chapter twenty three: second ban

522 43 98
                                    

"Derek dışarıda Lydia'yı bekliyor."

Scott ofise girerken arkadaşlarına söylemişti. "Öldürmek için mi? Onun kanima olduğundan bile hala emin değiliz." Allison umutsuzca sorarken Rosa bir masaya yaslanarak ona cevap verdi. "Biz değiliz, o testi geçemediği için bundan emin. Ayrıca siz söylemeden söyleyeyim fikrini değiştirmeye çalışırsakta işe yaramayacaktır."

"O zaman kararını değiştiremezsek bizde Lydia'yı koruruz." Allison emin bir şekilde söylerken Rosa ekledi. "Bunun aksini iddia etmedim."

"Ona okulda saldırmayacaktır." Scott onlara söylediğinde Stiles devam etti. "Ama okuldan sonra yapacak değil mi dediğiniz gibi o bundan emin. Ama Lydia kanima değil bende bundan eminim." "Derek'le konuşacağım tamam mı? Yine de onu ikna edip edemeyeceğimi deneyeceğim. Ama eğer işe yarar bir şey olmazsa bu işe karışmanızı istemiyorum halletmeme izin verin." Rosa elini kaldırırak kendini işaret ederek mırıldandı. "Ben zaten bu işteyim."

Hepsi onu görmezden gelirken Allison sordu. "Neden?" "Siz benim gibi iyileşemezsiniz. Sadece zarar görmenizi istemiyorum." "Bunu yine üzerime alınmıyorum."

Allison, Scott'a gözlerini devirirken yandaki masanın üzerinde duran çantasını karıştırmaya başladı. Üçü de ne aradığını görmek için hafifçe eğilirken esmer sonunda bir arbaleti çıkartarak ona gösterdi. "Kendimi koruyabilirim."

Scott birkaç saniye kıza bakmaya devam ederken tekrar konuştu. "Sadece zarar görmeni istemiyorum. Bir şey olursa beni ara ya da çığlık at gelirim-" "Ahh Tanrı aşkına abartma bu kadar hani bende buradayım ya onları koruyabilirim. Ayrıca onları gözünde o kadar da büyütme Scotty." Kız söylerken yanında ayakta duran Stiles'ta ona dönerken kaşlarını kaldırarak kafasını salladı.

"Kızıl haklı ona ilk kez katılıyorum. Bir sorun çıkarsa bizi koruyacaktır- tabi sen daha çok Allison'ı merak ediyorsun ama olsun." Stiles sonda alay ederken kızıl kızda kıkırdamıştı. Scott gözlerini devirirken Allison sırıttı. Scott sonunda kafasını sallarken arkasını döndü ve kapıya doğru yürüdü.

Scott'ın elini kapı koluna koymasından birkaç saniye bile geçmeden başına doğru gelen bir ok gelirken hızla dönmüş ve onu yakalamıştı. Scott yüzünden birkaç cm uzakta ki oka bakarken gözleri şaşkınlıkla elindeki arbalete bakan Stiles'a takılmıştı.

Allison gözlerini devirerek elini ona doğru uzatırken Stiles dudaklarını büzerek arbaleti esmer kızın ellerine bıraktı. "Afedersin. Hassas bir tetiği varmış." Kızıl kız kafasını ona doğru çevirirken bıkkın bir şekilde söyledi. "İkinci yasak her gördüğün arbaleti de eline alma." Stiles hızla kafasını salladı.

***

"Bir grup çalışması yapıyorsak neden kütüphanede kalmadık?" "Çünkü başka birisiyle buluşuyoruz." Stiles yürümeye başlarlarken Lydia'ya söyledi. "Peki neden o bizimle kütüphanede buluşmuyor?" Jackson sonunda Lydia'nın itirazlarından sıkılmış gibi öne çıkarken Lydia'yı kolundan çekerek sürükledi ve söylendi. "Kapa çeneni ve yürü Lydia."

Kızıl onun tepkisine kaşlarını çatarken öne çıkarak konuşacakken yanında yürüyen Allison da onun kolundan tutarken kaşlarını kaldırmış ve kafasını iki sallamıştı. "Hayır sakin." Rosa ona bıkkın bir şekilde bakarken sonunda kafasını salladı ve yürümeye devam etti. Birkaç dakika içinde Stiles'ın arabasına gelirlerken Allison, Stiles'ın yanına ön koltuğa geçti ve Rosa da Lydia ve Jackson ile arkaya oturdu.

Lydia arabadayken bıkkın bir şekilde oflamaya devam ederken kısa bir süre sonra Stiles arabayı Scott'ın evinin önünde durdurdu ve arabadan çıktılar. "Burası neresi?" "Scott'ın evi." Allison, eve doğru bakan Lydia'ya cevap verdi. "Madem Scott'ın evinde çalışacağız Scott nerede?" Stiles'ta artık sıkılmış görünürken kıza cevap verdi. "Bizimle burada buluşacak yani... umarım."

Lydia ona cevap vermezken eve girdiklerinde Stiles'ın kapıdaki bütün kilitleri kapattığını fark ederken kaşlarını kaldırarak çocuğa bakmaya başladı. "Uh, mahalle de çok fazla hırsızlık olmuş." Stiles bir sandalyeyi de kapının arkasına koyarken ekledi. "Ve cinayet."

Lydia çocuğa hiç inanmamış gibi bakmaya devam ederken Rosa eliyle yüzünü kapatıp gülüşünü gizlemişti. Sonunda Allison, Jackson'a kafasıyla işaret ederken Jackson Lydia'ya söyledi. "Lydia beni takip et. Konuşmamız lazım."

Lydia gözlerini devirerek Jackson'ı takip ederken kalan üçlü başka açık olan cam olup olmadığını kontrol etmek için kapının önünden ayrıldı.

Birkaç saat sonra sonunda hava kararırken Stiles oldukları odanın camından perdeyi hafifçe aralayarak dışarı baktı ve mırıldandı. "Oh- şuna baksanız iyi olabilir." Stiles hafifçe geri çekilirken iki kızın dışarı bakmasına izin vermişti. Derek ve sürüsü yan yana dizilmiş bir şekilde karşı sokaktan evi izliyordu. Kızıl gözlerini devirirken esmer kızın tekrar perdeyi kapatmasını izledi.

Allison elini karşısındaki çocuğa doğru uzatırken Stiles birkaç saniye kafası karışık bir şekilde ona bakmıştı. "Kendi telefonumdan arayamam. Telefonunu ver hadi." Stiles telefonunu cebinden çıkartarak ona uzatırken kız Scott'ın numarasını bulmuş ve kulağına yaklaştırmıştı.

"Hey Scott, benim. Buraya gelmen gerek, hemen." Scott ona kısa sürede orada olacağını söylerken esmer kız telefonu kapatmış ve tekrar çocuğa uzatmıştı. Birkaç dakika boyunca ikisi tekrar camdan bakmaya devam ederken Rosa, bir süre sonra Allison'ın kendi telefonunu çıkarttığını ve birisini aramak üzere olduğunu fark ederek yaslandığı yerden doğruldu ve konuştu. "Ne oldu? Kimi arıyorsun?"

"Babamı, sanırım yardıma ihtiyacımız olabilir." "Ally, ararsan Scott ve seni öğrenecek biliyorsun ayrıca buna gerek yok onlarla baş edebilirim." Allison ona emin olamayan bir ifadeyle baksa da yine de telefonunun ekranını kapatmıştı. "Emin misin? Biliyorsun onlar bizi korkutmak için değil Lydia'yı öldürmek için buradalar."

"Sorun değil tamam mu onlar bizi zorlarlarsa bende zorlayabilirim. Lydia incinmeyecek bundan emin olabilirsin." Allison kafasını sallarken birkaç dakika daha sessizce durmaya devam ettiler.

Stiles sonunda tekrar konuştu. "Bir fikrim var onlara karşılık vereceğimizi düşünmüyorlar sadece savunma yapacağımızı düşünüyorlar değil mi? Eğer onlardan birini vurursan belki geri çekilirler." "İşe yarayacağından emin değilim." Rosa umutsuzca onlara söylerken Allison, Stiles'a sordu. "Hangisini?" "Derek."

"O oku kesinlikle yakalayacaktır." Allison kızıl kıza kafasını salladı. "Haklı Scott yapabildiyse o kesinlikle yapacaktır." "O zaman diğer üçünden birini vur." Allison camdan bakarken kaşlarının çatışmasını engelleyemezken Rosa da yanına yaklaşmıştı. "İki demek istedin sanırım." Stiles kafası karışmış bir şekilde cevap verdi. "Hayır üç, bak-" Stiles camdan bakarken bir küfür mırıldanmıştı. Rosa da Allison'ın yanında cama eğilirken kaşlarını çatarak mırıldandı. "O çocuğu bir gün öldüreceğim nerede bu?"

Birkaç saniye sonra alt kattan bir ses gelirken üçü kısa bir bakışma yaşamıştı. Rosa hızla kapıya doğru adımlarken Stiles sordu. "Nereye?" "Onu ben halledeceğim siz diğerlerinin oradan ayrılmadığından emin olun. Eğer birisi daha ayrılırsa bana haber verin verin."

"Sana nasıl haber vermemizi bekliyorsun?" Stiles alayla sorarken Rosa omuz silkerek mırıldandı. "Çığlık falan atın." "Kesinlikle çığlık atmayacağım." "Bende." Rosa ikisine gözlerini devirirken odadan çıktı.

*****
bunu atıp bolum yazmaya gidecegim yine ama ikinci sezonu cok mu uzattım diye dusunuyorum bu bolumden haric taslakta bir 7 veya 8 bolumum var ama hala sezonu bitirmedim bile umarım gereksiz uzatmiyorumdur

herneyse okuduğunuz icin tesekkurler hepinizi cok seviyorum

my darling sky <3

seer | teen wolf [1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin