"Jungkook heyy!" Yüzümün önünde elini sallayınca sabitlediğim gözlerimi kırpıp önüme döndüm. "İçeri girelim mi?" Dedim çaresizce.
Elimi tutup koluna soktu ve gerisin geriye yürümeye başladık. "İyisin değil mi?" Sorusuna cevap olarak başımı salladım.
Kırmızı ve mor ışıklarla aydınlatılmış salona girince yüzümde sinsi bir gülüş oluştu. Seni mahvedicem Kim Taehyung. Beni daha tanımıyorsun.
"Jungkook ben misafirlere hoşgeldiniz diyeceğim gelmek ister misin?" Başımı hevesle salladım ve peşinden girişe geri döndüm.
Kimseyi tanımıyordum ancak onlar beni gayet iyi tanıyordu. 'Paranın gücü olsa gerek' diye içimden geçirdim. Bir sürü insanı karşıladıktan sonra içeri giren iki beden sinirden kahkaha atmama neden oldu.
"Siktir ama ya!" Bir hışımla Hoseok'un elini tuttum ve Taehyung'a baktım. Ona sadece partnerim olarak gidiyorum demiştim ancak şu saatten sonra işleri ileri boyuta taşımak zorunda kaldım.
Taehyung'un bakışları başta beni ardından ellerimizi bulunca kocaman gülümsedi. "Hayırlı olsun baylar" dedi sıktığı dişleri arasından. "Sizinde hayırlı olsun Taehyung bey." dedim alay edercesine. Yanındaki kızın konuşmasına izin vermeden öylece çekip gittiler.
"Hey bu adam neden bu kadar sinirlendi ki?"
"Biz çıkıyorduk hyung ondandır." Bunu dememle elimi hızla bıraktı ve aramıza mesafe koydu. Konuşacağım sırada avcunu ağzıma kapatıp susmamı işaret etti.
"Ne diyorsun sen Jungkook? Bu adam seni bu şirkete sokmak için uğraşıyordu. Ona inandın mı yani?"
Bileğinden yakaladığım gibi elini çekip sinirle konuşmaya başladım.
"Biliyorum hyung merak etme. Ama onun bana şimdiki hisleri yalan değil. Birbirimizi gerçekten seviyoruz."
"Hah! Ne kadar seviyorsunuz öyle ikinizde başkaları ile partiye geliyorsunuz!"
"Tadımız kaçmasın ne istersen yaparım sonra söz veriyorum. Önce şunu çıldırtmam lazım."
"Dediğin gibi olsun ama dayak yersem sende benden yersin ona göre."
*
Gecenin sonuna doğru herkes yavaştan tüyerken salon boşalıyordu. Şuan en fazla 20 kişi vardı yada yoktu. Kalanlar ise kör kütük sarhoştu. Ayık kişilere bakınca ben, Hoseok, Taehyung ve yanındaki sürtükten başka kimsenin aklı başında değildi.
"Jungkook bırakayım mı seni?" Hoseok'a dönüp kaş göz işareti yapınca kıkırdayıp ayağı kalktı. "Benimle dans eder misiniz efendim?"
Uzattığı elini tutup ayağı kalktım. Beraber pistin önüne geldik ve romantik bir dans etmek için hazırlandık. Bir elini yukardan tutup bir elimi omzuna koydum. Çenemi de omzuna koyunca elini belime koyup kendine çekti.
Usulca dans ederken gözlerim Taehyung'un gözlerine takıldı. Geçen gün bana arkadaşça sarılan birinin başına silah dayayan biri şuan Hoseok'un bu davranışlarına nasıl katlanıyor merak ediyordum.
Aklımdakini çekinerek Hoseok'un kulaklarına fısıldamak için kafamı sola çevirdim. "Geçen gün bana sarılan hyungumu öldüresiye dövdü biliyor musun? Sonrada kafasına sıkıp öldürdü."
Sonunu farklı söylediğim için başını hızla çevirip burun buruna gelmemizi sağladı.
"Şaka..."
"Yoo çok ciddiyim." Benden hızla ayrıldı ve yerine oturdu. Bende peşinden gideceğim sırada arkadan belime dolanan bir çift kolla korkarak titredim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Producer ✔️ | T.K
RandomKim Taehyung Jeon Jungkook'u elde etmeye çalışıyordu. Texting + düz yazı Seme Tae Uke Kook İlk yayın tarihi 22/ 05/2023