Veliaht Prens'in Daveti

6 2 0
                                    


Son 21 gün

Üzerimdeki yorganı çektim ve yatakta oturur hale geldim.

"Prensesim çok vaktiniz yok. Veliaht Prens az önce sizi çay bahçesine kahvaltıya davet etti. Çabucak hazırlanmalısınız." dedi hizmetçi kadın.

Böyle diyince gözlerim kocaman açıldı. Veliaht Prens Zack'ın neden çağırdığı apaçık ortadaydı.

"Ş-şey aslında ben kendimi çok kötü hissediyorum..." dedim sesimi hafif titreterek.

"İyi misiniz?" dedi kadın.

"Kendimi iyi hissetmiyorum. Bu arada adın neydi?"

"Isabella Efendim"

"Isabella bana bitki çayı getir."

"Ama Efendim Prens sizi bekliyor."

"Bu halde gidemem. Ama yine de giyinmem için Dük'ün benim için görevlendirdiği diğer kadını çağırır mısın?"

"Tabi Prenses Stella." dedi kadın ve odadan çıktı.

Artık muhteşem oyunculuğumu harekete geçirmeliydim. Yatağa geri yattım ve yorganı üstüme çektim. Çok geçmeden diğer kadın odaya girdi.

Yine aynı sürüklenebilen tahta askıyı yatağımın önüne getirdi ve dolabı açtı.

"Nasıl giyinmek istiyorsunuz Prenses Stella Rossale? Gündelik mi, daha süslü mü, sade şık mı?"

Rossale 'Tombstone' soy isminin Ross's Royale den gelme üstün bir ünvandı. Fakat yine de Missa's Royale den olan Stella Rosa'ya Rossale denseydi pek iyi şeyler olmazdı. Bir zamanlar Prenses Stella'nın Ross's royale Veliaht prensiyle alakalı dedikoduları olmuştu.

Stella gibi davranmalıydım. Onun vereceği tepkileri de vermeliydim ki şüphe çekmeyeyim.

Göz devirdim.

"Sade ve güzel giyinmek istiyorum. Daha zarif olsun ve çok ayrıntısı olmayan bir elbise istiyorum. Bu arada takı da takmayacağım. Kendimi kötü hissediyorum." dedim.

Dolaptan birkaç elbise çıkarttı ve askıya koydu. Yorganın içinden ayrılmadan elbiselere baktım. Normalden farklı bir elbise gözüme çarptı. Bu elbisenin eteği bileğe gelecek kadar uzun değildi. Dizin biraz daha aşağısında bitiyordu ve geri kalanı beyaz bir tülle bileğe geliyordu. Normalden farklı olan bu elbiseyi giymek istemiştim.

Sade, zarif, bebe mavisi elbiseyi göstererek onu istedim. Yataktan sanki güçlükle kalkıyormuş gibi davrandım ve kadının yardımıyla elbiseyi giydim. Aynı şekilde kollarında da uzun tüller vardı. Neredeyse ye

re kadar değen beyaz tüller dirsek kısmından başlayıp devam ediyordu.

Tekrardan yatağa oturdum ve kadının saçımı taramasını öndeki aynadan izledim. Bir süre sonra kapı çaldı.

"Kim o?"

"Benim Prenses Stella. Bitki çayı getirdim size."

"Gir Isabella" dedim.

Isabella çeşit çeşit meyve, bitki çayı ve kahvaltılık birşeyler getirmişti. Önüme koydu tepsiyi ve biraz kenarı çekildi.

Önümdeki meyvelerden birini alıp yerken tekrar kapı çaldı.

"Kim o?" dedim yine sesimi bozmadan.

"Prenses Stella içeri gelebilir miyim?" dedi Prens Zack.

"Müsait değilim. Karşınıza böyle hasta çıkamam." dedim resmiliğimi bozmadan.

Mavi Ay Prensesi 🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin