Two Universe //Taekook

-27-

Bölümü kontrol edemedim umarım çok hata yoktur.

Yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar...

***********

Yıl 1777

Jungkook, Taehyung onu odadan attıktan sonra nereye gideceğini bilememişti. Misafir odaları doluydu savaş yüzünden buraya gelen tanıdıkları omegalar nedeniyle. Salona inebildi yalnızca, az önce herkesin üstlerine geldiği yere...

Salona giriş yapar yapmaz, Jin ve Namjoon'un yanına oturmak için o tarafa ilerlemişti. Zaten çok kalabalık değildi burası. Tanımadığı iki omega, Taehyung'un halası olduğunu bildiği kadın, Bay ve Bayan Kim vardı.

"Kızgınlığa neden girmedin sen? Büyük bir sıkıntı var sende bence."

Halanın konuşmasıyla Jungkook omuzlarını bilmiyorum dercesine silkti ve Areum'u kucağına alıp oturdu.

"Yazık sana... Senin bir çocuğun olmuyordu değil mi?"

Tanımadığı omegalardan birisi konuştuğunda Namjoon boğazını temizlemişti.

"Hayır... Ben Jungkook'un doktoruyum. Bebeğinin olmaması için herhangi bir engeli yok. Saçma şeyler söylemeyin lütfen."

Namjoon bu tip insanların nasıl olduğunu çok iyi biliyordu. Kim bilir çocuğu olmuyor diye bu sefer yemeğine ne katarlardı.

Jungkook minnetle Namjoon'a gülümsemiş ve kafasını sallamıştı.

"Evet... Yalnızca doğru zaman değil bir bebek için."

"Oğlum doğru zaman şimdi değil de ne zaman olacak? Savaşa giriyoruz. Eğer bir bebeğin olmazsa Taehyung ölür."

Jungkook yutkundu ve zorlukla tebessüm etti. Taehyung'la kavga sebebi de buydu ya zaten. Bu nedenle şu an bu lanet ortamda bulunuyordu. Eşi onu odadan atmıştı.

"Bebek konusunda Taehyung'la beraber karar vereceğiz."

"Sırf siz bebek istemiyorsunuz diye bizim çocuklarımız savaşa girecek."

Tanımadığı omegalardan diğeri ona çıkıştığında Areum Jungkook'un iki yanağını kavramış ve yüzünü kendine çevirmişti.

"Gguk... Bebek?"

Areum, üzerinde yattığı Jungkook'un göbeğini işaret ettiğinde Jungkook gülümsedi ve onun saçlarını okşadı.

"Eğer karnımda bir bebek olursa sever misin onu Areum?"

Areum gülümsedi ve kafasını salladı. Sonra Jungkook'un yanaklarına öpücükler bıraktı.

"Gguk... Gıdı gıdı gıdı!" Jungkook'un düşmüş suratını gören küçük çocuk Jungkook'un boynunu gıdıklamaya başlarken Jungkook'un ifadesiz kalması mümkün değildi.

"Areum... Seni ısıracağım gel buraya!"

Jungkook onu yalancıktan ısırırken Areum kıkırdıyor Jungkook'a sıkıca sarılıyordu. Onun sayesinde diğerlerinin sorduğu sorulardan da kurtulmuştu Jungkook. Zaten saatler ilerledikçe herkes yavaş yavaş odalarına çekilmiş, Areum'un onun kucağında Jin ise Namjoon'un omzunda uyuya kalmıştı.

"Jungkook... Areum'u bizim odaya kadar taşıyabilir misin?"

Namjoon, Jin'i kucağına alırken Jungkook da Areum'u almış; küçük kızın alnına güzel bir öpücük bırakmıştı.

İkisini odaya yerleştirip yataklarına yatırmışlar, üstlerini örtmüşlerdi. Jungkook odadan ayrılmaya kalktığında Namjoon onu kolundan tuttu.