıkan her cümleyi dikkatle dinledikten sonra derin bir nefes aldı. Çok uzun zamandır herhangi bir kadınla birebir iletişime girmemişti. Yanında Koray olduğu için kendini rahat hissediyordu. Koray birçok kadınla beraber olmuştu ama Burak ile arasındaki dostluk gerçekti. Burak’ın beğendiği hiçbir kadına yan gözle bakmamıştı, elinden geldiğince de Burak’ı cesaretlendirmişti. Koray ve Burak masayı hazırlarken kapı zili duyuldu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 05, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Hayatın Zevkli Noktaları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin