Hamit kendi evinin karşısında bulunan çocuk parkında bankın tepesine sanki heykel gibi oturmuş, bekliyordu. Yanına yaklaşıp boğazımı temizlediğimde yavaşça elleriyle desteklediği kafasını bana çevirdi.
Ağlıyor sayılmazdı ancak gözlerinde düşmeye hazır iki damla sokak lambasından vuran ışıkla parlıyordu. Beni görünce omuzlarını dikleştirip boğazını temizledi.
"Ne oluyor oğlum, nazar mı ettim size, ne oldu lan?"
Kasılı çenesini gevşetip histerik şekilde güldü. Yanına geçip otururken elinde sıkı sıkı tuttuğu telefonu açıp facebook'a girdi. Fake olduğu belli biriyle mesajlaşmaları açıp üst üste gönderilmiş fotoğraflardan birini açıp ekranı bana çevirdi.
Yandan çekilmiş fotoğrafta Ahmet, karşısındaki koyu kahverengi saçları beline kadar uzanan kızla dudak dudağaydı. Geri çıkıp bir başka fotoğrafı açtı. Yine aynı kız ve Ahmet vardı. İkisi yan yana oturmuş birbirlerine bakıyorlardı. Kızın eli Ahmet'in bacağında duruyordu.Kafamı çevirip Hamit'in yüzüne baktım. Dudakları sımsıkı kapalı, telefona bakan gözleriyse ifadesizdi.
"Ahmet'le konuştun mu peki?"
Bakışlarını bana çevirirken alayla güldü.
"Koduğumun piçi konuşacak bir şey bıraktı mı sence ortada?"
Çenemi sıvazladım. Birbirimizi yıllardır tanıdığımızdan her şey ortada olmasına rağmen Ahmet'e bunu konduramıyordum.
"Ne bileyim oğlum ya. Sen demedin mi bunların aşiret homofobik diye, onlar bir halt karıştırmış olmasın?"
Hamit kafasını iki yana salladı.
"Aynı şeyi düşündüm bende ama yok bu fotoğrafın videosunu atmışlar gavatlar. Bak bekle onu da göstereyim."
Mesajlardan fake hesabın profiline girip en son gönderiyi açtı. Video oynuyorken gözlerimi kısmış ne olup bittiğini algılamaya çalışıyordum.
Kızın eli Ahmet'in belinde başlayan video Ahmet'in kızın dudağına varmasıyla son buluyordu. Kızı kendisi öpmüştü.
Hamite döndüğümde gözünden yanağına doğru akan tek damlayı elinin tersiyle anında uzaklaştırdı. Aynı şey başıma gelse ne hissederdim bilemiyordum, empati kurmak bile nefesimi kesmişti. Hadi Cem'i uzun zamandır tanımıyordum ancak söz konusu kişi Ahmet olunca işin rengi farklılaşıyordu.
"Hamit, ilkokuldan beri beraberiz ve birbirimize sırtımızı bir kere bile dönmedik lan. Üstüne seninle gönül bağı kurmuşken sana bunu nasıl yapar? Aklım almıyor benim, inanasım gelmiyor. Tehtit falan etmiş olmasınlar?"
Kafasını iki yana salladı.
"Benim canımı en çok yakan bu zaten. Koduğumun çocuğuna öyle güveniyordum ki gün boyu sadece canını sıkarlar diye üzüldüm, kafayı yedim. Böylesini aklıma dahi getirmemiştim lan."
Gözünden yeni bir damla yanağına düşünce elinin içiyle sertçe yanağını silerken konuştu.
"Seni de sikecem ha!"
Sinirle kafasını sağa sola oynatıp rahatlamaya çalışarak devam etti.
"Tehtit falan olduğunu da düşünmüyorum. Siktiğimin pezevenginin videodaki suratını görmüyor musun, zorlanıyor gibi bir hali mi var?"
Dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı hafif sallayarak onu onayladım. Haklıydı, gayet rahat görünüyordu.
"Ne yapacaksın peki?"
Düm düz önüne bakarken dudağını büküp tek kaşını kaldırdı.
"Bilmiyorum, ne yapılır ki? Sikicem desem işine gelir onun amına koyayım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLUNAY +9 - GAY
أدب المراهقينTAMAMLANDI. Yolları Metin 2 denilen bir oyunda kesişen iki genç. Oyun içi textingle karışık. Bölümler kısadır.