Lisa'nın evindeydik. stüdyoda yerde yatmaya devam ederken karnımın guruldamasıyla lalisa birlikte yemek yemeyi teklif etmiş ve beni evine getirmişti.
Daha önce dışarıdan gördüğüm lüks binanın içerisi de dışarısı gibi bir hayli lükstü. Evin içerisi sade mobilyalarla döşenmiş, duvarlar beyaz renkle boyanmıştı. Kısa bir süre oturma odasına göz gezdirdikten sonra lalisa mutfağa geçmiş bana güzel bir yemek yapacağını söylemişti. Şimdi ise lalisa'nın oturma odasına oldukça rahat olan bej rengi koltuğunda oturup gülümsüyordum. Bir kaç saat önce lalisa ile öpüşmüştüm ve bu beni yeterince heyecanlandırmamış gibi şimdi ise lalisa'nın evinde oturmuş bana yemek hazırlamasını bekliyordum. Mutluydum ve olanları bizimkilere anlatmak için sabırsızlanıyordum.
Tek başıma oturmaktan sıkıldığım için lalisa'nın yanına gitmek için koltuktan kalktım. Lalisa'yı rahatsız etmemek için sessizce mutfağa girip kapı eşiğine yaslandım. Beline bağlı mutfak önlüğü ile elinde duran tavayı profesyonelce çevirmesini izlerken bile nasıl ondan bu kadar çok etkilenebildiğime şaşırıyordum. Lalisa belindeki önlüğü çıkarıp arkasını döndüğünde, beni görünce bir kaç saniye duraksamış ardından gülümseyip yanına gelmemi işaret etmişti.
"ne zamandır oradasın?" yanına gittiğimde kalçasını mutfak tezgahına yaslamış beni kendine doğru çekmişti.
"yeni geldim sayılır." ellerini belime sarıp başını omuzuma yasladı. "şu an seninle birlikte olduğum için ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin chaeyoung." gülümseyip ellerimi saçlarına çıkarıp yavaşça okşadım.
"bende çok mutluyum lalisa. seninle bu şekilde olmayı hayal bile edemezdim." başını kaldırıp kaşlarını çattı.
"o ne demek?" gülümsedim. "belki bir gün söylerim." lalisa başını salladığında burnuma yanık kokusu gelmesiyle kaşlarımı çattım.
"bir şey mi yanıyor?" lalisa telaşla gözlerini açıp arkasını döndü. Fırından duman çıkıyordu!
"siktir! tavuğu unuttum."
-
Lalisa ile oturma odasında oturmuştuk. Bulunduğumuz durum komik olduğu için son bir kaç dakikadır gülüyordum. Bu yüzden lalisa kollarını göğsünde birleştirmiş, karşımda somurtmuş oturuyordu.
"hey! tamam bak sustum." dudaklarını büzmüştü. Karşısındaki koltuktan kalkıp lalisa'nın yanına oturdum. yüzünü avuçlarım içine alıp bana bakmasını sağladım.
"özür dilerim . Çok tatlı olduğun için gülüyordum." yanağını okşadım.
"hadi lalisa, artık üzülme!" gülümsedim.
"sevdiğim kadına ilk defa yemek hazırlıyordum ve her şeyi berbat ettim nasıl üzülmeyeyim sevgilim?" tatlı tatlı söylediği şeyler duraksamama sebep oldu. önce 'sevdiğim kadın' daha sonra 'sevgilim' demişti bana. Heyecandan içim içime sığmasa da kötü düşünceler peşimi bırakmıyordu. Lalisa bir sorun olduğunu anlamış olacak ki oturduğu yerde doğrulup elimi tuttu.
"chae iyi misin sevgilim? yanlış bir şey mi söyledim?"
"hayır ben sadece bir şeyi merak ediyorum," devam etmem için işaret verdi.
"partinin olduğu gün o şarkıyı sana söylüyordum lalisa." gözlerim dolmaya başlamıştı.
"o sözleri birbirimizin gözlerinin içine bakarak söylediğimizde ben sandım ki," lalisa düşen gözyaşımı sildiğinde onun da gözlerinin dolduğunu gördüm.
"senin de bana karşı bir şeyler hissettiğini düşündüm fakat sen göz açık kapayıncaya kadar ortalıktan kayboldun. Arka bahçeye geldiğimde de seni başkasını öperken gördüm." lalisa çıt çıkarmadan beni dinliyordu.
"seninle birlikte olmaktan çok mutluyum, seni seviyorum. Senin de beni sevdiğine inanmak istiyorum fakat merak ediyorum. İki hafta içerisinde ne değişti?" ona bakmam için çenemi tutup hafifçe havaya kaldırdı.
"sana karşı bir şeyler hissettiğimi seninle birlikte ikinci kere uçurumun kenarına gittiğimizde fark ettim. Sürekli seninle bir şeyler yapmak istiyordum, sana iltifatlar yağdırmak. O kadar güzeldin, o kadar güzelsin ki gözlerimi alamıyordum üzerinden. Seni kıskanıyordum. İlk defa bu kadar yoğun şeyler hissediyordum chaeyoung ne yapacağımı bilemedim. O gün o kadını öpen ben değildim, o öptü beni. Çok sarhoştu ne yaptığını bilmiyordu." baş parmağı elimin üzerinde daireler çiziyordu.
"sen o gün öyle gidince o kadar iğrenç hissettim ki. O gün emin oldum sana karşı hissettiğim şeyin basit bir hoşlanma olmadığını. Daha sonra seni jungkookla öyle görünce sakin kalmaya profesyonel davranmaya çalıştım ama içim içimi yedi kıskançlıktan." başını kaldırıp yanağıma değdirdi dudaklarını.
"seni çok seviyorum chae. Seni sevdiğime inanman için her şeyi yapmaya hazırım." gözyaşlarımı silip sıkıca doladım kollarımı boynuna. Lalisa beni seviyordu. Ona tüm kalbimle inanıyordum.
"seni seviyorum." lalisa kollarını belime dolayıp beni kendine doğru çekti. Ne kadar uzun süre sarıldık bilmiyordum ama bildiğim tek bir şey vardı, o da birbirimize iyi geleceğimizdi.
Final yakın gibi sanki...
Okuduğunuz için teşekkür ederimm 💘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nova
FanfictionŞarkıcı Roseanne Park kendisi gibi ünlü olan dansçı Lalisa Manobal'a aşık olmuştu.