(FINAL)

210 13 15
                                    

1 hafta. Tam 1 hafta olmuştu. Çağrım benden gideli 1 hafta olmuştu. Onunla beraber benim ruhum da gitmişti. Olmemi sağlıcak kadar yemek ve su içmekten başka hiçbirşey yapmıyordum. Her gece o mektuba bakarak uyuyordum. Ve tabi çağrının ses kayıtlarını dinleyerek. Eskiden bana hep şarkı söyleyip atardı. Bazıları onun bizim için yazdığı şarkılar bazıları sanatçıların. Ama hepsi bizi anlatan şarkılardı. Artık ona sarilamiyor kokluyamiyor öpemiyor saçlarını sevemiyordum. Bi tek sesi. O da ses kayıtlarından. Ama o mektubu açmaya bir türlü cesaretim olmamıştı. Sırf ona söz verdiğim için açıp okuyacaktım. Ama cesaret edemiyorum işte. Artık açmam gerektiğini biliyordum. Cesaretimi topladım ve açmaya başladım. Direkt Çağrının inci gibi yazısı ilişti gözüme. Onun elimden yazılmış son şey. Okumaya başladım;

Biricik Zeyno'ma

Zeynom, güzelim, birtanem. Beni hayatta tutan tek kişi. Öncelikle seni çok sevdiğimi bilmeni isterim. E bence sende beni seviyorsun. Neyse. Bunu okuyorsan yanında değilim demektir. Keşke seni hiç bırakmasaydım. Ama seni hep sevicem. Şuan bunu okurken kaç yaşındasın bilmiyorum. Belki tontiş bi teyzesindir. Torunlarimiz vardir. Belki cok guzel bi annesindir. Cocuklarimiz vardir. Belki evliyizdir dünya turuna cikmisizdir. Belkide hâlâ aynı yaşındasın zeyno. Ama ınsallah aynı yasında değilsindir. Cunku Zeynom once bizim hayallerimiz var. Ama ne olursa olsun sen benim guzel ve biricik Zeynomsun hayatimin anlamisin. Zeynom, güzel kızım benim, sakın hayata küsme olur mu? Yemek ye güzelce, gez, dolaş, eğlen. Ama sakın benim yüzümden hayata küsme. Ha bide eğer çocuklarımız varsa iyi bak onlara üzülmesinler ben yokum diye. Onlara benim sürekli aslında onları izlediğimi yanlarında olduğumu söyle olur mu? Yoksa eğer şayet bunlar senin için geçerli zeynom. Ait olmam gerektiği yerde hep yanındayım ve sende ait olduğun yerde yani kalbimde. Üzülme, ağlama desem bile dinlemiceksin biliyorum o yuzden oralara hiç girmiyorum. Ha bide ufak hediyeler bıraktım sana. Mesela resim yapmayı çok sevdiğin için sana birsürü boyalar paletler kağıtlar tuvaller ve resimlerimizin olduğu bi dükkan. Ama eğer sen ayni yasında degil sen bu hediyeyi zaten almışsındır. Cunku sana doğum gününde vermeyi planladım. Eğer aynı yaştaysan berk götürür seni oraya tamam ? Orda bizim birsürü fotograflarimiz var Zeynom. Onları çiz hayvanları çiz orman çiz deniz çiz eğlen olur mu? Daha çoook varr. Evet devam ediyorum bisiklet sürmeyi çok sevdiğini bildiğim için benim bisikletimi de sana veriyorum onla beraber gezersiniz artık. Son olarak fotoğraf ve videolarımızın olduğu uzuunn bi kolaj. Ha bide unutmadan bi tane flash belleğe birsürü şarkı söyleyip yükledim hep aynılarını dinleme diye. Dinleyeceğini nerden bildiği sorma çünkü seni çok iyi tanıyorum zeynom. Hepsini dinle olur mu? Sakın ha kendi isteğinle yanıma da gelme istemem seni yoksa. Zamanı geldiğinde geleceksin zaten ama o zamanı sen getirmiceksin kendi gelicek duydun mu beni? Istemem yoksa seni. Kıyafetlerimi araklicagini bildiğim içinde hepsi dolabimda tertemiz onları da giyersin zeynom bana dair herşey senin artık. Başkasının olamaz çünkü ben sana aitim. Bisikletim kiyafetlerim zincir kolyem saatim ve diğer herşeyim senindir. Olması gereken kişide. Hayallerimizin ne kadarını gerçekleştirdik bilmiyorum ama gerisi sende. Seni çok sevdiğimi ve hep yaninda olduğumu unutma tamam mi? Güzel kızım biricik Zeynom güzel bak kendine keşke sana sarılıp öpebilsem koklasam ama olmuyor seni çok seviyorum...

Mektubu okuduktan sonra yanağımdan süzülen yaşlar hıçkırığa dönüştü. Normal bi zamanda okusam bu mektubu çağrı yanimda olsa gülerek okurdum. Gerçekten çok güzel yazmıştı. Ama artık eksiktim çünkü Çağrı yoktu. Ama ben onu yaşatacaktım. Çünkü öldükten sonra bile yaşatılmayı hak eden bir insandı. Once Ona bunu yapan o şerefsizi  bulup hapse tıktırıp ömrünü çürütecem sonra hayallerini ve hayallerimi gerçekleştirecektim. Ve hayatımı onun için devam ettirecektim. Gözlerimi kapadığımda yine ve yine hemen o lanet kabusu görüyordum. Eskiden her gözümü kapadığımda çağrının güzel yüzünü beyaz tenini dolgun dudaklarını boncuk gibi parlayan dünyanın en güzel kahverengi gözlerini ve saçlarını görürdüm. Ama şimdi kazadan onu cikardiklarindaki hâli gözünün önünden gitmiyordu. Gözleri artık parlamıyordu çünkü açılmamak üzere kapanmisti. Teni artık beyaz değildi çünkü heryeri kandı. Dudakları kandı o guzel yüzü benden almışlar yerini kan revan olan bi yüz bırakmışlardı. Yine çağrının şarkı söylediği bi ses kaydini aldım ve uykuya bıraktım kendimi.

9 YIL SONRA

Uzun zamanın ardından merhaba. Hayatımda neler olduğundan bahsedeyim bugün çağrısızlığımın üstünden 9 yıl geçti. Koskocaman 9 yıl. Peki ben bu 9 yılda ne yaptım onu anlatayım. Öncelikle üniversitemi bitirip çağrının istediği mesleği doktorluğu okudum. Onun hayallerini yaşatmak için. Her gece onun sesiyle uyudum. Bisikletiyle gezdim. Kıyafetleri ile oturdum. Zincir kolyesi boğazımdan hiç çıkmadı. Çağrıya bunu yapan şerefsizi değil serefsizler buldum. Hepsi bi planmis aslında. Tırı Ege çarpıtırmış. Şerefsiz doktor ile anlaşıp bize yanlış bilgi verdirmis.

Ameliyat aslında iyi geçmiş ve uyanması gerekiyormus ama aslında hergun yüksek dozda uyku hapları ile uyutmuslar. Onun benden gittiği günün gecesi de Ege makineları kapamış. Nefes alamamış çağrım. Şimdi onlar hapiste. Doktor tırı süren adam ve ege. Dünyanın da gezebileceğim yerlerini gezdim. Imkanim yettiği kadar.

Dükkanı bi atölyeye çevirdim. Hastane dışında sürekli burdaydım. Sürekli bizi çizerdim. Bu süreçte yanimda sadece annem önder amca ve berk vardı. Ali ve arapi sorarsanız büyük bi ihanet ettiler. Gerçek değilmiş dostlukları. Artık zeyno sarı degil Prof. Dr. Zeynep Sarı idim. Her trafik kazasında aklıma çağrım gelsede ayakta durmaya çalışıyordum.

Hayallerimizi ve Çağrıyı yaşatıyordum. Ona verdiğim sözleri tutuyordum ve onun eşyalarına gözüm gibi bakıyordum. Çünkü biliyordum ki o ait olduğu yerde benim yanımda, bende ait olduğum yerde onun kalbindeydim...

Eveeett. Hikayemizin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Umarım beğenmişsinizdir. Yeni hikayler birsürü hayatlar yazicam zeyçağ ile ilgili çünkü ne kadar bitmiş olsalarda yaşatılmayı hak ediyorlar:) Görüşmek üzere yeni hikayeler geldiğinde duyuru olarak paylaşıcam hepinizi seviyorum. Final bölümünü beğenip begenmediginizi belirtip oy verip yorum yazarlarsanız çok sevinirim . Siz leri se vi yor um go ru şu ruz...

Her Hikaye Mutlu Son Mu?(TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin