Sabah güne lanet alarm sesiyle uyandım bugün okulun ilk günüydü yataktan kalktım ve banyoya girdim okul üniformalarımı giydim üniformamın rengi pembeydi ah cidden mi pembeyi hiç sevmezdim çoccuksu bir renk bence ben siyahın kadınıyım çorabımın içine bıçaklarımı yerleştirdim bıçaklarımı bebeğim diye severim ah her neyse çok konuştum şimdi biraz makyaj... övünmek gibi olmasın çok güzelim mavi gözlü sarı saçlı olup da çirkin olan mı var allasen her neyse makyaja gerk yok zaten güzelim vişneli lip balmı sürdüm azıcık rimel sürüp okul için evden çıktım
okula girdim yeni olduğum için erkekler hayranlıkla kızlarsa kıskançlıkla beni seyrediyordu eh güzelim napıcaksınız sınıfıma geçtim 12/Ğ di ilk boş gördüğüm sıraya oturdum önümdeki kız dedi lki
-hey! kalk ordan orası dolu
şöyle bi baktım sıraya valla bomboş acaba kızın gözlerinde bi problem mi var
-görüyorum ki BOŞ . bunun dememin üzerine bütün sınıf oooladı açıkcası bi tık utndım .
öğretmen geldi kendimi tanıttım ve sınıf kapısı açıldı içeri 2 metre boylarında dalyan gibi kara kaşlı kara gözlü bi çocuk girdi anlamıştım aslında o kara gözlerin ebemi belleyeceğini
bu tarafa dogru yaklastıkca etrafıma bakındım boş sıra var mı diye ama buraya doğru geliyodu. tepemde dikildiğinde daha yakından inceledim simsiyah giyinmisti kavisli bi cenesi ve belirgin yüz hatları vardı incelemeye dalmısken erkeksi sesini işittim
-incelemen bittiyse kalk ordan orası benim yerim
utanıp başımı önüme egdim ve kısık sesle konustum
- baska oturacagım yer yoktu
elini saclarına daldırdı ve kaslarını catarak yanıma oturdu telefonunu cıkarıp ilgilenirken sokla ona bakıyordum dersteydik ve kimse hic bi sey demiyordu aniden kafasını kaldırınca göz göze geldik ve hemen kafamı başka yöne çevirdim hiç bir şey demedi.
zilin sesini duydugum an kafamı cevirdim ve coktan kalkıp gittiğini gördüm bende paramı aldım ve kantine inip bir bardak kahvemi aldım onume dalmıs yuruyorken birine carptım ve tüm kahve üstüne döküldü
- cok özür dilerim cok özür dilerim diye mırıldanırken kafamı kaldırdığımda kara gözler ve çatık kaşlarla karşılaştım sertçe kolumu tutup beni kendine doğru cekti kolumu o kadar cok sıkıyordu ki moraracağını hissediyordum kolumdan tutup beni sürüklemeye başladığında bağırdım ama kimse bi sey yapmadı herkes ondan korkuyodu
beni sürükleyerek bi arabanın yanına götürdü ve fırlatırcasına icine attı gözyaşlarım yanaklarımdan süzülürken döndü ve şöyle dedi
-bu gömleğin ne kadar olduğunu biliyo musun sen
korkuyla gözlerine baktım evet oyunculuk yeteneğim pekala iyiydi ondan korktuğuma inanmıştı ulan ben şimdi senin oğlunu bebeklerimle(bıçaklarımla) bir güzel bellerdimde dua et bu okula sadece kız kardeşimin katilini bulmak için gelmiştim başıma bela alamazdım bu yüzden ondan korkuyor gibi görünmeliydim
-senin ailen bir araya gelse bu gömleği alamaz bu yüzden seni eve götürücem ve bu gömleği sana yıkatıcam
Gözlerim şokla açıldı ne diyodu bu manyak ! eve götürmek ne demek ! ailem hakkında nasıl böyle konuşurdu ehh benim de bi sabrım vardı bir anda bastım kahkahayı gözlerimden yaş gelene kadar güldüm bana şokla bakıyordu bir anda fileli çorabımın içinden bebeğimi çıkarttım ve onun kasığına dayadım ona gülerek bakarken o da gülerek bana bakıyordu ve bi anda bel boşlığumdaki soğuk metali hissettim...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
ADA AKSOY
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.