Bu gün sabahtan komserleri herkesle vedalaştı. Yeni komseriniz İbrahim'dir. Dedi. Eminim o benden çok daha iyi bir komser olacak. Dedi. İnrahim bu söz üzerine yok canım. Estağfirullah dedi. Komser arabasına atlayıp yola çıktı. Bizim ekipte komserin arkasından bir kova da su döktü.
Sonra da içeri geçtiler. Selin hazır olay yokken bir yemeye mi çıksak. Diyorum. Tabi komser İbrahim Bey izin verirse. İbrahim: Bir şartla gidebilirsiniz. Dedi. Selin de neymiş o şart dedi. Aranıza beni de alırsanız. Dedi. Herkes seve seve
Dedi. Ama daha odana girmedin, koltuğuna oturmadın bile. Başkası olsa ilk oraya gider, oturur. Dedi. İbrahim ise benim gözüm odada, koltukta değil. Dedi. Bir daha buna dair bir söz istemiyorum. Dedi. Herkes. Emredersiniz komserim. Dedi. Sonra çıktılar yola. Yemeğe geldiler. Yemeklerini yediler ve geri döndüler. Döndüklerinde bir kadın ve bir adam komser odasının önünde yani İbrahim'in odasının önünde bekliyorlardı. İbrahim odasına giderken onları gördü ve anne baba diye sevinçle bağırdı. Onları odasına çağırdı. Sohbet ettiler. İbrahim: kaç seneden beri burdayım. Okudum, işe başladım. Gelmediniz. Hayırdır. Hangi rüzgar sizi İzmir'den butaya attı? Diye sordu. Annesi de oğlum kusura bakma işe başladığında Ayşe teyzen hastalandı. O yüzden gelemedik. Daha dün iyileşti. Seni de çok özledik. Komser olmanı bahene edip seni ziyarete geldik. Kötü mü yapmışız. Yok canım olur mu öyle şey? Hayırdır Ayşe teyzeye noldu. Onun hastalığından dolayı gelmediyseniz baya ağır bi hastalık olmalı. Dedi. Bu sözler üzerine annesinin gözleri doldu. Sorma oğlum sorma demekle yetinde. Sonra sözü babası aldı. Kanser olmuş. Akciğer kanseri. Dedi. İbrahim çok şaşırdı. Ciddi misiniz? Diye sordu. Onum ardından niue bana söylemediniz diye sordu. Ayşe teyzen hiç kimsenin bilmesini istemiyordu. Bu onun son isteği de olabilirdi. Bunu sende biliyosun. Dedi. Onu yerine getirmek de bizim boynumuzun bocu doye cevap verdi. İbrahim de haklısınız demekle yetindi. Sonra peki şimdi iyi mi diye sordu. Annesi ameloyat oldu. Ayda bir kontrole gitmesi gerekiyo. Şimdilik birşeyi yok. İnşallah hep de böyle olur. Dedi. Neyse sen napıyon bakalım dedi. O da normalde her gün bir olay olurdu. Bu gün hiçbi olay olmadı. Demek ki size daha fazla zaman ayırmam içinmiş dedi. Sonra da daha demin de dediğim gibi her gün iş güç işte. Dedi. Seni iş arkadaşlarımla tanıştırıyım mı diye sordu. İkisi de çok sevineceklerini söyledi. O zaman gelin benimle dedi. Sonra arkadaşlarının yanına gittiler hep birlikte. Arkadaşları onları görünce olay yok demi diye sordular. İbrahim de yok yok. Olay yok Allah'a bin şükür. Ben ailemi sizinle tanıştırmak istiyorum. O yüzden de sizin yanınıza geldik. Dedi. Sonra bütün arkadaşları aaa öyle mi hoş geldiniz. Diyor sonra da teker teker adlarını söylediler. Sonra hepsi birden ufak tefek dosyaları hallettiler. Sonra biraz daha oturup sohbet ettiler. Sonra iş saati bitti. İbrahim anne babasını da kendi evine götürdü. İlk defa hiç bir olayla ilgilenmeden, sadece ufak tefek dosyalarla ilgilenerek günü bitirdi. Şimdi ise evlerinde mışıl mışıl uyuyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR POLİSİN BAŞINDAN GEÇEN OLAYLAR
AdventureSİZCE BİR POLİSİN BAŞINA EN KÖTÜ NE GELEBİLİR?