13

212 35 8
                                    

Yalnızlık duygusu her gençte belli dönemlerde ortaya çıkan bir şeydi. Bazen çocukluk travmaları bazen de aile içi sevgi eksikliği nedeniyle bazı çocuklarda erken yaşta başlar ve ne zaman son bulanacağı o çocuğa bağlıydı. Harry James Potter,için hem çocukluk travmaları hem de aile içi sevgi eksikliği onu yalnızlığa itmiş olabilirdi.

Pekâlâ kabul edilmesi gereken bir şey daha vardı.

Harry James Potter,bu yanlızlığı sevmişti. Her kafasını çevirdiğinde ortaya çıkan birkaç kafa şimdi yoktu. Onunla sohbet edip onu derslerden uzaklaştıran çok sevgili Weasley arkadaşı da,onu Quidditch antremanları için zorlayan bir başka Weasley de yoktu.

Her gün güneş doğduğunda kendisini birkaç saatlik Quidditch antrenmanıyla meşgul ediyor,kahvaltısını birkaç kez Dumbledore'un yerinde bile etmişti, daha sonra kütüphaneye kapatıyordu kendisini. Hogwarst da öğrencilerin yokluğu sırasında ev cinleri yemek dışında günlük rutinlerine devam ediyordu. Profesörler birkaç saat kalıp birkaç belgeyi imzaladıktan sonra kuleyi terk ediyordu. Harry birkaçını yakalayıp üzerinde çalıştıkları hakkında destek alırken Profesörler etik olmayan bir biçimde onun hangi yolda olduğunu bildikleri için sevecen davranıyorlardı. Eh,buna itiraz edemezdi.

Harry,sadece meraktan olsa Çapulcu haritasındaki çoğu geçitten geçmiş ve fazladan birkaç geçit daha bulmuştu. Belki de Weasleylerin bulduğu ve açık bıraktıkları geçitlerdi ama bunu öğrenene kadar bu geçitler Harryin sayılırdı. Ve çoğu kez Snape'e yakalanmıştı,ama Profesör istediğini elde edemeyecekti. O haritanın sırrını bilmeyi hak etmiyordu çocuğa göre.

Derslerinde ise olabildiğince kendinde olmaya çalışıyordu,ama bu kolay sayılmazdı.Hemen hemen her hareketinde onu eleştirirken aynı zamanda onu eğitmeye çalışması ironikti. Her ne kadar haftanın üçüncü,derslerinin de altıncı saatlerinde olsalar da ikili arasındaki soğuk savaş devam ediyordu.

"Zihnini tamamen boşalt."
Harry iç geçirerek adama döndü.

"O denli bir boşluk için ölüm gerekir,Profesör."

"Fena fikir değil."
Harry onu ilk kez onaylayan Profesörüne gözlerini devirmemek için zorlandı. Remusun 'onun suyuna git' tavsiyesini uygulayamacağını fark etmesi geç olmadı.

"Gördüğünüz tek şey siyah bir boşluk çünkü oraya sizi ben yönlendiriyorum. Bu etkili bir yöntem..Ve güvenli."
Harry'é karşı burun kıvıran Profesör konuşmak için dudaklarını araladı.

"Pek tavsiye edemem. Kara bir boşluk duygularla aydınlığa erişebilir."

"Hangi aptal,birinin zihniné girmesini engelemek adına gönderdiği boşluktan onu bilerek çekip çıkarır ki?"
Üzerindeki ısrarcı kara bakışlar ile derin bir nefes aldı.

"Pekâlâ,ben yapmam...Sizi temin ederim,Lord zihnimdeyken ve ben bunun farkındayken duygularımı ön plana atmam. Bu bildiğimiz intihara teşebbüs olur."
Harry'é karşı başını onaylarcasına sallarken konuşmak için dudaklarını araladı

"Ama dediğim gibi onu her nereden biliyorsan pek güvenli olduğu sayılmaz. Sonuçta siyah koca bir boşluktayken bile insan gözü ona alışır ve farklı yorumlar. İşte farklı yorumladıkları doğru olduğu o zaman öldün demek,Potter."

Harry karşısındakine başını onaylarcasına sallarken söz aldı.

"Ölüme hevesli değilim."

"Bunu her yıl bize gösteriyorsun zaten."
Harry kaşlarını çatarken kanca burunlu uzun yağlı saçlara sahip olan gözlerini yeşilleré dikti.

"Dumbledore,benden senin hakkında bir rapor tutmamı istedi."
Harry bununla oturuşunu dikleştirirken Profesörüne bakındı.

"Senin hakkında kabul etmem gerekenlerden biri bu yıl biraz daha iyi olduğundur. Zihnefend'te beklediğim beceriksizliğin çok azını gördüm,sende. Tabii aynı beceriksizlik ve aptallık seni tamamen terk edebilecek mi işte orası muama. Kalıtsal olmalı."
Harry bir yandan öven diğer yandan acımadan söven Profesörüne karşı söz aldı.

"Aileme olan sevginiz göz yaşartır,efendim"
Yağlı saçlı adam duymazlıktan gelip elindeki parşömene bakınıp konuşmasına devam etti.

"Raporumu yarın teslim edeceğim. Bir haftada yıllık derslerini yarıladık,sana yazdırdığım egzersizleri yapman ve iki haftada bir  yarım saat görüşmemiz,kâfi."

"Bu benden memnun kaldınız mı demek oluyor?"

"Seni daha az görmek istiyorum,demek oluyor."
Harry bununla beraber sırıtırken başını onaylarcasına salladı.

"Yani raporda zihnini koruyabilecek güce sahip diyeceksiniz?"
Adamla uğraşmayı seviyordu.

"Hayır,hayata kalmak için gereken güce bile sahip olamayan biriyle beni oyalıyorsunuz diyeceğim."

"Lorduna mı? Dumbledore'a mı? İkisi de efendin gibi duruyor."
Bununla beraber karaladığı parşömenden başını kaldırıp suratını ekşitti.

"Benden farkın olduğunu sanmıyorum."
Dedi ve ekledi.
"Zihnin Kim-olduğunu-bilirsin-sen'e,hareketlerin ise Dumbledorea ait."

"Siz öyle sanın,bu oyun bozulalı epey oluyor."

"Ama Dumbledore'un sana bıraktığı birkaç şeyi epey kafana takıyorsun"

"Takmıyorum,öyle düşünmeni sağlıyorum"
Severus,Harryin zihninde ilk gördüklerinin sahte olduklarını anlarken suratı düştü. Gerçek anıda,Harry parşömenlerin üzerindeki başlığı okuduktan hemen sonra yakıyordu.

"Bunu sana öğretmedim."
Kaşları epey çatık bir şekilde çocuğa bakınırken duraksadı. Zihin korumadan başka birşey hakkında konuşmamışlardı bile. Çocuk,bildiğin sahte anılarla kafa karıştırıyordu.

"Bildiğim bir şeyi zaten öğretmezsin."

"Öyleyse ne istiyorsun?"

"Eski iksir Profesörünüz Slughorn,desem?"
Snape bununla beraber kaşlarını çatarken Harry oturduğu yere yayıldı.

"Neden arıyorsun onu?"

"Dumbledore'dan önce hortkuluklar hakkında epey bilgiye sahiptim. Neler olabileceği hakkında uzun bir listeyi zaten buraya gelmeden önce Black Malikanesinde Regulus Blackin odasında buldum."
Dedi ve ekledi.
"Aile yadigarı,evcil hayvanı,Hufflepuff yadigarı,Ravenclaw yadigarı ve Slytherin yadigarı..bir de kolye var galiba..sayısını öğrenmem gerek."

"Bunun Slughornla ne alakası var?"

"Çünkü sizin gibi Lordunuzun da öğretmeniydi. Hatta dolaylı yoldan bu aklı ona o verdi bile denebilir."
Snape bununla beraber çatık kaşlarıyla dururken söz aldı.

"Bunu nereden biliyorsun?"

"Tahmini zor olmadı. Tom Riddle'ın Hogwarst zamanları Slytherin evinin Profesörüyle çakışıyor."

"Dumbledore'un sana verdiği şeyı okudun değil mi?"
Yeşil gözlerini devirirken başını onaylarcasına salladı.

"Yakarken yazıları duydum. Birer ses gibi birkaç dakika zihnimde dolaştı. En azından Dumbledore onu okumadığımı sanıyor."
Severus,duyduklarıyla konuşmak için dudaklarını araladı.

"Bunu rahatlıkla söylebilirim ki,eski Potter sıkıcıydı."
Harry bununla beraber sırıtırken konuşmak için dudaklarını araladı.

"Bu seferki Potter oyunu kendi kurallarıyla kurucak,Profesör. Dumbledore kaleden düşüp vezir konumuna gelecek. Ve tabii siz de isterseniz Lord da kaleden vezir konumuna düşecek."

"O nasıl olacak?"

"Geriye yaslanın,Profesör. Epey uzun olacak."

E̶x̶c̶i̶t̶a̶t̶i̶o̶Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin