2.BÖLÜM☀"NEFRET EDİYORUM"☀

96 9 1
                                    

✘Multimedya Güneş

Daha fazla bu odada kalmamak için, adımlarımı kapıya yönlendirdim. Yanıma anı defterimi de alarak. Eve tekrardan göz atarken, bakmadığım bir oda var olduğunu anladım.

Hemen odaya girdim, kıyafetlerimizin bulunduğu odaydı. Dolabın kapağını açar açmaz, Baran ' ın kokusu ciğerlerime doldu. Artık gözyaşlarıma engel olamıyordum. Dolabı karıştırırken Baran'ın en sevdiğim
t-shitünü gördüm. Onu da elime alarak, salona yöneldim.

Birçok anımızın geçtiği , bu eve bakarken artık gitmem gerektiğini kendime tekrar ettim, gitmezsem yalnızlığımda boğulacak , Baran'ın yokluğu iyice içime işleyecekti. Çantamın içine defteri ve t-shirtü koyarak anahtarı aldığım yere bıraktım. Arabamın yanına gelip hızlıca çalıştırdım.

Evime gelince hızlıca üstümü değiştirdim. Aşağı inip kendime bir kahve hazırladım ve çantamı alıp koltuğa oturdum.

T-shirtü elime alıp kokladım. Uzun süre olmuştu bu kokuyu duyumsamayalı. Ama hala alışamadım yokluğuna, böyle kendimi umutlandırmaya devam edersem hiç çalışamayacağım galiba. Umutlarım ne kadar boşa çıkarsa çıksın elde ettiğim tek sonuç Baran'ı sevmekten hiç usanmayacağımdı.

Ölü olduğu halde 'keşke' diye kendi kendime mırıldandım. Keşke göz yaşlarımı akıtabileceğim bir mezarı olsaydı, en sevdiği çiçekleri ekebileceğim. Boğazımda olan yumruyu götürmek için sertçe yutkundum.

Bu sefer anı defterimi elime aldım. Kaldığım sayfadan okumaya devam ettim; Bu sefer Baran'la olan küsme olayımızı anlatıyordu.

•••
"Ya Baran gerçekten çok abartıyosun." dedim koluna girerek.

"Ben mi abartıyorum? Çocuk resmen dibine girmiş Güneş'im. Sinirlenince yaptığı gibi elini hızlıca saçlarından geçirdi.

"Çocuk sadece matematik notlarımı istedi bende hızlıca yazıyordum o arada sen geldin. " dedim kendimi savunurcasına.

Ama Baran'ın öfkesi yatışacağına giderek artıyordu.

"Ben not falan anlamam iyi kurtuldu elimden şerefsiz. "

"Ah evet koşup Yiğit'i çağırmasam çocuk tek parça halinde devam edemeyecekti yaşamına" bu sözlerim üzerine ikimizinde asık suratına gülümseme doğdu.

Sonra Baran aniden ciddileşerek "Bundan sonra hayatında iki erkek olacak; Yiğit ve ben, ben sevgilin Yiğitte yakın arkadaşın başka erkeği 3 metre yakınında görürsem bu seferki kadar şanslı olmayabilir."

"Hala küs müsün? " diye sordum. İyice koluna sokuldum.

"Evet küsüm" diye cevapladı sorumu .

Ben de gülümseyerek "1...,2...,3..." diye bağırdım ve 3. saniyenin sonunda Baran'ın güvenli kollarına kendimi bıraktım.

Satıldıktan sonra "ee...hala küs müsün? "
diye sordum, aslında cevabı biliyordum, biz birbirimize söz vermiştik ne olursa olsun en fazla 3 saniye küs kalırdık sonra hemen barışırdık.

"Sana küs kalabilir miyim Güneş'im? "

Bu soru üzerine gülümsedim ve banka doğru çekiştirdim. Banka oturunca vücuduna yaşlandım ve kafamı göğsüne yatırdım, ince kollarımı beline dolayıp güzel kokusunu içime çektim, O da benimle benim saçımla oynuyordu. O an aklıma gelen ilk soruyu sordum.

"Beni bırakır mısın Baran?" O da gülümseyerek kendini benden uzaklaştırdı ve bankta tamamen vücudunu çevirdi başladı konuşmaya elini kalbine götürdü.

"Sadece sen varken bu kadar hızlı atan kalbim, sadece senin mavi gözlerinde huzur bulan gözlerim, sadece senin kokunu arayan burnum, sadece senin sesini duymak isteyen kulağım olmasaydı seni bırakırdım. Ama sen farklısın Güneş'im , yanındayken huzuru yakaladığım, aşkı tattığım ilk ve son insansın ve öylede olacak. Sana karşı olan sevgim hiç bitmeyecek."

Bense onu yaşlı gözlerle izliyordum.
"Söz ver beni bırakmayacağına."

Gülümseyerek bana baktı baş parmağıyla akan göz yaşımı sildi. "Söz Güneş'im söz..." yeter ki sen ağlama hep gül... "

•••

Bense çökmüş vaziyette deftere bakıyordum, artık ağlamam kuvvetlenmiş, hıçkırıklarımı tutamıyordum.Dizlerinin üstüne çoktüm. Artık bacaklarım taşıyamıyordu yitik bedenimi.

Bağırmaya başladım. " Yalan söyledin, söz vermiştin hani, sözünü tutamadın bırakıp gittin beni. " Galiba eskisi gibi sinir krizi geçiriyorum. " Senden nefret ediyorum Baran. Üzerimdeki etkin büyük olduğu için, kollarında huzur bulduğum için, kokunun bağımlısı olduğum için, gözlerinin içine bakınca göğüs kafesimi terketmek isteyen kalbim için, sana olan aşkım bu kadar büyük olduğu için, beni kendine bağlayıp gittiğin için, seni asla göremeyeceğimi bildiğim halde kendi kendimi umutlandırdığım için, güldüğünde çıkan gamzeni görmediğim için, 'Sen Olmadan' hayatıma devam edebileceğini sandığım için, sana sarılamadığım için Baran, bu yüzden senden nefret ediyorum... " içimdeki zehri akıtınca sakinleştim , artık hıçkırıyor sessizce ağlıyordum.

Fısıltı halinde kendi kendime mırıldandım. "Senden bu kadar nefret etmem için neden varken, sana olan aşkım ve bağlılığım gün geçtikçe arttığı için kendimden de nefret ediyorum..."

Artık ağlamıyor sadece ağzından kaçan hıçkırıkların yarattığı seslerle bir noktaya bakıyordum. Yavaşça yerimden doğru olarak odama gittim, soğuk yatağıma girdim.

Ne de olsa yarın büyük gündü. Artık sadece saatler kaldı, içimdeki intikam ateşinin sönmesine.

✘✘✘

Bölüm biraz geç geldiği için özür dileriz bu hatamızı telafi etmek için 2 bölüm birden yayınlıyoruz. Okunma sayısına göre vote biraz az okuyan kişiler vote verirse devam etmemiz daha kolay olur. Destekleriniz için çok teşekkür ederiz :**

SEN OLMADANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin