Merhabalar.
Nasılsınız? Umarım iyisinizdir.
Oy ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Yazım hatası olursa kusura bakmayın.
İYİ OKUMALAR.
Salona geçmiştiler ve Aydının büyükannesi ve büyükbabası başta oturmuş onlara yakın yerde oturan hem oğlu, hem de geliniyle konuşuyorlardı. Aydınsa Karanı kendi yanına, biraz daha uzağa, pek dikkat çekmeyen yere oturtmuş kolunu boynuna atmıştı. Herkesin aksine Karan biraz tedirgindi. Ne de olsa Aydının dedesinin evindeydiler şuan.
Karan üçüncü kez geliyordu buraya, diğerlerinde annesi ile üvey babası yeni evlendiğinde gelmiştiler. Yani anlayacağınız üzerinden bayağı zaman geçmişti. Aydının büyükanne ve büyükbabası yalnız yaşıyordu bu evde, başta babası ne kadar ısrar etse de onlarla yaşasın, onlar kabul etmemiş, kendi evlerinde yaşamaya devam etmiştiler.
Karanın bu tedirginliğini hisseden Aydın onu sarmalayan sol eliyle Karanın kolunu okşamaya başladı. Herkes sohbete dalmışken Aydın yaklaşıp Karanın kulağına
"Güzelim, rahatla biraz. Sıkma kendini. Neden böyle yapıyorsun?" dedi.
Bu sözleri duyan Karan gözlerini devirdi. Sözlerini tamamlayan Aydına dönüp cevap verecekken burun buruna geldiler. Bu öyle bir pozisyondu ki Karanın karnına ağrılar girmişti. Aydının da ondan farkı yoktu. Bu çocuğun böyle masum bakışlar atması üstüne üstlük bu pozisyonda onu çok zor duruma sokuyordu. Siyah harelerin kararmasını ise Karan çok iyi seçiyordu, bu da onun alt dudağını ısırmasına neden oldu. Eğer birazda öyle kalsaydılar artık olacakları kimse garantileyemezdi.
Nihayet, Aydın anında tehlikenin farkına varıp başınl geri çekti ve Karan tarafından ısırılan dudaktan başını çekti. Kendine gelmek adına yerinde biraz kıpırdandı ve boğazını temizledi. Aydının geri çekilmesi üzerine tehlikenin farkına Karan da vardı. Kızarmış suratıyla geri çekildi. Nasıl o pozisyona geldikleri bile aklından çıkmıştı şuan.
Bir anda ortada Aydının büyükannesinin sesi duyuldu.
"Söyle bakim gelin, anlaşıyor mu bunlar?" diyerek elini uzattı Aydınlara doğru.
"Ah, evet, annecim, iyiler."
"Hah iyi, iyi. Üvey olmaları sorun olmasın. Ayrı ana babadan olsalar bile bir birilerine destek olsunlar." diyerek sözünü tamamladı.
Aydın kolunun altında kasılmış çocuğun stresten kendini yiyip bitirdiğini hissediyordu. Onu biraz da olsun rahatlatmak adına kolunu okşuyordu. Nihayet, dikkatler onlardan ayrıldığında meleğine doğru çevrildi Aydın.
"Karanım, bak yapma böyle, büyükbabamlar yamyam değil, biliyorsun" dedi ve burnunu hiç kimsenin görmeyeceği biçimde çocuğun yanağında gezdirdi. Onun bu hareketi Karanın yutkunmasına sebep olmuştu ve gözlerini kapamamak için şuan çok büyük bir savaş veriyordu o kendi içinde. Ama bir yandan da o kadar istiyordu ki bu yakınlığı hissetmek, bunun için yanağını biraz da bastırdı abisinin burnuna.
Bu ikisinin de bir nefes almasına sebep oldu. Aydın yine kendine hakim olabilmek için kendini zorladı ve burnunu çekip başını döndürüp derin nefes aldı. Karan ise az kalsın mızmızlanıyordu bu yakınlığı bitirdi diye. Ama biliyordu Karan, son zamanlarda gerçekten hakim olmakta zorluk çekiyordu. Hep Aydına yakın olmak istiyor, Aydının ona dokunması için kıvranıyordu. Bu onu hem korkutuyor, hem de Aydın karşılık verdiği için iyi hissettiriyordu. Ha bir de bu durumlar vardı, anne babasının, ya da böyle tanıdıklarının yanında gizlice dokunması ayrı bir heyecan katıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY |Gay|
Storie d'amore[ +18 ] Üvey abime aşık olmam beni ahlâksız mı yapıyordu? Peki ya o? O da mı beni öyle görüyordu? Ben..Ben gerçekten de abisine aşık olan ahlâksız bir çocuk muydum?