15♡ - Ara

220 24 116
                                    

Artık her sabah mide bulantısı ile uyanıyordum. Gidip kusmam gerekiyordu. Chan, ben hareket edince uyanıyor, ve lavaboda beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Yine bu sabahlardan biriydi. Mide bulantım ile uyandım. Kustuktan sonra kahvaltı hazırlamak için mutfağa indim.

Bir süre sonra Chan'da yanıma geldi. Birlikte kahvaltı hazırlamaya başladık.

Bir anda yerimde dondum. Mideme giren kasılma canımı çok pis yakıyordu. Chan'da bunu fark etmiş olacakki yanıma geldi ve beni kolları arasına aldı.

"Ne oldu güzelim? Neden dondun?"

"C-Chan..."

Acıdan hareket edemiyordum. Konuşmak bile çok zor geliyordu.

"Min? Bulantı mı girdi? Gel lavaboya gidelim."

Beni hareket ettirmeye çalıştığında kolundaki elimle kolunu sıktım. Hareket edince mideme büyük bir sancı girmişti.

"Seungmin, beni korkutuyorsun. Ne oldu?"

"C-Chan..."

Ağzımdan sadece üç harf çıkabiliyordu. Devam ettiremiyordum.

"Güzelim lütfen bana cevap ver."

"M-midem..."

"Ne oldu midene?"

"Ç-çok..."

"Acıyor?"

Kafamı hafif bir şekilde salladım.

"Hareket edebilir misin?"

Bu sefer sağa sola salladım. Gözlerim kararmaya başladı. En son hatırladığım şey Chan'ın kucağına düşüşümdü.

~~Hastanede~~

Gözlerimi bir hastanede açtım. Daha doğrusu açamadım. Uyanmıştım ama gözlerimi açamıyordum. Sanki büyük bir yüktü gözlerimi açmak. Ben gözlerimi açmaya çalışırken sevgilimin sesini duydum.

"Senin için çok endişeleniyorum Min... Bebeğimizi yüksek ihtimalle kaybedeceğiz. Ama eğer kaybetmek istemiyorsak ben seni kaybedeceğim... Seçim kararı senin, ama lütfen beni bırakma sevgilim..."

Duyduklarım karşısında şok oldum. Yani bebeğimi seçersem ben, kendimi seçersem bebeğim mi ölecekti?

Gözlerimden kapalı halde yaşlar akmaya başladı.

"Seungmin? S-Sen beni mi duydun? Uyanık mısın?"

Elimi bırakmayan Chan'ın elini gücümün yettiği kadar sıktım. Oda anlamıştı uyanık olduğumu.

"Duyduklarını gücünü toplayana kadar umursama tamam mı? Seçimi sen yapacaksın... Mantıklı bir seçim yapmanı istiyorum."

Gözlerimi açmayı sonunda başardım. Burnumu güçsüz bir şekilde çektim ve konuşmaya başladım.

"C-Chan, o ölecek mi?"

"Bunu şimdi düşünmene gerek yo-"

"Soruma c-cevap ver C-Chan ! O ölecek mi?"

Chan derin bir iç çekti ve konuşmaya başladı.

"Bir seçim yapman gerek Min, kendini seçersen o ölecek, onu seçersen sen öleceksin. Şimdi bunun seçimini yapma-"

"O yaşasın C-Chan!"

"Sevgilim, bunu daha sonra sakin kafa ile düşünürsün olur mu?"

"O zamanda onu seçeceğim! O yaşamalı..."

Kaos.. [ChanMin] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin