deya'nın maceraları 2 | deya in hogwarts

#1 deya hogwarts'a başlıyor!!!!

Deya Amerika'dan ayrıldıktan sonra Jölegöl'e dönmüş, can sıkıntısı ve depresyon sebebi ile comfort serisi Harry Potter'a başlamıştı. Fakat farklı bir bakış açısıyla tekrar okuduğunda fark etmişti ki Harry yaşamaması gereken çok fazla travma yaşamıştı, çok fazla. Zavallı Harry rezil Dursley'ler tarafından büyütülmesi yetmiyormuş gibi 11 yaşından itibaren nelerle nelerle yüzleşmişti! Deya 18 yaşındaydı, ve başından bir Alacakaranlık "Efsanesi" geçmiş olmasına rağmen bütün bunları kendi yaşasa muhtemelen kaldıramazdı...

Ve fark etti ki, yeni bir görevi vardı. Harry'i travmalardan koruyacaktı. Başta en başa gidip Voldi'yi durdurmayı düşündü ama sadece ana hikayeye girebildiğini keşfetmişti; kitaba ayrı bir karakter olarak giriyor, hikaye de felsefe taşından başlayarak sırayla ilerliyordu. Bu yüzden soluğu King's Cross'ta almış, Harry ile Hogwarts'a başlıyordu.

Deya sonunda platform dokuz üç çeyrek'e ulaştığında rahatladı. Dokuz üç çeyreğin ne olduğunu algılayamamış, sadece iki platform arasına girmesi gerektiğini biliyordu ve koskoca King's Cross'taki bütün duvarlara kafa attı gibi bir şey olmuştu. Bu yüzden insanlar ona deliymiş gibi bakıyor, iz şey audo höğ mağyynddd? falan diyorlardı kendi aralarında. Deya Amerika'yı sevmediği gibi İngiltere'yi de şimdiden sevmemişti.

Deya evren değiştirdiği için bazı şeyler de o evrenle uyum sağlayabilmesi için değişiyordu... Mesela yaşı!!! Şu anda 11 yaşında, olduğundan bile daha kısa, epey de zayıf (18 yaşındaki hali zayıf sayılmazdı) mikroskopla zor görebileceğiniz bir haldeydi. Ve genel bir şeyler bilmesine rağmen, seri ile ilgili birçok şeyi unutmuştu.

Deya hemen etrafına bakınmaya başladı. Planın ilk aşaması altın üçlüye katılmaktı. Bu yüzden Harry ve Ron'un kompartımanına binmeliydi. O ikisini arıyordu bunun için. Ama göremeyince sandığıyla birlikte trene bindi. Nasılsa trenin içinde bulurdu.

Sonunda tren hareket etti ve Deya koca trende onların kompartımanını ararken bir sürü acayip şeyle karşılaştı. Varlıkları kaos hissettiren, My Little Pony'deki Discord'la benzer vibe veren kırmızı kafa ikizler, asilzade gibi yanında iki uşağıyla dolaşan inek yalamış sarı saçlı bir çocuk, kurbağasını arayan bir başka çocuk falan gördü. Bir de aşırı kabarık saçlı ve saçlarıyla Deya'ya 13 yaşındaki kız kardeşi Şevşiv'i, bilmiş tavırlarıyla da 8 yaşındaki diğer kız kardeşi Lili'yi hatırlatan bir kız. Deya birden acaba ilk Hermione ile mi kanka olsam diye düşündü ama eh... Harry'ler daha kolaydı. Ron'a bir çikolatalı kurbağa ısmarladığı saniyede artık altın üçlüdeydi!

Ve sonunda onları buldu!! Kompartımanın kapısını açtı ve utanıyormuş gibi bir sesle "Şeyy... Oturabilir miyim??" dedi. Ama utandığı falan yoktu tabii ki ahahahahh.

"Tabii otur." dedi Harry ona. O da hemen kuruluverdi.