Ajanlar

71 3 0
                                    

Sellammm! yeni ve düzenlenmiş bir bölüme hoşgeldinizzz 🌹🌑🫀

Berra'dan :

Sabah küçük kuzenim sara'nın sesi ile uyanmıştım aksanlı, aksanlı konuşmaya başladı "berra ablaaa!! kalk hadii!! enercii!!" gözümü açtığımda üstten üstten bakıyordu "fındık burunlu sen enerci'yi nerden biliyorsun?" türkiye'de yaşamıyordu bu yüzden sormuştum"annem ile buse abla söylüyor he şey bide! annem hep evde beni uyandırırken söylüyoo sen bilmiyon mu?" ah teyze ah! küçücük kıza bu öğretilir? "tamam benim fındığım,sen git ben geliyorum" burnuna hafifçe bir fiske vurdum sara'da aşağıya inmişti. Balkonda uyuya kalmıştım o yüzden her yerim tutulmuştu yaz ayının soğuğunda aklıma anneannem ile akşam konuştuğumuz konu geldi belkide her şeyi korktuğum için kaybetmişimdir? belkide kendimi her zaman erkek ilk adımı atar dediğim için kaybettim? bence de öyle oldu ama bundan sonra yoktu bundan sonra cesur olucak, aşkım için savaşacak ve araf ile mutlu bir gelecek oluşturacaktım hatta bugün! evet bugün! bugün ben başlıyorum. Adım bir: kalk ve lavoboya git!
balkonun merdiven'inden inip lavoboya gittim duş alıp üstümü giyinmeye gittim odaya girdiğimde üstüme beyaz yazlık bir gömlek altına ise siyah bir plazzo pantolon giymiştim, evet pallozzo pantolon seviyordum sonrasında  içeriye geçtim ve klâsik makyajımı yaptım imza olarak ise dudağımı kahverengiye bir dudak kalemi ile çerçeve yapıp  dudağımın içine ise en sevdiğim ruju sürüp üstüne gloss sürüp makyajımı bitirdim.İçeriye ise annem girmişti ben laptop'u kendi çantasına koyarken "hayırdır kuzum,nereye?" sırtım anneme döndüm "bugün kütüphane'ye gidip çalışıcam biraz anne" elinde kahve kupası ile durmuş annem "kahvaltı etseydin birtanem?" aç değildim zaten kahvaltı etmeyi sevmezdim bunu annem biliyordu fakat yinede soruyordu ben ise aynı cevabı veriyordum " yok annecim biliyorsun kahvaltı etmem acıkırsam kahve, tost falan atıştırmalık bir şeyler yerim kaçtım ben" yanından geçip merdivenlere inerken "dikkat et kendine işin bitince gel! misafir davet etti anneannen!" kimdi? anneannem durduk yere kimseyi misafir etmez, tabi ederde çok fazla kimseyi etmezdi misafir,bunu boş vererek ayağıma spor aykkabımı giydim ve dışarıya çıktım taksi durağı bir sokak sonra olduğu için yürümeye başladım o sırada araf ile ailesi çıktı, adımlarım durmuştu ne büyük tesadüf ama! araf'ın ablası naz abla bana sanki beni tanımıyormuş gibi bakıyordu neden? bugün bir şey mi yapmıştım kendime? üstüme bakıyordum o sırada "sen berra mısın?" naz abla tanımıyor muydu beni? şaşkınlık ile "evet benim naz abla, nasılsın?" yüzünde birden bire bir gülümseme belirdi "ayy tanıyamadım canım gelsene yanıma, ne kadar güzelleşmişsin sen nasılsın?" yanına doğru ilerledim ben ağzımı açıp bir şey söyleyecekken annesi suzan abla şok ile söyledi"ay birisi bana şaka yapıyor olsun lütfen kara kız? tanıyamadım seni ne kadar değişmişsin şok oldum " bende utanç ile "teşekkürler sezen abla sen nasılsın?" mutluluk ile gülümseyip"iyiyim iyiyim sen nereye böyle?"  bedenimi boydan boya işaret ederek " kütüphaneye çalışmaya gidiyorum bende" anlamadığını yüz ifadesinden görmüştüm"nasıl yani görevli misin?" sanırım bilmiyordu doğru bilmemesi normaldi zaten " hayır,ben hakimim sadece orda dava üzerinde çalışmaya gidiyorum" ağzı şaşkınlık ile açıldı"aa! öyle mi? sen hakim misin? kusura bakma canım " bende sorun olmaz dercesine başımı salladım" yok yok ne kusuru? estağfurullah olur öyle şeyler neyse ben sizi tutmıyayim iyi günler size" diyerek yürüdüm galiba bugün hiç bitmeyecekti taksi durağına ilerleyip taksi istedim ve aradan 15-20 dakika sonra taksi geldi , kapısını açıp bindim "nereye gideceksin bacım?" şiveli konuşan adam'a cevap verdim " Münif paşa il Halk Kütüphanesi" söyledikten sonra adam kütüphaneye doğru yol aldı bugün hava sıcaktı hemen yaz mı olur ya Allah'ım? olurmuş ben başka şeyler düşünürken "bacım geldik 180 TL" adamın  sesi ile düşüncelerim bölündü söylediği cümle ile gözlerimi şok ile açtım "abi naptın ya soydun resmen 5 dakikalık yere 180 TL ne demek?'' adam ise taksimetreyi göstererek"aha! bacım burada taksimetre vermiyceksen uğraştırma,5 dakikaysa yürüseydin sabah sabah uğraştığıma bak Allah'ım" gözlerimi devirerek adama 200 TL uzattım "üstü kalsın, belki insanları tabiri caizse kazıklayarak aldığınız paraların üstüne eklersiniz bu parayı" diyip taksiden indim ve kütüphaneye yürümeye başladım vur diyoruz öldürüyorsunuz be!
içeriye girdim ardından  bir tane boş yer bulup çalışmaya başladım.

YAZ GÜLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin