Ne diyon Lan sen?

NDLS -33- Evcilik

Herkese iyi okumalar...

_____

'İyi arkadaş bulmak zordur. Lakin düşman bulmak kolaydır.'

~Selfmade~

_____

"Bende seni... Bende seni seviyorum canım." diyip benden ayrılıp anlımdan öptü.

Elimden tutarak yatağa doğru gidip yaslandık. Yekta'ya döndüğümde tavanı izliyordu ve kara kara düşünüyordu.

Bu olaydan o Düşünceleri çıkartmak için her şeyi yapabilirim resmen çünkü onun sadece gülmesini istiyorum!

Birlikte vakit geçirdiğimizde onun gözlerin de ki o pırıltıyı görmeye muhtaç kaldım.

Sadece gülmesini istiyorum. Ne olursa olsun Gülsün. Değer olmayan kişiler için kara kara düşünmesin..

Seslice nefesini bıraktığında onu derhal bu sıkıntılı ortamından kurtarmak istedim. O hep beni kurtarıyordu ve şimdi de ben onu kurtarmak istiyorum..

Ona daha da yaklaştım ve bi elimi saclarına koydum ve öbürünü de yanağına. Bunu farkettiğinde tebessüm etmeye başladı ve bi elini koluma koydu.

"Ha şöyle... Gülmeni istiyorum Yekta. Zor muydu." dedim gülerek.

"Sen beni bırak ve kendinle ilgilen. Asıl sana ne olursa olsun Gül tamam mı?" dedi tebessüm ederek ve ciddi bi şekilde.

"Seninle olduğumda hep gülüyorum zaten nişanlım." diyerek yanağına bi buse kondurdum ve Gözlerine bakmamaya başladım.

"Vay... nişanlım ha? Bunu demek bu kadar zor muydu Elif??"

"Hoooff hemdi fazlasıyla.. Neden biliyor musun? Çünkü seni değilde Lionel'i seçebilirdim." dedim şaka amaçımla.

"Messi kadar kafana taş düşsün emi! Ya da dur ya Kaya düşsün Kaya!" diyerek çenesini kastı.

"Adam evli kızım evli! Cocuğu bile var ne istiyorsun hala ondan?!" Aboooo bu delirmeye başladı...

"Ya Yekta! Adam'ı görmüyor musun yhaa?! Anlatılmaz bi adam o hem senden daha güzel. Harbi ben niye Barcelona da yaşamadım?? Kazık kadar olmuşum hem..."

"Ha yani ben çirkin miyim? Neyimi beğenmiyon???" Adam buna takıldı yaa..

"Yekta sen çok çirkinsin..." Acaba bu şaka nereye kadar gidecek..

"Ya bu arada sizde baklava var mı? Canım çekti yaa.." diyip karnımı elledim.

Aniden yerinde doğruldu ve tişörtünü çıkarttı deli..!

"Al ye baklavalardan!" Gülmemek için kendimi resmen zor tuttum ya!

"Ya bunlar baklava degil ya... Sen asıl Mert'in kini gör.." diyip biraz daha kışkırtmak istedim.

"Ben seninle konuşmuyorum!" diyip bana arkasını döndü. Çüş yani! Yuh! Trip atıyor ya!

"Oh kebap! Oh ne âlâ! İyi tamam trip at karı gibi! Niye ben konuşuyorum simdi yaa?! Trip'ini âlâsını ben sana atarım!" diyip arkamı döndüm ve bekledim.

Yatakta doğrulduğunu farkettim. Birkaç saniye sonra zıpladı aygır gibi! Ben yerimde onun sayesinde zıplıyordum ve amacı ne anlamadım ki!

"Yekta dur! Uykum var!" diyip geçiştirdim ama uykum da yok o ayrı bi şey. Hep olurdu da şimdi olmadı yaa!

"Kalk! Kalk!" diyip devam zıpladı. Kafamın altında ki yastığı alıp kalktım ve kafasına vurdum.

Sendelenmeye başladı ve kendi yastığını alıp yüzüme sabitleyip vurdu. "Ne vuruyon?!" diye cırladım. "Asıl sen ne vuruyon?!"