Bölüm 8

598 17 12
                                    


Bölüm Şarkısı
Son Feci Bisiklet - İ.K.O.

Kişiler tamamen gerçektir.

Yağmur yağmaya başlamıştı.
İrfan sürücü koltuğunda telefonla konuşuyordu. Elimde ki telefon titrediğinde gözlerim telefona kaydı.
Cansu tiktok videosu göndermişti.

"Yavrum aynı arabadayız video gönderiyorsun bana."
Cansu teledondan bakışlarını ayırıp bana bakmaya başladı.
"Attıklarımı izlemiyorsun o yüzden bir sorun yok bence ha?"
"Ya kızım 53 tane bombastic side eye videosu atmışsın yan göz görmekten yan görmeye başladım."
"Ha yani izleyip cevap vermiyorsun. Tamam bitti arkadaşlığımız."

Arabayı miyavlama sesi doldurduğunda gözlerimi Cansu'nun iki ayağının arasında duran kedi kabının içinde ki Minnoş'a indirdim.

Hesna "Bence bu kedinin çişi gelmiş hadi İrfan'ın üstüne koyalım işesin." dedi.
İrfan korkmuş bir ifadeyle Hesna'ya bakıyordu.
Bu yüz ifadesi gülmeme neden oldu.

"Lütfen kedim hakkında ki korkunç fikirlerinizi kedimin yanında söylemez misiniz? Psikolojisi bozuluyor."

"Psikolugu ben olurum üzülmesin." dedim.
"Ceyda ve Elif nerde hani neden gelmediler? özlememişler mi yoksa beni?"

"Ceyda Enes ile buluşmaya gitti. Derste bi sıkıntı varmış ve vize haftası sınavları için yani. Elifde uyuyordur heralde." bunu söyleyen Hesnaydı.

Sürücü koltuğunda ki İrfan arabayı sahilde durduduğunda ağzından onaylamaz bir ifade çıktı.
"He he yedim bende. O savcıda birşeyler var kıza akşam yemeğiymiş gibi bakıyor. Vallahi şu ikisi bir hafta hadi iki hafta olsun. Sevgili olduklarını açıklayacaklar."

"Ceyda'm yapmaz." dedi Cansu.
"Üzgünüm ama yaptı Cansu." dedi İrfan.

"Senin Yasemin'le işler noldu ya? Sanki pek olmamış gibi." dedim küçümseyici bir tavırla İrfan'a.

İrfan sırıttı. "Sence benim gibi birisiyle olmama gibi bir şansı var mı? Tabikide oldu."

"Ay tipik aslan burcu erkeği kendini beğenmiş varlık." Hesna gözlerini aslan gibi avı İrfan'a dikmiş ona bakıyordu.

"İnin aşağı kedinin de çişini yaptırın arabamda çiş kokusu istemiyorum mümkünse."

"Emrin olur paşam." dedi Cansu.

Arabadan inip sahilde ki cafeye doğru yürümeye başladığımız da Cansu ve Hesna bizden ayrılıp Minnoş'un çişini yaptırmaya gitmişlerdi.
Cafe'den içeri girdiğimiz de gözlerim karşımızda ki masada oturan iki kişiye kaydı.
Bu ikisini asla el ele görmeyi beklemiyordum.
Enes elini Ceyda'nın elinin üstüne koymuştu. Ceyda da gülümseyerek Enes'e bakıyordu.
İrfan boğazını temizlediginde ikisinin bakışları bize dondu ikisi de yakalanmanın verdiği utançla bize bakıyordu.
Gözlerimde ki kalplerle Ceyda'ya bakmaya başladım.
"Allahım biliyordum teyze olacağım sonunda birsürü enescik ve ceydacık." dedim.
Ceyda bana "seni öldürürüm" bakışları atıyordu.
Ama onu umursamadan cam kenarında ki masaya oturdum. İrfan da karşıma oturduğunda Cansu ve Hesna'yı beklemeye başladık.
Yanımda ki sandalye çekildikten sonra Ceyda yanıma oturdu.
Enes de İrfan'ın yanına oturmuştu.
Enes ile İrfan hemen bir konu bulup konuşmaya başlamışlardı. Cafe'nin kapısı açıldığında Cansu içeri doğru birkaç adım atmıştı ki Ceyda Cansu'yu gördükten sonra ayağı fırlayıp koşarak Cansu'ya sarıldı. İkisinin sarılmasını gülümseyerek izlemeye başladım.
Hesna soluma Cansu da Ceyda'nın diğer yanına oturmuştu. Elif de birkaç dakika önce aramıza katılmıştı.Herkes bir sohbet içindeydi Enes Ceyda'ya nasıl aşık olduğunu ve ilerde çok iyi bir avukat olacağından bahsediyordu.
Eminim ki gelecekte en iyilerinden bir tanesi olacaktı.
Camdan dışarı izlerken yağmurun şiddetini daha da hızlandırdığını fark ettim. Masadakilere sahilde dolaşacağımı söylediğimde başta itiraz edip ıslanacağımı söyleselerde onları dinlemeyip dışarı çıktım.

Sahilde yürümeye başladığımda yağmur biraz daha artmıştı.
Sahilin biraz daha ilerisinde birisi denizde yüzüyordu. Onun yanına doğru adımları hızlandırdım.
Sırtı bana dönük olan kızın kızıl saçlarını gördüğümde gülümsedim. Bu kızıl saçları nerde görsem tanırdım.
Melis'in saçlarıydı.
Birkaç saniye daha onu izlemeye devam ettiğimde Melis yüzünü bana dönüp benimle göz göze geldiğinde yüzünde ki şaşkınlıkla bana bakmaya başladı.
Onun şaşkınlığına daha da çok gülümsediğim de o da bana gülümsemeye başlamıştı.
Elini suyun içinden çıkarıp parmağıyla bana gel işareti yaptı.
Üstümdekileri umursamadan ayakkabımı ve çorabımı çıkarıp Melis'e doğru yüzmeye başladım.
Melis'in karşısında durduğumda aramızda ki birkaç adımlık mesafeyi kapatıp ellerini yüzümün iki yanına yerleştirdi.

"Geleceğini biliyordum Bal. Hoşgeldin kraliçe arına." dedi.

Gözlerim yağmurda ıslanan dudaklarına kaydığında dudaklarımı dudaklarına bastırıp gözlerimi kapattım. İkimizde geri çekildiğimizde
"Kraliçe arım, işçi arıların hepsinin neden seni bu kadar çok istediğini anladım. Çok güzelsin. İmkansız derecede güzel. Ve sadece benimsin."dedim.

"Sadece seninim Bal arım." dedi.

FINAAAAL

Okuduğunuz, verdiğiniz oylar ve yorumlar için hepinize çok teşekkür ederim.

Kraliçe Arım Cansu'ma
Bal gözlü Hesna'ma
Günlerdir Enesini bekleyen Ceyda'ma
Hesna'nın biriciği Elifi'me
Kumralını bekleyen İrfanı'ma

Ayrı ayrı teşekkür ederim. İyiki siz.


Sevgilerle Kalın!















BalHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin