Gönderen: Cem;
Günaydın. Yağmuruda alıp dünkü oturduğumuz yere gelebilir misin?"Önemli bir şey değilmiş. Ya günaydın mesajı zaten önemli bir mesaj beklemiyorum ben. Sen niye beni heyecanlandırıyosun ya"
"Nasıl önemli değil? Günaydın mesajı atmış! Kalkmış yazmış göndermiş! Bu bir ilerleme!"
"Ya tamam abartma. Gec kalmayalım ben üstümü giyiniyim"
"Onur hoş çocuk dimi"
"Ooo yağmur" diyerek yüzüme pic smayl ifadesini yerlestirdim. Yağmur kaşlarını çatarak bana sert bir şekilde bakıyordu. Gülerek;
"Hoş çocuk. Tam sana göre yağmur" diyerek çantamdan kıyafetlerimi çıkardım. Üstüme kırık beyaz bir tişört, altınada çok kısa olmayan ama kısa olan siyah şortumu giydim, üstüne kolları yarım olan kot ceketimi giyip ayakkabı olarak siyah converslerimi ayağıma geçirdikten sonra, yağmuru süzdüm üzerinde açık bir mavi tişört, altına dizleri yırtık beyaz bir kot giymis, mavi babetleriyle kombini tamamlamıştı...
Yağmurla birlikte dün oturduğumuz o bankın oraya gittik. Yanlarında bir kaç kız ve çocuk vardı. Yüzümdeki gülümseme bir anda düşmüştü yağmursa bana bakıp"Hey, hemen geri gülümse. Anlicaklar"
Tamam dercesine kafamı sallayıp geri gülümsedim. 'Güçlü ol maria. Güçlü ol!'
İç sesim beni teselli etmeye çalışırken Cemlerin çoktan yanına varmıştık. Cem;
"Sonunda geldiniz nerdesiniz? Sizi arkadaşlarımla tanıştırayım. Bu azra, bu derin, bu gökçe, bu enes bu uzun arkadaşta burak."Yağmurla aynı anda;
"MEMNUN OLDUM" deyip birbirimize bakıp güldük. Cem daha sonra bizi tanıttı. Yağmur sessizliği bozarak."Hangisi kız arkadaşın?"
"Ne? Kız arkadaşım yok benim." İçime soğuk sular serpilmişti. 'O yana bu yana salla. Evir cevir kıvır salla. Salla salla sallaaaağ' tamam kapa çeneni iç ses. 'Fazla atar göte batar' iyice sapıttın sende haa 'atarlı erqen maria' Yeter ama sen nasıl bi ic sessin be.
"Maria geliyor musun?" Beni ic sesimden ayıran Cem olmustu. Ben ic sesimle tartışırken onlar dondurmacıya gitme kararı almıştı...
1 saat boyunca aynı şeyleri konuştuk, aslında konuştular ben dinledim. Sonunda dayanamayıp yağmura dönüp;"Artık gitsek mi?"
"Niye ki?"
"Bilmiyorum kendimi fazlalık hissediyorum" Cem ordan lafa atladı;
"Konuşsan hissetmezsin, emin ol" hiçbir şey demeden öyle bir kaç saniye baktık birbirimize. Sebepsizce bir refleks sonucu hemen kafamı çevirdim. Onlar kendi aralarında konuşmaya devam ediyordu. Sahildeydik, ben etrafa bir göz gezdirdim. Daha sonra dönüp;
"Ben biraz yürüyeceğim." Yağmur hemen;
"Bende geliyim" dedi
"Gerek yok, biraz yalnız yürüyeceğim."
"Peki sen bilirsin. Bir sey olursa ara." Arkamı dönmeden "tamam" diyerek yürümeye başladım. Yürümeye başlamamla kulaklığımı takmam bir olmuştu...
Ben hayallerime dalmış yürürken, benim yaşlarımda iki taş çocuk birbirini kovaliyordu. Biri bana çarparak gitti. Dönüp baktığımda ağzında bir şeyler geveliyordu. Kulağımda kulaklık olduğu için duymuyordum. Kulaklığımı çıkarıp çocuğa döndüm;
"Bir şeymi dedin?"
"Özür dilemiştim ama duymadın"
"Hee tamam sorun değil" gülümseyerek yaklaştı.
"Şeyyyy... acaba... tanış..." cümlesini bitiremeden arkadaşı gelip ensesine yapıştırdı. Öyle bir ses çıkmıştı ki benim bile canım yanmıştı.
"Lan oğlum bi dursana şurda kızla konusuyorum pezevengic"
"Pezevengic ne lan?"
"Pezenevg le picin karışımı" Dedikten sonra kahkaha atan bana döndü;
"Komik mi?"
"E-evet" diyip biraz daha güldüm o sırada oda bana eşlik etti.
"Ben şey diyordum..." lafını bölüp;
"Tanışabiliriz elbette" gülümseyip telefonumu elimden çekti numarasını tuşlayıp çaldırdı. Telefonumu elime geri verip
"Benim şimdi gitmem lazım mesaj atarım sana" diyerek yanımdan uzaklaştı. Fazla samimi bi çocuktu iyi anlaşabilirdik.
***
"Ya maria bi gece daha kalsan ne olur ki?"
"Eve gitmem daha iyi yoksa aşırı heyecandan gebericem"
"Ya Cem 7/24 bizemi bakiyor"
"İşte bu daha çok can yakıyor" siyah tek gözü olan çantama eşyalarımı koyduktan sonra yağmurla kucaklaşıp
"Bidakine de bizde yaparız" diyip evden çıktım. Ben yürürken biri arkamdan seslendi. Bu onurun sesiydi.
"Mariaaa, mariaa bekle" koşarak bana doğru geliyorlardı yağmurla yanlarından biraz erken ayrılmıştık da.
"Efendim"
"Nereye?"
"Evee"
"Sen burda oturmuyomusun?"
"Yağmur burda oturuyo ben sadece ona yatıya gelmiştim"
"Hmm iyiymiş" dedi yağmurların binaya dogru gözlerini kısmış bir şekilde bakarak.
"Güzel kız dimi" dedim dalgınlığından yararlanarak.
"Hemde fazlasıyla" dedi sonra gözlerini kocaman açıp bana baktı "birine söylersen kötü olur maria"
"Benden sır çıkmaz" dedim samimi bir şekilde. "İstersen evine kadar yürüyelim birlikte" dedi geri çevirip. Yine aynı şekilde kulaklığımı takıp yürümeye devam ettim.
***
En sonunda yatağıma girebildim. Ufak bi duş dedim ama 1.5 saat sürmüş Vay be. 'Sen neymişsin be maria' sen yine ne diyon iç ses 'sahildeki çocuk nasıldı?" Aklıma gelmişken kimdi o çocuk acaba? Niye benim gibi biriyle tanışmak istesin ki? Düşüncelerimden telefonumun çalmasıyla sıyrıldım.
Arayan:
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız Kız
Teen FictionYıllarca tek başına, yalnız olan bir kızın yepyeni bir arkadaş edinip, hayatında büyük değişiklikler yapan bu kızın; Yıllarca sevdiği çocuğa merhaba bile diyemiyen Marie Ece'nin değişiminde bu rol değişebilecek mi? Yoksa yeni biri mi gelecek hayatı...