Annemin bağrışları kulağımı inletti
'Bende de sabır denen bir şey var'
Babam kapıyı sertçe vurup dışarı çıktı. Camın kenarında babamı izlemeye uğraş veriyordum. İlk sigarasını yaktı, sadece bir duman çekip, fırlattı. Üzgün ve sinir duygusu birleşmişti.Her kavga edişlerinde kalbimin saliselik hızlandığını hissedebiliyordum, kendimi sakinleştirmek için içimi derince çekiyordum.
...
-Babam bir fabrikada müdür annem ise aşcıydı. Babamı Pazar günleri görürdüm sadece tabii buna görmek diyorsanız... Sadece birkaç saatlik. Aslında anneminde izin günü Pazar günü idi. Pazar günlerini kavga ederek geçirmekte üstlerine yoktur. Bugün de günlerden beklenen Pazardı. Odamdandan annemin ağlama seslerini duyuyordum. Daha iyi duyabilmek için kapıya kulağımı dayadım. Sanki ağzını eliyle tutmuş gibi sesleri işetebiliyordum. Çıkıp 'Anne lütfen üzülme' demek istedim ama yapamadım... Yapabildiğim tek şey kapıya sırtımı yaslayıp, dirseklerimi dizeme koyup kulaklarımı kapatıp, ağlamak oldu... Tanrı'ya her gün ki gibi 'lütfen artık son bulsun, neden ben?' deyip isyan etmek oldu.Ben mazoşist, feminist, biseksüel ve asosyal biriyim. Ailem çalıştığı için Pazar günü hariç bütün günler evde tek olurum. Okuldan gelir gelmez hemen odama geçer yalnızlığım ile baş başa kalırdım... Fazla arkadaş çevrem yoktur. Bazı samimiyetsiz erkekleri tanıştığım için nefret ettim belki de babam vesile olmuştur, bilmiyorum.
Bunları size yazarken kapı zilinin çaldığını duydum odamdan, annem benim üşengeçliğimi bildiği için hemen kendi açardı ama bu sefer öyle olmamıştı. 1-2 dakika sonra kimse açmayınca ben harakete geçtim. Odamdan çıkıp kapıyı açmaya giderken anneminde odasında uyuduğunu gördüm. 'Kim o' sorusunu sormadan direk odama geçtim. Seslerden anlaşıldığı kadar gelen babamdı...