ÖLÜLER VE YAŞANTI

~Bölüm-10~

Yeniden hellüü bebeklerim<33
Evet yine bir yorgan altından bölüm. Sonuçta donuyoruz ha 🧚

Bu bölümden sonraki bölümlerde Cezzam ağzından yazmaya başlarken "🦄" bu emojiyi kullanacağım. Ayca'ya geçerken de 🐥 bunu. Ona göre kafanız karışmasın bebeklerim.

Başlama saatinizi yazın please👉
İyi okumalarrr

*Önceki bölümden alıntı*

"Hepsi benim yüzümdendi galiba..."

"N-Ne!? Ne demek oluyor bu? Derdin ne senin?"

"Duydun işte..." Dedikten sonra gözden kaybolmuştu.

Ne demek istemisti bu. Kafam artık algılıyamıyordu. Psikolog geldi. Benimle yine uğraşmak istemişti. Cezzam geliyor 'benim yüzümden deyip' gidiyor. Aman ne normal şeyler yaşıyorum ben ya(!)

Kafamda sorular bitmek bilmezken Cezzam gelip bir tane daha eklemişti. Ama bu sorunun diğerlerinden tek farkı, Cezzam'ın suçunun olmasıydı...

Gerçi bunu ben demiyorum Cezzam diyordu.

Odada oturmuş laptobumu çıkarmış Netflix, Instagram dolaşıyordum. Yani yapacak pek bir şey kalmamıştı artık. Cezzam neden sucluydu onu da düşünecektim fakat artık baş ağrısı ve düşünmekten bir hâl olmuştum. Onun için bugünlük kafamı dinleme günü ilan etmiştim kendimce. Pek kurtulup kafa dinledim diyemem çünkü o notlar... Hâlâ geliyordu.

"Cezzam'ı seç"
"Tolga'yı seçmek büyük hata olur"
"Eğer hata yaparsan sonuçlarına katlanırsın"

( . . . )

Tolga'yı secsem ne olurdu ki en fazla?
Her şeyi geçtim. Bu notları kim gönderiyordu?

Bunu öğrenmenin tek yolu var. Yazı yazdırmak. Notları gönderen kişi her kim ise illaki aynı şekil yazacaktır. Aklımda üç şüpheli var bir öncesinde de söylediğim gibi;
Ya Tolga
Ya psikolog
Ya da Cezzam

İyi de Tolga yapmaz yani neden birisi kendisini sectirmek yerine diğerini sectirsin ki? Saçma.

Psikolog belki yapmış olabilir. Ama şuan da aklıma tek ve en mantıklı gelen fikir...

Cezzam...

Kendisini seçmemi istemesi, herşeyi geçtim bu notlar geldikten sonra birimizi seç demesi... Her şey çok garip. Cezzam şuan yanımda değildi fakat her an gelebilir diye elime bir kağıt bir de kalem almış bekliyordum. Eğer gelirse yazı yazdıracaktım. Sonuçta onun yazıp yazmadığını anlamanın tek yolu buydu.

Evet işte o an geldi. Cezzam gelmişti. Ama hiç mutlu gibi gözükmüyordu. Soracaktım fakat elimdeki kağıt kalemi görünce sonra sorarım diye düşünüp vazgeçtim.

Ona seslenmeye başlasam da sanki o başka bir yere odaklanmış gibi duruyordu.

"Cezzammm kime diyorum!?"

"Ha!? Noldu?" yorgun ve sorgulu bir ses tonuydu sesi.

"Ne bu hâlin böyle?"

"Ne varmış halimde turp gibiyim."

"Evet ya belli gözündeki dalıp gitmelerden-elimi tırnak yapar gibi yapıp- turp gibisin aynen"

"Öyleyim işte napcan sen beni?"

"Hiic herkese mektup yazdırıyorum sana da yazdırmak istedim kötü mü etmişim?"

Güzel bahane bulmuştum. Ama o an nasıl bunu düşündüm hiç bir fikrim yoktu.